"المناسب لك" - Traduction Arabe en Turc

    • Senin için doğru
        
    • senin için uygun
        
    • Tam sana göre
        
    • sana uygun
        
    • sana göre bir
        
    Senin için doğru erkeğin henüz doğduğundan emin değilim. Open Subtitles لست متاكد ان الرجل المناسب لك قد ولد بعد
    Geçen yıl, senin için, Doğru kişi olmak için çok çabaladım. Open Subtitles طيلة العام الماضي حاولت أن أكون الرجل المناسب لك
    Sen, Senin için doğru olan insanla birlikte olacaksın öyle biri ki, sana her zaman istediğin gibi çocuklar verecek biri! Open Subtitles ستكونين مع الشخص المناسب لك الشخص الذي سيعطيك الأطفال الذين لطالما حلمتِ بهم
    O çocuğu her ne kadar yakışıklı da bulsan o senin için uygun kişi değil. Open Subtitles بقدر إعجابك بذلك الفتى فهو ليس الشاب المناسب لك
    İçlerinden biri senin için uygun kişi olmalı. Open Subtitles أحدهم لابد أن يكون الفتى المناسب لك
    Senin ataman için çok uzun süre dua ettim. Sanırım, Tam sana göre bir yerim var. Open Subtitles لقد اردت منذ وقت بعيد شخصا لهذه المهمة و لدي المكان المناسب لك
    İçimden bir ses onun sana uygun olmadığını söylüyor. Open Subtitles لكن هناك شيء عنه يجعلني أشعر انه ليس بالفتى المناسب لك
    Senin için doğru erkeğin henüz doğduğundan emin değilim. Open Subtitles لست متأكدا إذا ولدت فيه الرجل المناسب لك.
    Senin için doğru olan adam orada bir yerlerde. Open Subtitles الرجل المناسب لك هو في مكان ما
    "Ben Senin için doğru insan değilim, Hal"e ne oldu? Open Subtitles ...اذا ماذا حدث ل "انا لست الشخص المناسب لك هال"
    Bence Nolan Senin için doğru kişi. Open Subtitles أعتقد نولان هو الرجل المناسب لك.
    - Senin için doğru erkek değildi. Open Subtitles - واسن وأبوس]؛ ر الرجل المناسب لك.
    Lana, Lex'in Senin için doğru adam olup olmadığını bilmiyorum. Open Subtitles (لانا)، لا أعرف إذا كان (ليكس) هو الرجل المناسب لك أم لا
    Senin için doğru doktor o değil. Open Subtitles إنه ليس الطبيب المناسب لك
    Belki de Kruger senin için uygun bir şirket değil. Open Subtitles ربما ليست كروغر المكان المناسب لك.
    Belki de senin için uygun bir rol değildi. Open Subtitles حسنا , يمكن لأنه ليس الدور المناسب لك
    Ama eğer, senin için uygun yer olmadığımıza karar versen bile, bil ki, şarkıların iyi ve sen de öylesin Erin. Open Subtitles لكن إذا قررت أننا لسنا البيت المناسب لك فقط اعلمي أن أغانيك جيدة (وأنت جيدة (إيرين
    Joe Grant dedektifti, seksiydi ve Tam sana göre biriydi zaten. Open Subtitles جو غرانت كان محقق ومثير وكان الانسان المناسب لك
    Tam sana göre bir şeyim var, Drakkar Noir. Open Subtitles حسناً , لدي الشي المناسب لك Drakkar Noir.
    Bu sana uygun bir evlilik değil. Open Subtitles -لا، أبي أنا أقول لك، هذا ليس الزواج الصحيح أو المناسب لك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus