"المهلة" - Traduction Arabe en Turc

    • sürede
        
    • Süre
        
    • Zaman
        
    • süreyi
        
    bu kadar kısa bir sürede ancak telefon görüşmesi ayarlanabilir. Open Subtitles في مثل هذه المهلة القصيرةِ، فقط محادثة الهاتفِ سَتَكُونُ محتملة.
    - Evet. Kusura bakma bu kadar kısa sürede ancak bunu buldum. Open Subtitles آسف، هو كلّ نحن يمكن أن نجد على مثل هذه المهلة القصيرة.
    Ama bu kadar kısa sürede çocuk bakıcısı bulamamış. Ben bakarım dedim. Open Subtitles لكن المهلة القصيرة تقصد بانها ليس لديها رعاية للطفل لذا قمت بالعرض
    Verilen Süre dolarken Serrat bizi daha sık kontrol ediyor zamanımızın azaldığını hatırlatıyordu. Open Subtitles و عند إقتراب المهلة من النهاية سيرات كان يأتي لتفقدنا و يذكرنا بأن وقتنا أصبح قليلاً
    Bu yüzden 48 saatlik bir Zaman sınırı var. Open Subtitles لهذا السبب حددوا المهلة ب48 ساعة كحد أقصى
    süreyi tam olarak söylememek, duygusal baskıyı daha eşit uygulayacaktır. Open Subtitles سنحجب المهلة الزمنية المحددة وسنقوم بتطبق الضغط علي العواطف
    350 milyon mektup ve paket, 130 milyon kişiye en kısa sürede ulaştırılmak için, inanılmaz bir çalışma yapılıyor. Open Subtitles ثلاثمائة مليون رسالة يوميا يتم تسليمها في المهلة الأدنى.
    Ama Dr. Kavorkian'ı bu kadar kısa sürede buraya getirebileceğimizi sanmıyorum. Open Subtitles نعم، الوتد، ولكن ل لا نعتقد أننا نستطيع الحصول الدكتور كيفوركيان على هذه المهلة القصيرة.
    Evet, dinle, beni bu kısa sürede kabul ettiğinizden dolayı teşekkür ederim. Open Subtitles أسمع, أشكركم لأعطائي هذه المهلة القصيرة لرؤيتكم
    Bu kadar kısa sürede... gelebildiğiniz için de çok memnunum. Sağolun, çok takdir ettim. Open Subtitles على مثل هذه المهلة القصيرة أيضا شكرا لكم أقدّره حقا
    Bayanlar baylar, bu kadar kısa sürede geldiğiniz için teşekkürler. Open Subtitles أيها السيدات والسادة، شكراً لحضوركم سوية فى مثل هذه المهلة القصيرةِ
    Gerçekten bu kadar kısa sürede benimle görüştüğünüz için minnettarım. Open Subtitles أنا حقاً ممتن لأنكي قابلتيني في هذه المهلة القصيرة
    Bu kadar kısa bir sürede burada olduğunuz için herkese teşekkürler. Open Subtitles شكرا للجميع , لحظوركم بهذه المهلة القصيرة
    Bu kadar kısa sürede buluştuğunuz için sağ olun. Open Subtitles أشكركما على الإجتماع بي في هذه المهلة القصيرة
    Bu kadar kısa sürede geçerli bir bahanen olsun istiyorsan önüne gelene razı olursun. Open Subtitles أنت. تريد حجة غياب في هذه المهلة القصيرة، لن تحصل على ما يرضيك.
    Aslında bu kadar kısa sürede randevu onaylamayız. Open Subtitles نحن عادةً لا نقبل التعيينات بمثل هذه المهلة القصيرة
    Bu kadar kısa sürede hemen toparlanıp geldiniz, değil mi tatlım? Open Subtitles ذلك انكم تمكنتم من الحضور في هذه المهلة القصيرة، أليس كذلك، عزيزتي؟
    Bu kadar kısa sürede bunu yapmak için çok naziksiniz. Open Subtitles إنه نوع من جدا لك أن تفعل هذا في هذه المهلة القصيرة.
    Süre dolduğunda ise, başımıza geleceklerin komutanımızın suçu olduğu söyledi. Open Subtitles و عند إنتهاء المهلة قال بأن ما سيحدث هو خطأ قائدنا
    Zaman tamponu olan bir gerçeklikte yaşıyoruz ve bu gerçekten işimize yarıyor. Open Subtitles إنك تعيش في واقعِ لدينا فيه هذه المهلة من الوقت لتخفيف الوقع وهذا يخدمك في الواقع
    süreyi tam olarak söylememek, duygusal baskıyı daha eşit uygulayacaktır. Open Subtitles سنحجب المهلة الزمنية المحددة وسنقوم بتطبق الضغط علي العواطف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus