Bu duyulmamış bir şey, hem yayıncı olarak bizler hem de yazar için. | TED | وهذا أمر لم يسمع به من قبل، وكلانا الناشر والكاتب. |
Tamam, pekala. Şu müthiş yayıncı arkadaşını unut. | Open Subtitles | أوكي حسنا إنسى الأمر برمته عن صديقك الناشر المشهور |
Yayımcı teslim tarihimi değiştirdi. Şimdi iki kitabı da bir ay içinde çevirmeliyim. | Open Subtitles | غير الناشر الموعد النهائي والأن ، عليّ أنّ أترجم كل الكتبُ خلال شهر |
Bir Yayınevi, resimli kitap çıkarmak için çok uygun bir zaman dedi. | Open Subtitles | يقول الناشر بأنه حان الوقت لتأليف الكتاب |
Yayıncım beni affetmeyecek. Başlıkları bir düşünün: | Open Subtitles | الناشر ما كان ليسامحني أبداً تخيلوا العناوين |
Eğer yayıncıya gidiyorsa, o zaman büyük olasılıkla bu yolu kullanacak. | Open Subtitles | سيذهب من هنا من خلال هذا الطريق إن كان سيقصد الناشر |
Bak, bilmeni istiyorum yayıncı hakkındaki davayla ilgili konuşmak istiyor. | Open Subtitles | أنّ الناشر ينوى التحدّث معك حول مقاضاتك الحالية |
Bu kesif, taze havayı içine çek Bay yayıncı. | Open Subtitles | تنفس, تنفس ذلك الهواء الغنىّ النقى سيدى الناشر |
Bence, harika bir yayıncı ile buluşacağı için mutluydu. | Open Subtitles | اعتقد انها كانت سعيدة, قابلت الناشر العظيم. |
Buna ikna diyebilirsin. Yeni yayıncı hayran kaldı. | Open Subtitles | تستطيعي تسميته الإقناع الناشر الجديدسيكون متحمساً |
Bu yazıları kitap hâline dönüştürmeye çok meraklı olan bir Yayımcı olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | كما تعلمون، هناك الناشر الذي يهتم جدا في وضع هذه المقالات في كتاب، |
O Yayımcı ile tekrar buluşmak istiyor mu? | Open Subtitles | هل تعتقدين انه كان ليحب ان يقابل هذا الناشر مجددا ؟ |
Yılın en genç Yayınevi ödülüm o. | Open Subtitles | وهذا قراري الشباب الناشر من السنة جائزة. |
Eğer oda arkadaşım, Nijeryalı Yayıncım, Mukta Bakaray hakkında fikir sahibi olsaydı, ve bankacılığı bırakıp, rüyasını gerçekleştirmek için, bir Yayınevi kuran sıradışı bir adam olduğunu bilseydi ne olurdu? | TED | ماذا لو علمت شريكتي في الغرفة عن الناشر النيجيري، موكتا باكاراي، رجل معروف ترك وظيفته في البنك ليحقق حلمه ويبدأ دار نشر؟ |
Yayıncım akşamyedide benim için bir yemek veriyor.Konuğum olarak gelirmisiniz? | Open Subtitles | لقد دعاني الناشر إلى العشاء الليله هل تحب أن تأتي ؟ |
Öyle ama mal imzalandığında yayıncıya geri veremiyoruz. | Open Subtitles | حسناً ولكن قبل ما توقعى يجب أن نستأذن من الناشر |
Smallville muhasebe defteri araştırmacı gazeteciliğin değerini pek bilmiyordu, bu yüzden en doğru yayımcının Planet olacağını düşündüm. | Open Subtitles | حسناً ، سجل حسابات "سمولفيل" كان ضيق النطاق لتقدير تحقيق صحفي استصائي ، لذا فكرت أن صحيفتك قد تكون الناشر المثالي |
Şimdi, hakkında çok şey duyduğum Yayıncıyla ne zaman tanışacağım? | Open Subtitles | والآن ,متى يمكننى مقابلة الناشر الذى سمعت كثيرا عنه ؟ |
Yayımcım Kalbi ve tutkusu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | إن الناشر أخبرنى أنها مميزة و مثيرة |
Sadece bilgisayarınıza yüklemek 50 dolar tutuyor, bu da yayımcıya 275 milyon daha kazandırıyor. | TED | إنها تكلف 50 دولار فقط لتحميلها على الجهاز لتعطي الناشر حوالي 275 مليون دولار |
yayıncısı ondan ciltsiz kitap için fazladan birkaç sayfa yazmasını istedi. | Open Subtitles | طلب منها الناشر كتابة صفحات إضافية لنسخة الجيب |
Bunun bir parçası olmana inanamıyorum. Yayıncımın bunlara ihtiyacı vardı, dün için. | Open Subtitles | لاأصدق ان تكوني جزء من ذلك لذا الناشر يريد هذه منذ الأمس |
Yayıncının teklifini geri çektiğini duydum. | Open Subtitles | اعتقد ان الناشر يريد استرداد امواله |
Demoydu, yayımcılık anlaşmasıydı, işlerin uzun sürdüğü için üzgünüm ama elbet halledeceğiz, söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا آسف، لأنني اشتغرقت وقتاً طويلاً في موضوع صفقة الناشر ولكننا سنصل لهناك، أعدك |
Yayınevinin adına bak. | Open Subtitles | انظر من الناشر. |