"المنتزه" - Traduction Arabe en Turc

    • Park
        
    • parka
        
    • parkta
        
    • parkın
        
    • parkı
        
    • parktan
        
    • Parktaki
        
    • parkına
        
    • parkında
        
    • parktaydım
        
    • Parktayken
        
    • parktayım
        
    • Greek Lane
        
    • parkının
        
    Gördüğünüz gibi Park çok çeşitli insanları çekiyor. Yaşlı çiftler, yürüyüşçüler, tur grupları. Open Subtitles كما تريان، المنتزه يجتذب زوار متنوعين الأزواج الكبار في السن، متنزهين، مجموعات سياحية
    Buraya çıkmak istiyorsanız, izin almanız gerekli. Ve arabanızı girişe Park etmelisiniz. Open Subtitles إذا أردت قضاء الوقت هنا، ستحتاج لتصريح وأترك سيارتك في مدخل المنتزه
    parka girdiğimden bu yana popomu koklamayan hiç kimse kaldı mı? Open Subtitles هل يوجد أحد في هذا المنتزه بأكمله لم يشم مؤخرتي ؟
    Adam karısına kızıp kafasını uçurmuştur. İbret olsun diye parka koymuştur. Open Subtitles غضب الرجل من زوجته فقطع رأسها وتركه في المنتزه ليراه الجميع
    Artık taşra gezilerine gitme, artık parkta uzun günler geçirme. Open Subtitles لا رحلات خارج البلاد ولا تقضي أوقات العصر فى المنتزه
    Doğal parkın dışındaki bu alanda çeşitli şekillerde aşınmaya uğramış bu toprağı geliştiriyoruz. TED هذه هي منطقة خارج المنتزه الوطني، تمتد في جميع ومختلف هذه الأراضي المتدهورة.
    O parkı temizleyeceğim ve işim bittiğinde tüm mahalleyi temizleyeceğim. Open Subtitles سأقوم بتنظيف هذا المنتزه و من ثم سأقوم بتنظيف الحيّ
    Bir soyguncu Mary'i Central Park'a kadar sürükleyerek götürüp gömmezdi. Open Subtitles السارق لن يسحب ماري كل الطريق صعودا إلى المنتزه لدفنها
    Uyuşturucu suçlamasıyla ilgili çektiği ceza süresi Central Park koşucu davasındaki hükümden kaynaklanan eski bir mahkum olmasına göre belirlenmişti. Open Subtitles و لكن طول المدة التي يقضيها بسبب قضية مخدرات بنيت على أساس أنه مجرم سابق في قضية مهرولة المنتزه المركزي
    Her şey Park köşesinde bir grup adamı görmemle başladı. Open Subtitles الأمر بدأ عندما لاحظت مجموعة من الرجال على ناصية المنتزه
    Bu yüzden Park kötüleşmiş. Aslında ayrıntılardan pek haberim yok. Open Subtitles وأرسل المنتزه إلى الإنهيار، أعني أنا لا أعرف التفاصيل بالضبط
    Everglades dediğimde çoğu insan şöyle der, "Ah evet, millî Park." TED وعندما أذكر ايفرجليد، يتبادر إلى ذهن الأغلبية، "اوه، نعم، المنتزه الوطني"
    Bir duvar vardı ve eğer duvarın üzerinden atlarsam parka geri dönecektim. Open Subtitles لذلك كان هناك جدار إذا قفزت من فوق الجدار يرجعك إلى المنتزه
    Pekâlâ millet, parka doğru gitmek üzereyiz, bu yüzden sizi Baxter'a devrediyorum. Open Subtitles حسنا , جميعا سوف نتجه الان الى المنتزه وسوف اسلمكم لشركه باكسر
    Dahi herifin tekisin. Bizimkilere haber vermek için gittim parka Open Subtitles ♪ ذهبت إلى المنتزه لألقي نظرة على ما يحدث ♪
    Artık onun evden ne zaman ayrıldığını parkta normalde hangi yoldan gittiğini öğreniyoruz. Open Subtitles وفجأة نعرف متى غادرت منزلها ما هو الطريق الذي عادة تسلكه حول المنتزه
    Ve her cumartesi hemşire ayakkabılarımı giyip parkta tempolu yürüyüş yapıyor muyum? Open Subtitles وهل أمشي سريعا في حزاء ممرضة كل يوم سبت في المنتزه ؟
    Gençken her tatilimi ulusal parkta geçiriyordum. TED كل عطلة قضيتها عندما كنت ولدا صغيرا كانت في المنتزه الوطني.
    O zamanlar evcil hayvanımla Regent's parkın oradaki bir bekar evinde kalıyordum. Open Subtitles وفي هذا الوقت عشت مع سيدي في شقة للعزاب قريبة نت المنتزه
    İlk altı ay, parkın yakınındaki küçük bir evde yaşadık. Open Subtitles ومن اول ست أشهر عشنا في بيت صغير بجانب المنتزه
    Bu İtalyanların ana giriş kapısı, Ukraynalıların parkı, Polonyalıların parkı, Japonların meydanı, Almanların parkı. TED هذا هو المدخل الإيطالي، المنتزه الأوكراني، المنتزه البولندي، الساحة اليابانية، والمنتزه الألماني.
    Bir gece parktan evime giderken 2 adam bana tecavüz etmeye çalıştı. Open Subtitles كنت أعبر المنتزه إلى البيت عندما حاول رجلان الاعتداء عليّ
    Parktaki kızın eşarbı bu gazeteye sarılıydı. Open Subtitles لقد كانت للفتاة فى المنتزه لقد لفت بها وشاحها
    Yangın karavan parkına doğru inmiş gibi görünüyor. Open Subtitles تبدو مثل ان النار انتشرت خارج المنتزه هناك الكثير من الدخان
    parkta, Rosita'da, Rosita eyalet parkında Santa Rosita Dago'nun güneyindedir. Open Subtitles في المنتزه , منتزه شاطيء سانتا روزيتا .. هناك جنوب داجو في سانتا روزيتا
    Mavi domuzlarla oynamayı seviyorum. Hey, mavi domuz. Ben parktaydım. Open Subtitles اتمتع باللعب مع الخنازير الزرقاء لقد كنت في المنتزه
    Ben de onu diyorum. Parktayken vardı. Open Subtitles هذا ما أعنيه، كانت هنالك طقوس في المنتزه
    30 yıldan beridir bu parktayım ve Tyler ailesi dahil kırmızıdan maviye her bebeği görmüşümdür. Open Subtitles انا في هذا المنتزه لاكثر من ثلاثين سنة رأيت كل طفل من الاحمر الى الازرق الى (تايلر) ايضاً
    Jackie Laverty'yi öldüren ekip Greek Lane cinayetlerini de isledi. Open Subtitles نفس الطاقم الذي قتلها تابع جرائم المنتزه الأخضر
    Bu su parkının içinde çocukları kovalamak çok yorucu değil mi? Open Subtitles اخبرتك , من الصعب مطاردة الاطفال في كل هذا المنتزه اليس كذلك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus