Ayrıca kibirli bir tarafı da var. İnsanların onun kazandığını bilmesinden hoşlanıyor. | Open Subtitles | كما كان له شريط متغطرس كان يحب أن يعرف الناس أنه ينتصر |
Tam olarak bilmiyorum. Sadece annem ile benim için insanların onun öldüğünü bilmesinin daha güvenli olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال فحسب أن ذلك شأنه أن نكون أنا وأمي فى أمان لو ظن الناس أنه ميت. |
Ama insanların onun diğerleri gibi saklanmadığını bilmesi gerek. | Open Subtitles | ولكن يجب أن يعلم الناس أنه ليس مختبئ كبقيتهم |
İnsanlar bunun yalnızca belediye işlerinde ve ticari amaçlarla kullanıldığını sanırlar. | Open Subtitles | يظن الناس أنه للأعمال العامة أو الأغراض التجارية ولكن الآن لدينا التقنيات لتنفيذه لصاحب المنزل، |
İnsanlar bunun tüm dinleri yok edeceğini düşünmüşlerdi. | TED | ظن الناس أنه فقط سيفسد الديانة |
Keşke insanlara bu rahatsızlığa değer olduğunu, dinlemeye değer olduğunu ve bu sayede zayıflamayacağımızı, güçleneceğimizi anlatabilseydim. | TED | لكن ما أردته هو إخبار الناس أنه عدم الراحة شيء قيم، كذلك الاستماع، وإخبارهم بأننا أقوى، وليس أضعف بسبب ذلك. |
- İnsanlar sürekli manken olmalısın diyordu. | Open Subtitles | أجل, فقط لوقت قصير قال الناس أنه يجب أن أعمل كعارضة |
Dublörümün yanan bir binaya doğru koşmasını izlemek ve insanların onun ben değil de dublörüm olduğunu anlamasından korkmak. | Open Subtitles | حاجتي لرؤية قفزتي المضاعفة في مبنىً محروق... قلقاً من ظن الناس أنه ليس أنا من عملتها، بل هو... |
Ustalara katılmak için buradaki bir deliğe ihtiyacı var ama insanların onun ibne olduğunu anlamalarından gerçekten endişeleniyor! | Open Subtitles | يحتاج لحفرة هنا ليصل إلى مستوى الأساتذة ولكن ما يقلقه حقاً هو أن يعرف الناس أنه شاذ! |
İnsanların onun öldüğünü düşünmesini neden istesin ki? | Open Subtitles | لم يريد أن يعتقد الناس أنه توفي؟ |
İnsanların onun orada olduğunu bilmeleri hoşuna gidiyordu. | Open Subtitles | لكى يعلم الناس أنه كان هناك |
İnsanlar bunun %98 sincap terinden yapıldığını öğrenince almayı bıraktılar. | Open Subtitles | بعد أن اكتشف الناس أنه 98% من عرق السنجاب لقد توقفوا عن شراءه |
İnsanlar bunun harici olmadığını anlayacaklar. | Open Subtitles | والذي سيكتشف الناس أنه اختياري. |
İnsanlar bunun harici olmadığını anlayacaklar. | Open Subtitles | والذي سيكتشف الناس أنه اختياري. |
İnsanlara karnaval çalışanı bir erkek arkadaşım olduğunu söyleyemiyorsam, onlara... karnaval çalışanı erkek arkadaşımın boğulduğunu da söyleyemem demektir. | Open Subtitles | لم أستطع إخبار الناس أنه كان لدي صديق من عمال " كارني " صديق غارق كان عليك أن تخبريني |
Belki de insanlara akşam yemeği için alış veriş vakti geldi demek istiyordur. | Open Subtitles | ربما أنها تخبر الناس أنه الوقت المناسب للذهاب للتسوق من أجل العشاء. |
- İnsanlar sürekli manken olmalısın diyordu. | Open Subtitles | أجل, فقط لوقت قصير قال الناس أنه يجب أن أعمل كعارضة |
- İnsanlar bunu bilerek yaptığını düşünebilirlerdi. | Open Subtitles | ربما يظن الناس أنه قام بذلك متعمداً |