Başka bir deyişle mülteciler, Ev sahibi ülkenin vatandaşları için iş yapıyor. | TED | وبعبارة أخرى، فإن اللاجئين يخلقون وظائف للمواطنين في البلد المضيف. |
Ve Ev sahibi, besin ve mikrobiyomu içeren bu üç yönlü nutribiosis yaklaşımı, bunu yapmanın yoludur. | TED | وهذا النهج للتغذية ثلاثية المحاور يشمل المضيف والتغذية والميكروبيوم هي طريقنا للقيام بذلك. |
Şu anlama gelir, muhtemelen sunucu iki dakika önce dinlemeyi bırakmıştır çünkü çok akıllıca sorusunu düşünüyordu, ve soruyu sormaya odaklanmıştı. | TED | وهذا يعني أن المضيف توقف عن الاستماع لمدة دقيقتين لأنه فكر بهذا السؤال العبقري، وكان عاقد العزم على قول ذلك. |
konak bedenle birleşmeden önce dondurma işlemi onu yok etti. | Open Subtitles | عمليه التجميد دمرته قبل ان يكون لها الفرصه بالاندماج مع المضيف |
Taşıyıcı orada olabilir. Kimse dışarı çıkmasın. | Open Subtitles | ربما ما زال المضيف هناك لا تدعي أحداً يغادر المكان |
Fakat kemik iliği nakli, risklerle birlikte gelir, buna graft versus Host hastalığı dahildir. | TED | لكن زراعة نخاع العظم محفوفة بالمخاطر أيضًا، من ضمنها مرض عدم توافق خلايا المضيف. |
Önceki konukçu görev sırasında ölümcül şekilde yaralanmıştı ve ortakyaşam onu iyileştiremedi. | Open Subtitles | المضيف السابق كان مجروح بشدة في مهمة والسيمبيوت لم يقد على علاجه |
Rahip, Ev sahibi olarak üstlenir misiniz? | Open Subtitles | ايها المحترم هل تكون المضيف مكانى حتى أعود |
Hangi Ev sahibi konuk çağırıp ölür? | Open Subtitles | ما طبيعة هذا المضيف الذي يدعوك بأيام العطل ويموت فيها |
Ev sahibi takımın şansı arttı gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن الإحتمالات على الفريق المضيف قد إرتفعت |
Bu kurtlar, zoraki parazitler olarak bilinirler. Ev sahibi canlının içinde yaşarlar, ...vücuda larva veya yumurta halinde girerler. İnsanlara saldıran yaratıklar değillerdir. | Open Subtitles | هذه المخلوقات تدخل جسد المضيف وتضع بيضها وتتغذى عليه ولكنها لا تهاجم |
Pekala. Bu bir çeşit kamera şakası falan mı? sunucu sen misin? | Open Subtitles | حسنا هل هذا جزء من عرض حقيقي هل أنت المضيف |
Pekala. Bu bir çeşit kamera şakası falan mı? sunucu sen misin? | Open Subtitles | حسنا هل هذا جزء من عرض حقيقي هل أنت المضيف |
Hastaların acı çekmesinin nedeni parazitin olgunlaşma evresinde konak canlıyı terk etmek istemesi. | Open Subtitles | ..سبب معاناة المريض هو إن الطفيليات الناضجه تحاول الخروج من جسم المضيف |
Şayet hastalar zapt edilmeye kalkılırsa parazit konak canlıya korkunç zararlar verebilir. | Open Subtitles | ،إذا منعتها قوه خارجيه ستُقدم على خطوه استباقيه و تقوم بمهاجمة جسد المضيف |
Virüs birdenbire değişime uğramadı, bu yüzden... sanırım... Taşıyıcı hayvan her iki türü birden taşıyor. | Open Subtitles | لذا أظن أن الحيوان المضيف يحمل الفيروسين |
Çocuklar, Host hakkında kötü haberlerim var. | Open Subtitles | يا رجال , لدى بعض الأخبار السيئة عن المضيف |
Pelops konukçu insanın vücudunun gelecekte nasıl olacağını belirlemek istedi, ...ve muhtemelen işleyişi hızlandırdı. | Open Subtitles | بيلوبس إراد تحديد كيف سيصبح جسم الانسان المضيف في المستقبل وربما سرع العملية |
Bu ırk, bu virüs ele geçirdiği bedeni vahşi zarar veren bir değişime sokuyor. | Open Subtitles | هذهِ السلالة، الفيروس، يحوّل الجسم المضيف إلى مسخ عدواني |
"konakçı masum birisinin kanını akıtmaya zorlanır." | Open Subtitles | المضيف يمكنه استخدام الدم المسال لشخص غير منتهك |
Madem "ev sahibini Küçük Düşürme"yi oynadık ve "Ev Sahibesini Becermek" oyununu oynamayı istemiyorsunuz daha. | Open Subtitles | بما أننا فى خلال لعبة إذلال المضيف ولا نريد أن نلعب إعتلاء حدبة المضيفة بعد |
Biz konuklar arasına girip, naçizane ev sahipliği görevimizi yapacağız. | Open Subtitles | ونحن سنخالط الحاضرين ونلعب دور المضيف المتواضع |
ve o senenin sunucusu Sam Donaldson'du. | TED | وهذا العام، كان سام دونالدسون المضيف. |
Sinir ve sindirim sistemlerinin yapılarını etkileyebilmek için tümörlerin hücresel olarak hızlı bölünmelerinden faydalanılmak istenmişse organizmanın bulunduğu konağın davranış biçimini değiştirdiği söylenebilir. | Open Subtitles | باستخدام البنية الخلوية المتكاثرة بسرعة للأورام للتلاعب بالجهازين العصبى والهضمى يمكن توقع أن الكائن يعدل سلوك المضيف. |
Aktarma yaptığımda, oradaki Görevli hemen rapor edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | عندما بدلت القطارات, قال ذاك المضيف أنه سيبلّغ عن الأمر |
VM modunu kullanmışlar, ben de onların programını silerek sunucuyu başlatıyorum. | Open Subtitles | PI على نظامهم ال PN أنا أشغل نظام ال، وأقوم حالياً يإعادة التشغيل للسيرفر المضيف... |
Ben sunucunuz, hayalet sunucunuz, Dr. Wolfenstein'ın ta kendisi. | Open Subtitles | أنا مستضيفكم أنا الشبح المضيف الأكثر رعباً دكتووور ولفينستين |