"اليوميّ" - Traduction Arabe en Turc

    • Günlük
        
    • Postası
        
    • rutinleri
        
    Bu esnada, halka hizmet için bu bölgenin Günlük rutin işleri aksamadan devam etmeli. Bu yüzden elimizdeki kaynakları bölmek durumundayız. Open Subtitles وبالوقت الراهن، يجب أن يستمرّ العمل اليوميّ لهذه الدائرة لخدمة العامّة، لذا سنقسّم مواردنا
    Bir ATM bulup Günlük limitinin dışında bir para çekeceksin ve o güzel çalışkan barmene gördüğü en iyi bahşişi vereceksin. Open Subtitles ستقصد صرّافًا آليًّا وتسحب الحدّ الأقصى من صرفك اليوميّ وتترك لتلك الساقية اللطيفة بخسة الأجر أضخم إكراميّة رأتها قطّ.
    Bugün birisi şöyle der, "Give us today our daily bread." (Bugün bize Günlük ekmeğimizi ver.) TED في وقتنا الحاضر، يُقال: "أعطنا اليوم خبزنا اليوميّ."
    Gelecek Postası'nda yazdıklarınızı çok içten buldum. Open Subtitles لقد وجدت ما كتبته في "المتنبئ اليوميّ" محرك للمشاعر جدّاً
    Kafein. Hep sabah rutinleri. Open Subtitles "احتساء الكافيين، كلّها أنشطة صباحيّة، لكن مؤخّرًا، نشاطي اليوميّ هو المجيئ إلى هنا"
    Günlük olarak işimde yaptığım şey aslında bu makineleri aynı zamanda idare etmemiz gereken bir gelecek için nihayetinde ihtiyacımız olan temellere sahip olabilelim diye tüm ülkeler için verileri birleştirecek aletler yaratmak. TED لذا ومن خلال عملي اليوميّ فأنا اخترع وسائل لدمج بيانات دولٍ كاملة، لكي يكون لدينا في النهاية الأسس التي سنحتاجها في المستقبل حيث سيكون علينا إدارة هذه الآلات بدورها.
    Günlük harçlığımdan avans almam lazım. Hiç param yok. İşe çıkmayı bıraktım. Open Subtitles أحتاج سلفة على مصروفي اليوميّ - ليس لديّ أيّ مال، توقفت عن القيام بجولاتي -
    Günlük rutinini biliyorum dostum. Open Subtitles ! نعم، رأيتُ روتينكَ اليوميّ يا أخي.
    Darren hayattaki küçük detayları önemsemez. Günlük rutinleri falan. Open Subtitles (دارين) لم يهتم بالأشياء الصغير في الحياة، كالنمط اليوميّ.
    Günlük köşe yazın için kaçta "Spectator" da olmamız gerekiyor? Open Subtitles متى علينا الذهاب إلى "ذا سبكتيتر"... لإطلاق العمود اليوميّ الخاص بمجلتنا؟
    Sabah 8'de Günlük programımım dostum Lyon'la kahvaltı ederek başladı. Open Subtitles عند الثامنة صباحاً يبدأ برنامجي اليوميّ بتناول الفطور مع صديقي (ليون)
    Günlük azarın vakti geldi her halde. Open Subtitles -لا بدّ أنّ الوقت حان لتوبيخي اليوميّ .
    O zaman sanırım, Günlük antremanımı burada yaparım. Open Subtitles -أعتقد أنّي سأقضي تمريني اليوميّ هُنا .
    Gelecek Postası'nın editörü. Open Subtitles إنـّه رئيس تحرير "المتنبئ اليوميّ".
    Gelecek Postası'nın editörü. Open Subtitles إنـّه رئيس تحرير "المتنبئ اليوميّ".
    Biliyorsunuzdur ki Bay Potter, Dırdırcı gazetesi olarak Gelecek Postası'ndaki hainlerden farklı olarak, Dumbledore'u hem yaşamında, hem ölümünde destekledik. Open Subtitles أنا واثق من أنك تعلم يا سيّد (بوتر) أننا في مجلة "الكويبلر" وعلى عكس أولئك المتملقين في "المتنبئ اليوميّ" ندعم (دمبلدور) كلياً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus