"الّليل" - Traduction Arabe en Turc

• gece

Biz çıkmıyoruz, tatlım. Beni bütün gece bunun için bekletemezsin.
لسنا نتواعد، ياعزيزتي لايمكنكِ أن تجعليني أنتظر طوال الّليل لأجله

Limuzin şoförü bütün gece arabanın yanındaymış. Bunu yapanı görmüş olmalı.
سائق الّليموزين كان بالسّيّارة طوال الّليل ، لربّما قد رأى من زرعَ هذه.

Önceki gece ki kıyafetlerin. Yürüme şeklin.
حسناً , الّليل الماضية , ملابسك الطريقة التي كنت تتعاملين بها

Bıraktığımız gece, sen dışarı çıkarsın bavulun içini altınla doldurursun ve sonra ön kapıdan yürüyerek çıkarsın.
وفي الّليل يخرج منه ثمّيملأوهبالذهب،ويخرجمنالباب الأماميّ..

Babasının gece yarısı sarhoş arkadaşlarına çalsın diye onu uyandırdığını biliyor muydun?
أتعلمين أن والدهُ كان يوقظه في منتصف الّليل, لكي يعزف لزمرتهِ من السكارى؟

Ve kuralları çiğnediğinde, gece yarısına kadar bekleyecek, her şey kararıncaya kadar!
، وحينما تتعدى الحدود سينتظر حتّى الّليل .. حينما يكون كلّ شيءٍ مظلماً

Bütün gece koridorlarda dolanır, hemşireleri dinler.
، يطوف بالدهاليز طوال الّليل . يستمع إلى ثرثرة الممرضات

İnsanlar Şükran Günü'nün gece yarısından beri burada bekliyor.
إنّ الناس كانوا ينتظرون هنا . منذ منتصف الّليل من ليلة عيد الشكر

Planın işe yaramadı ama. Tüm gece uyumadım.
حسناً، خُطّتكِ لم تنجَح، فأنا لم أنام في الّليل

Tüm gece gözlerim kapının üzerindeydi.
. كنتُ أرقبَ الباب طوالَ الّليل

Bu gece çalışman gerekl. Adam eksiğim var.
أحتاجك للعمل فى الّليل.

gece yarısıydı.
. كان الوقت منتصف الّليل

gece Kralı'nı gördün Jon Snow.
لقد رأيتَ ملكَ الّليل يا (جون سنو).