"المغزى هو" - Traduction Arabe en Turc

    • Önemli olan
        
    • Olay şu
        
    • Mesele şu
        
    • Demek istediğim
        
    • İşin özü
        
    • Konu şu
        
    • asıl olay
        
    Hayır, Önemli olan, kuşlar, onlar iyi, değil mi? Open Subtitles لا, المغزى هو أن الطيور تتدبر أمرها, صحيح؟
    Önemli olan nokta, arabayı park ettikten ve bozuklukları küllükten çıkardıktan sonra fark etmem. Open Subtitles المغزى هو إني لم ألحظ خطأها إلى أن أوقفنا السيارة و أخذت الفكة من منفضة السجائر
    Önemli olan nokta, o zamana kadar fark etmedin çünkü parayı geri vermek gibi bir niyetin yoktu. Open Subtitles المغزى هو أنك لاحظت أن عدم إرجاعك للمال هو شيء ناتج عن ضمير حي
    Olay şu ki kadın oğlunun hoşgörülü ve gey dostu bir takımda oynamasını istiyor. Open Subtitles المغزى هو أنها تريد من ابنها أن يلعب لمدرسة متسامحة ومناسبة لشاذ
    Ama Mesele şu ki, öyle birine sahip olmadığım için kendim adına biraz üzüldüm. Open Subtitles لكن المغزى هو أن ذلك جعلني أشعر بالأسف قليلاً على نفسي أنني لا أملك شخصاً ما كهذا
    Demek istediğim şu ki baylar ve bayanlar, internet yılına göre düşünürsek dünyamızla ve bilgisayar korsanınızla on yıllardır iletişim kurmuyoruz. Open Subtitles المغزى هو أنهيا أولاد و يا فتيات في سنوات الإنترنت لقد فقدنا التواصل مع العالم و مع القرصان خاصتكم منذ عقود
    İşin özü, Ben'le yaklaşık 1 yıldır inişli çıkışlı çıkıyoruz. Open Subtitles المغزى هو أن أنا وبينّ ، كنا نتواعد حوالي سنه تقريباً
    Önemli olan, iyi bir örnek teşkil etmiş olman. Gençler, paranın zor kazanıldığını öğrenmeli. Open Subtitles المغزى هو أنّك تشكّل قدوة حسنة، على المراهقين تعلّم قيمة الدولار
    Önemli olan, kararların duygusal olarak etki altında. Open Subtitles المغزى هو أن مشاعرك تؤثر في حكمك بهذه القضية
    Asıl Önemli olan şu ki, ben bütün bu süreç boyunca dürüst davrandım. Open Subtitles المغزى هو,أنا كنت صريحاً من خلال الامر باأكمله
    Önemli olan şu, çok güzel bir törendi, ve bugün bizimle ilgili değil. Open Subtitles المغزى هو أنها كانت خدمة رائعة و اليوم لا يتعلق بنا
    Önemli olan şu, çok iyi bir insandı, iyi gözüküyordu ve uykusunda öldü, ve uzun bir hayat yaşadı ve iyi bir yerde ve Patton'la tanışmıştı ve muhteşem cheesecake yapardı. Open Subtitles المغزى هو أنها كانت سيدة لطيفة التي بدت جيدة وماتت في منامها وعاشت عمراً طويلاً و تقبع الآن في مكان جميل
    Yaşımın tutmadığını mı düşündü yoksa kaçak olduğumu mu bilmiyorum ama Önemli olan hala 30 gibi hissediyorum bu yüzden de profilimde o fotoğrafı kullandım. Open Subtitles لا أعلم بأنها إعتقدت أنني قاصر ،أو عامل غير موثق , لكن المغزى هو
    Olay şu ki senin intihar eden biri olduğunu düşünmemiştim. Open Subtitles المغزى هو أني لم أتوقع أنك من النوع الإنتحاري
    Olay şu. Manzara gibi seyircilerde değişiyor tamam mı? Open Subtitles المغزى هو أنَّ المنظر يتغيَّر وكذلك الجمهور
    Olay şu, karanlıkta yürürken cevabını bilmesen de nasıl ilerleyeceğine dair bir içgüdün vardır. Open Subtitles المغزى هو عندما كنت تمشي في الظلام كنت لا تعرف الإجابة ولكن لديك غريزة لكيفية المضي قدماً
    Mesele şu ki, eğer bu sonsuz Dünyalardan ikisi aynı hızda titreşimleri yakalamanın bir yolunu bulsa... Open Subtitles المغزى هو لو اثنان من كوكبي الأرض تمكنا من إيجاد وسيلة للاهتزاز بنفس السرعة بالضبط فلعل هناك فرصة لتجمعهما
    Mesele şu ki eğitim mekanik bir sistem değildir. TED المغزى هو أن التعليم ليس بنظام آلي.
    Demek istediğim şu ki, işimi doğru yapmışsam, ...silah ambargosunu uygulamak neredeyse imkansız hale gelir. Open Subtitles المغزى هو لو اننى اديت عملى مضبوطاً سيكون من المستحيل ان يُفرض حظر التسلح عملياً
    Demek istediğim, herhangi bir kadın onun yerine işi yapabilir. Open Subtitles المغزى هو أي إمرأه تستطيع أن توقع وتقوم بالعمل
    İşin özü filmden önce animasyonu vardı. Open Subtitles ...المغزى هو ثمَّة رسم متحرِّك يُعرض قبل بدء الفيلم
    Konu şu ki, salı yerine çarşamba günü evlendik. Open Subtitles المغزى هو أننا تزوجنا بيوم الاربعاء بدلاً من يوم الثلاثاء.
    Bak, asıl olay ben vazgeçiyorum çünkü babam bana devam etmeyi öğretmedi. Open Subtitles انظر، المغزى هو انا منسحب لأن والدي لم يعلمني كيفية متابعة الأمر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus