"الواضح أنّ" - Traduction Arabe en Turc

    • Belli ki
        
    • Görünüşe göre
        
    • Açıkçası
        
    • aşikâr
        
    • açık ki
        
    • olduğu açık
        
    • olduğu kesin
        
    Belli ki bunu çözmenin tek bir mantıklı yolu var. Open Subtitles من الواضح أنّ هناك طريقة عاقلة واحدة لحلّ هذا الأمر.
    Sonra açıklara doğru baktım ve tekne ışıklarının yandığını fark ettim, yani Belli ki hava kararıyordu her ne kadar ben fark etmesem de. TED ثمّ نظرتُ بعيداً على الشاطئ فلاحظتُ أضواء القوارب، لذا كان من الواضح أنّ الظلام يخيّم، رغم أنني لم أكن قد أدركت ذلك.
    Kiralık bir katil. Belli ki biri onu tutmuş. Open Subtitles قاتلة مُستأجرَة من الواضح أنّ هناك مَنْ قام بتوظيفها
    Görünüşe göre, düşünceleri daha önemli olanlar farklı düşünüyorlarmış. Open Subtitles من الواضح أنّ الآراء الأهمّ كان لها تصوّر آخر
    Açıkçası, karadeliklerin yakınına insanları gönderemeyiz. Open Subtitles من الواضح أنّ الرجل الآلي هو الشيء الذي الوحيد الذي يسعنا إرساله
    Çünkü şurası aşikâr ki, bu herif ve açtığı dertler dünyevi zevklerle aramda bir engel. Open Subtitles لأنه من الواضح أنّ هذا الرجل ومشاكله، يحولون بيني وبين الملذّات الدنيوية
    Şu açık ki babası, yüzmeye devam etmesi için oğlunun kusurlarını gizlemek amacıyla her şeyi yapabilir. Open Subtitles من الواضح أنّ والده سيفعل كلّ ما يتطلبه الأمر، لتغطية إستمراره في السباحة
    Belli ki, bir şey seni üzüyor. Open Subtitles لا حاجة لعمل ضجة من الواضح أنّ هناك شيء يزعجك
    Belli ki ikisi reddetti ve öldüler. Open Subtitles ومن الواضح أنّ إثنين منهما رفضا وهما ميّتين الآن.
    Belli ki ilaçlar vücudundan çıkmamış. Open Subtitles من الواضح أنّ الأدوية لم تغادر جسده تماماً
    Belli ki gözleri de çalışıyor. Open Subtitles قدماه تعملان ومن الواضح أنّ عينيه تعملان أيضاً
    Belli ki kendi kendime konuştuğumu da duyabiliyorlar. Open Subtitles من الواضح أنّ بوسعهم سماعي وأنا أحادث نفسي كذلك.
    - Benden bu kadar artık. Belli ki yapacak daha iyi şeylerin var. Hayır, hayır Camille. Open Subtitles لقد تجاوزت الأمر، من الواضح أنّ لديك أشياء أهم تود القيام بها.
    - Benden bu kadar artık. Belli ki yapacak daha iyi şeylerin var. Hayır, hayır Camille. Open Subtitles لقد تجاوزت الأمر، من الواضح أنّ لديك أشياء أهم تود القيام بها.
    Belli ki, ünlü sahibimiz bu hafta gemiyi kimin yürüteceğini belirlemek için yukarıda büyük bir çarkıfelek çeviriyor. Open Subtitles يجب عليهم أن يركّبوا باباً دوّاراً بالأعلى. من الواضح أنّ مالكنا اللامع يعتمد الحظ ليختار من يدير الصحيفة هذا الأسبوع.
    Ama Görünüşe göre, her şey güzel kokuyor. Open Subtitles لكن من الواضح أنّ الأجواء باعثة على النشوة.
    Görünüşe göre siz kötü polis olmalısınız. Bu da sizi iyi polis yapıyor. Open Subtitles من الواضح أنّ ذلك يجعلكِ الشرطيّة السيّئة، وأظنّكِ الشرطي الصالح
    Açıkçası birbirimizi çok hafife aldık. Open Subtitles مِن الواضح أنّ إحدانا أساءت تقدير الأخرى.
    Bilmiyorum, ama bazı şeyler Açıkçası yanlış gidiyordu. Open Subtitles لا أعرف, و لكن من الواضح أنّ شيئاً ما جرى بطريقة خاطئة
    Çok kesin bir miktar. Belli bir şey için gerektiği aşikâr. Open Subtitles مبلغ محدد من المال، من الواضح أنّ هناك غرض محدد
    Çok açık ki Castle ile aranızda sahici bir şeyler var. Open Subtitles "من الواضح أنّ لديكِ أنتِ و(كاسل) شيء حقيقي.
    Asalak ya da değil, bu adamla ilgili gördüklerimizden fazlası olduğu açık. Open Subtitles مُغفل أم لا، من الواضح أنّ هناك الكثير بهذا الرجل ممّا تراه العين.
    Bize söylemek istediği şeyin bu listeyle ilgisi olduğu kesin. Open Subtitles من الواضح أنّ ما أراد إخبارنا به له علاقة بهذه القائمة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus