"المعلّم" - Traduction Arabe en Turc

• Usta
• öğretmen
• Efendi
• Öğretmenin
• üstat
• Guru
• Hoca
• Sensei
• öğretmeni
• ustanın
• Öğretmene
• Baş-Efendi
• Öğretmenini

Bu çayı bağlılığımızın nişanesi olarak kabul edin, Usta.
اقبل هذا الشاي من فضلك لإظهار التزامي أيّها المعلّم

Ama Büyük Usta ile çok uzun süre beraber olamamışlar, ...abisiyle de öyle.
و لكنّه لم يستطع مجاراة المعلّم الكبير أبداً.

Çünkü öğretmen olan o ve biz de ne dendiyse onu yapıyorsuz.
لأنه المعلّم ويجب علينا أن نقوم بما يطلبه منا

İyi haber, öğretmen yaşayacak.
الخبر الجيّد بأنّ قضيّة المعلّم سيتمّ تدراكها.

Bir şey yaptım, gerçekten çok aptalca bir şey yaptım, Efendi Splinter.
قمت بشيء غبيّ جدًّا، أيّها المعلّم سبلينتر. أكمل. أعرف الآن لماذا تمّ اختياره.

Bahse varım, Bayan Paddock'un gelişi ve Öğretmenin hastalığı, sıradan bir rastlantıdır.
أنا وصول السّيدة بادوك متأكّدة و مرض المعلّم فقط صدفة.

Ama Usta Splinter, emirlerimi dinlemediklerinde ben ne...
لكن، أيّها المعلّم سبلينتر، كيف تتوقّع...

Splinter Usta burada olsaydı eminim yüreğinin ne söylediğini sorardı.
لو كان المعلّم (سبلينتر) هنا، لسألك ماذا يقول لك قلبك.

Lütfen bu çayı kabul edin, Usta.
اقبل الشاي أرجوك أيّها المعلّم

Sınıfta konuşmama hala izin veren tek öğretmen.
المعلّم الوحيد الذي لا يزال يسمح لي بالتحدّث داخل الفصل.

Sana dürüst olacağım bu öğretmen havaların can sıkıyor.
بصراحة يا حضرة المعلّم، أسلوب المعلّم خاصّتك عفى عليه الزمن.

öğretmen bambu tahtasına yazıyor.
ويكتب المعلّم على سبورة خيزران سوداء.

Patron, özür dilerim ama, bir öğretmen gibi konuşuyorsun.
أعذرْني،يا رئيس. أنت تتكلم مثل المعلّم.

Cehennemden bir iblis çağırmadan ve ruhlarımızla bağlantı kurmadan önce bizi bu yerde tutsak tutan Efendi'dir.
إنّه المعلّم هو من يبقينا عالقين في هذا المكان قبل أن يخرج الشيطان من مخبئه

Kıdemli danışman Saito arzunu Efendi Bennosuke'ye şahsen ilettiğinde kendisi bu zamanda böyle espri anlayışına sahip birisini bulmanın çok zor olduğundan bahsetmişti.
عندما نقل المستشار "سياتو" رغبتك شخصياً "إلى المعلّم "بنوسكى لاحظ أنه من النادر هذة الأيام إيجاد رجالاً ذو شرف عظيم

Ne kadar olağanüstü bir Öğretmenin olduğunu biliyor musun?
هل تعرفون ما هو المعلّم الرائع الذي لديكم هنا؟

İyi bir üstat, kendini bilinmeyene sürüklemez.
المعلّم الحكيم لا يفرض نفسه على أشخاص غير مستعدّين.

Guru Lahima 4000 yıl önce Kuzey Hava Tapınağı'nda yaşamıştır.
المعلّم لاهيما عاشَ قبل 4000 سنةً في المعبدِ الجويِ الشماليِ.

Ama yarın Hoca onu sınıftan atacak. O yüzden onu şimdi götürmem gerek...
لكن غداً سيطرده المعلّم من الصف لذلك يجب أن اُعيده له قبلها

Neyse, bir aile dostumuz beni bir yetimhaneye postalanmak yerine Sensei'ye götürdü.
وهكذا .. أحد أصدقاء الأسرة أخذني لمقابلة المعلّم بدلاً من أن يتركهم يرحلونني إلى أحد ملاجئ الأيتام

Lisedeki fotoğrafçılık öğretmeni.
هي التصوير الفوتوغرافي المعلّم في المدرسة العليا.

Bir ustanın... sana kur yapmasına hazır ol.
أستعد لتودّد من قبل المعلّم

Öğretmene ve öğrenciye söyle, İkiz yola git.
يقال أن المعلّم والتلميذ , يسيران في السبيل متلازمين

Korkmayın! Baş-Efendi ve o oldukça asla kaybetmeyiz.
لا تخافوا، لن نخسر بوجود المعلّم وهو

Öğrenci, Öğretmenini geçti.
هكذا فعل التلميذ وتفوق على المعلّم