| Sence bu adam, ilk notu yazan kişi mi ? | Open Subtitles | أنتى تعتقدين أنه نفس الشخص الذى كتب الملاحظة الأخيرة ؟ |
| Sence bu adam, ilk notu yazan kişi mi ? | Open Subtitles | أنتى تعتقدين أنه نفس الشخص الذى كتب الملاحظة الأخيرة ؟ |
| İçine not yazmadığım için özür dilerim. Ama o zaman beni tanımıyordunuz. | Open Subtitles | أنا آسف أنا لم أتضمّن توضيح الملاحظة ذلك لكنّك لم تعرفني ثمّ. |
| Bu not, üç gün sonra olay yeri araştırılırken bulundu. | Open Subtitles | تلك الملاحظة وجدت بعد ثلاث أيام من معاينة موقع الجريمة |
| Bu gözlem geçen on yılda peşinden koştuğum bir merakı tetikledi. | TED | وقد أثارت تلك الملاحظة فضولي حيث قضيت العقد الماضي أحقق بها. |
| Klozetin kapağını indirmemi hatırlatmak için yazdığın notu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكرين الملاحظة التي تركتيها على الحمام لتذكّريني أن أرفع المرحاض؟ |
| İşte bu yüzden bu notu senin yazmadığını biliyorum, Henry. | Open Subtitles | ولهذا أعلم أنك لم تقم بكتابة هذه الملاحظة يا هنري |
| - Bilgisayarıma da o notu yazmıştı. - "Sessiz ol. | Open Subtitles | وهو كتب هذة الملاحظة على حاسبى المحمول , ابقى صامتاً |
| Birisi suitimin kapısının altından bu notu attı. 10 dakika önce | Open Subtitles | شخصاً مـا أسقط هذه الملاحظة تحت حجرتى منٌذ عشر دقائق فائتة. |
| Neden o notu alıp Amerikan Konsolosluğu'na verip bu işe daha fazla bulaşmaktan kurtulmuyorsun, lütfen. | Open Subtitles | لماذا لا تعط تلك الملاحظة للقنصلية الأمريكية ؟ وحتى لا نتورط أكثر فى هذا الأمر. |
| Bu onu üç gece uyutmamış. not veya tehditten değil. | Open Subtitles | أبقته يقظاً لثلاثة ليالي لم يكن السبب الملاحظة أو التهديد |
| Postasındaki not Harry Grey dosyasını merak etmeme neden oldu. | Open Subtitles | الملاحظة التي أتتني من خلال الأنبوبة خلقت لدي فضول لأعرف ماذا يوجد في ملف هاري جراي. |
| Bu not haftalarca ona duş başlığını mastürbasyon aleti haline getirecek. | Open Subtitles | الملاحظة ستعطي خرطوم دشها مادة إستمناء لأسابيع. |
| Ayrıca burada yaptığımız sadece gözlem ve keşif de değil. | Open Subtitles | وما نقوم به هُنا لا يقتصر على الملاحظة والاكتشاف فقط. |
| - Bu osteofitleri de buldum. Hisle değil, gözlem yoluyla. | Open Subtitles | وجدتُ أيضا هذه النابتات العظمية، عن طريق الملاحظة وليس الإحساس. |
| Onlar olabildiğince mutluydular çünkü gözlem haftaları boyunca tek bir mantıklı söz bile söyleyememişti. | TED | حسنا، فقد كانوا سعداء للغاية، لأنه لم يقل كلمة تعقل خلال أسابيع الملاحظة. |
| Bu Notta, kutuyu yarın gelecek olan Gabe Lewis'e saklamamız gerektiği yazıyor? | Open Subtitles | تقول هذه الملاحظة أن نترك الصندوق جانبا لجايب لويس والذي سيأتي غدا؟ |
| Benim aklıma takılan şey notun yazıldığı andaki geçersiz durum. | Open Subtitles | السؤال الذي يدور في بالي، هو حالة العجز عندما كتبت هذه الملاحظة. |
| Hep iyi bir gözlemci olduğunuzu söylerler. | Open Subtitles | كل هذا الكلام على قدرتك القوية في الملاحظة |
| Bulabileceğiniz en iyi hastanede... altı aylık gözetim. | Open Subtitles | ستّة شهور تحت الملاحظة في أفضل مستشفي تعرفيها |
| Ancak, sunu da kabul etmelisiniz ki; eger bu kolonlar icerisinde bir hastaliginiz varsa, o nota kapali olacaktir. | TED | لكنكم أيضاً تستطيعون أن تفهموا أنكم فى حاله مرضكم بمرض من هذه المحاور , الملاحظة ستكون سلبية . |
| Ah, bu Grayson'la ilgili değil. Senin bıraktığın notla ilgili. | Open Subtitles | هذه الزيارة ليست كوني مريضة بل بشأن الملاحظة التي تركتِها |
| nasıl bu kadar emin olabilirsin kendi elleriyle yazdığı intihar notunu görmedin mi? | Open Subtitles | كيف تكونى متأكدة هكذا لقد رأيتى الملاحظة التى تقول أنها أنتحرت وهى مكتوبة بخط يدها |
| Üçüncü gözlemim ise, Dengemizi yargılamak için seçtiğimiz zaman çerçevesini oluştururken dikkatli olmalıyız. | TED | الملاحظة الثالثة هي علينا أن نكون حذرين من الإطار الزمني الذي نختاره للحكم على التوازن لدينا. |
| Bu korkunç korkunç nottan sonra en azından bunu yapabilirsiniz. Tabii ki. | Open Subtitles | هذا أقل شىء ممكُن أن تفعلوه بعد هذه الملاحظة البشعة ، البشعة |
| Bu küçük ama önemli gözleme dayanarak soruşturma kazara ölümden cinayete dönmüştü. | TED | وبالاستناد إلى هذه الملاحظة الصغيرة ولكنها بالغة الأهمية، تحول التحقيق من موت عرضي إلى جريمة قتل. |
| Fark edilmemem için en azından birkaç yüz dolara ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | تريد ألا يلاحظني أحد وعدم الملاحظة يكلف على ألأقل بضع مئات |
| Lütfen dikkat edin, bu normalde Jane'in yaptığı tarzda bir iş değil. | Open Subtitles | يرجى الملاحظة بأن هذا لم يكن نوع من الاشياء التي تعملها جين |