"الناس أنه" - Traduction Arabe en Turc

• İnsanların onun
• İnsanlar bunun
• İnsanlara
• - İnsanlar

Ayrıca kibirli bir tarafı da var. İnsanların onun kazandığını bilmesinden hoşlanıyor.
كما كان له شريط متغطرس كان يحب أن يعرف الناس أنه ينتصر

Tam olarak bilmiyorum. Sadece annem ile benim için insanların onun öldüğünü bilmesinin daha güvenli olacağını söyledi.
لقد قال فحسب أن ذلك شأنه أن نكون أنا وأمي فى أمان لو ظن الناس أنه ميت.

Ama insanların onun diğerleri gibi saklanmadığını bilmesi gerek.
ولكن يجب أن يعلم الناس أنه ليس مختبئ كبقيتهم

İnsanlar bunun yalnızca belediye işlerinde ve ticari amaçlarla kullanıldığını sanırlar.
يظن الناس أنه للأعمال العامة أو الأغراض التجارية ولكن الآن لدينا التقنيات لتنفيذه لصاحب المنزل،

İnsanlar bunun tüm dinleri yok edeceğini düşünmüşlerdi.
ظن الناس أنه فقط سيفسد الديانة

Keşke insanlara bu rahatsızlığa değer olduğunu, dinlemeye değer olduğunu ve bu sayede zayıflamayacağımızı, güçleneceğimizi anlatabilseydim.
لكن ما أردته هو إخبار الناس أنه عدم الراحة شيء قيم، كذلك الاستماع، وإخبارهم بأننا أقوى، وليس أضعف بسبب ذلك.

- İnsanlar sürekli manken olmalısın diyordu.
أجل, فقط لوقت قصير قال الناس أنه يجب أن أعمل كعارضة

Dublörümün yanan bir binaya doğru koşmasını izlemek ve insanların onun ben değil de dublörüm olduğunu anlamasından korkmak.
حاجتي لرؤية قفزتي المضاعفة في مبنىً محروق... قلقاً من ظن الناس أنه ليس أنا من عملتها، بل هو...

Ustalara katılmak için buradaki bir deliğe ihtiyacı var ama insanların onun ibne olduğunu anlamalarından gerçekten endişeleniyor!
يحتاج لحفرة هنا ليصل إلى مستوى الأساتذة ولكن ما يقلقه حقاً هو أن يعرف الناس أنه شاذ!

İnsanların onun öldüğünü düşünmesini neden istesin ki?
لم يريد أن يعتقد الناس أنه توفي؟

İnsanların onun orada olduğunu bilmeleri hoşuna gidiyordu.
لكى يعلم الناس أنه كان هناك

İnsanlar bunun %98 sincap terinden yapıldığını öğrenince almayı bıraktılar.
بعد أن اكتشف الناس أنه 98% من عرق السنجاب لقد توقفوا عن شراءه

İnsanlar bunun harici olmadığını anlayacaklar.
والذي سيكتشف الناس أنه اختياري.

İnsanlara karnaval çalışanı bir erkek arkadaşım olduğunu söyleyemiyorsam, onlara... karnaval çalışanı erkek arkadaşımın boğulduğunu da söyleyemem demektir.
لم أستطع إخبار الناس أنه كان لدي صديق من عمال " كارني " صديق غارق كان عليك أن تخبريني

Belki de insanlara akşam yemeği için alış veriş vakti geldi demek istiyordur.
ربما أنها تخبر الناس أنه الوقت المناسب للذهاب للتسوق من أجل العشاء.

- İnsanlar bunu bilerek yaptığını düşünebilirlerdi.
ربما يظن الناس أنه قام بذلك متعمداً