Şüpheli durumlarda zor kullanın... Ama unutmayın, o zaten bir ölü | Open Subtitles | تصرفوا بحسب تصرفات المشتبه به ولكن تذكروا أنه قتل أحدهم اليوم |
Şüpheli ve kız kardeşi 1995 yılında sosyal hizmetler tarafından buraya getirilmiş. | Open Subtitles | المشتبه به وأخته تم وضعهم هنا عن طريق خدمات المجتمع عام 1995 |
Bütün birimler, bütün birimler 42 nolu araç Şüpheli tarafından alıkonmuş, fazla yaklaşmayın. | Open Subtitles | كل الوحدات ، كل الوحدات السيارة رقم 42 اختطفها المشتبه به لا تقتربوا |
Bu yüzden de Şüphelinin peşine düştüm ve çağrı yaptım. | Open Subtitles | لذلك انا ذهبت لمطاردة المشتبه به وقمت بالتبليغ عن الامر. |
Eşkali, kırmızı kapüşonlu "sweatshirt" giyen şüpheliyi sekizinci kattaki yangın alarmını çalıştırırken gören bir görgü tanığının ifadesine dayanarak belirledik. | Open Subtitles | الرسم التقريبي بناء لأقوال شاهد عيان رأى المشتبه به يلبس ملابس رياضية حمراء ويطلق جهاز إنذار الحريق في الطابق الثامن. |
Kaptığım zaman önüme geleni sikiyordum ama baş Şüpheli o. | Open Subtitles | كنت أضاجع بلا هوادة آنذاك لكن كانت المشتبه به الأساسي |
Ve işlenen suçtan dolayı komşulardan biri Şüpheli durumuna düştü. | Open Subtitles | .. وعندما ارتُكبت جريمة .. كان الجار هو المشتبه به |
Çünkü dördüncü Şüpheli, her iki olay yerinde hiç kımıldamamış olan tek kişi. | Open Subtitles | لان المشتبه به الرابع هو الوحيد الذي لم يتحرك بكلتا الجريمتان ولا بوصة |
Polisler ve yargıçlar, yani azılı suçluları hapse atan insanlar söz konusu oldu mu Şüpheli havuzu da epeyce derin olacaktır. | Open Subtitles | من المنطقي، أي شخص يتعامل مع شرطة قضاة لشخص يعمل على جرائم عنيّفة فلا بدّ أن يكون مسبح المشتبه به عميقاً |
Şu anda yerde, ölü olarak yatan kişi peşinde olduğunuz Şüpheli mi? | Open Subtitles | هل الرجل الميت على تلك الأرضية المشتبه به الذي كُنت هنا لإعتقاله؟ |
Çalıntı araba kontrol ediliyor. Şüpheli muhtemelen yeni bir araç buldu. | Open Subtitles | وسيتم تفتيش السيارات المسروقة ربما حصل المشتبه به على سيارة جديدة |
Şüpheli 18 ile 20 yaşları arasındaki siyahi bir erkek. | Open Subtitles | المشتبه به , ذكر أسود البشره في أواخر سن العشرين |
Ayrıca Şüphelinin 30lu yaşlarda bir beyaz olduğunu... ve kırmızı kamyoneti olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | كما قال أن المشتبه به رجل أبيض في الـ 30 ويقود شاحنة حمراء |
Yerel polisin parmak izi kartları Şüphelinin tarifine uyuyor mu? | Open Subtitles | بطاقات البصمات من الشرطة المحلية تطابق وصف المشتبه به ؟ |
Tahmini ölüm zamanı, Şüphelinin gece yarısından sonra eve girdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | وقت الوفاة يشير ان المشتبه به دخل عنوة بعد منتصف الليل |
Biri kapıyı açtı, şüpheliyi yakaladı. | Open Subtitles | فتح أحدهم الباب، وهو عنده قبضة المشتبه به. |
Sınır dışında, şüpheliyi takip etme yetkimiz yok. | Open Subtitles | ليس لنا سلطة للمتابعة المشتبه به ما بعد حدودنا. |
Acil durum desteği istiyorum. Zanlı Whitechapel Sokağı 129 numaraya gidiyor. | Open Subtitles | أطلب الدعم لرمز 3، المشتبه به يتوجّه إلى 129 شارع وايتشابل |
Evet, tek şüphelimiz de gittiğine göre hırsızı nasıl yakalayacağımızı biliyorsam ne olayım? | Open Subtitles | مع ذهاب المشتبه به الوحيد لا أحد يعرف كيف سنمسك به |
Paris'te bütün polisler ve CRS'in adamları, sokakta şüpheliye benzeyen herkesin... kimlik belgelerini kontrol edecek. | Open Subtitles | كل شرطي في باريس سيكون في الشارع لتفتيش الاوراق لاي واحد يشبه المشتبه به عن بعد. |
Aradan geçen tren zanlıyı uzaklaştırdı... | Open Subtitles | قطارٌ عابر يعيق رجال الشرطة عن المشتبه به |
Nezarette bir şüphelimizin olduğunu bilmeyi hak ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يستحقون معرفة ان المشتبه به في قبضتنا |
Cadı zanlısı, kafasını kütüğün üzerine koyar, balta kafasına doğrultulur. | Open Subtitles | أأخذ الساحر المشتبه به وأضع رأسه على صخرة وأضربه بالفأس |
Ajan Krycek, zanlının nefes alamadığını gördüğü için odaya girdiğini söylüyor. | Open Subtitles | الوكيل كريسيك يقول بأنّه دخل الغرفة لأن المشتبه به كان يسكت. |
Myhr bu gece operaya yapılan ve Emil Öst'ün "Boynuzlu Oğlan" adlı heykelinin tamamen parçalanmasına neden olan saldırıda Şüpheliler arasında | Open Subtitles | مايهر هو المشتبه به في هجوم الليلة على الأوبرا، دمر خلالها تمثال إميل أوست، و 'الفتى ذو القرن' '، دمرت تماما |
Yeni şüphelimizi harekete geçirmek için tüm gece bilgisayar karşısındaydık. | Open Subtitles | لقد كنا طوال الليل نجمع معلومات عن المشتبه به الجديد |
Ama bu sabahki kanlı cinayetin tek şüphelisi olduğu söylendi. | Open Subtitles | لكن قيل لنا إنه مازال المشتبه به الوحيد في جريمة الذبح المروعة هذا الصباح |
Ayrıca şüpheliden aldığın ayakkabıdaki kir ve partikülleri analiz ediyorum. | Open Subtitles | و الجزئيات من على الحذاء الذي انتزعته من المشتبه به |
Ama o orospu çocuğu bir numaralı Şüpheliniz, değil mi? | Open Subtitles | لكن هذا الوغد هو المشتبه به الرئيسى أليس كذلك ؟ |