| Bu sadece başlatmak için. Üst üste günlerce uyanık kalmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | انها فقط لكي ينام نحن لا نستطيع ان نبقيه هكذا بلا نوم |
| - Albay, telaşa gerek yok. - Bu sadece Shakespeare. | Open Subtitles | أيها الكولونيل , لا وجود لما يدعو للقلق انها فقط جملة لشكسبير |
| Ben iki ayağı idare ediyorum ve Devon Sadece bir ayakla gidiyor. | Open Subtitles | انها فقط انا لدي قدمان في الداخل وديفن لديه قدم واحده فقط |
| deyip bunun arkasına saklanamayız, Sadece bir iş, ben sanatçıyım ben akademisyenim diyemeyiz. | TED | انها فقط لأرباح الشركة أو الأمر مجرد اعمال، أو انا فنان أو أنني أكاديمي |
| - Hayır, sadece bana göre bir kız değil. - Evet. O sadece mükemmel. | Open Subtitles | كلا, انها فقط ليست الفتاة المناسبة لى نعم, انها مثالية فقط |
| - Hayır, sadece bana göre bir kız değil. - Evet. O sadece mükemmel. | Open Subtitles | كلا, انها فقط ليست الفتاة المناسبة لى نعم, انها مثالية فقط |
| - Sadece bir alışveriş listesi. | Open Subtitles | قائمة التسوق كما تعلم انها فقط قائمة التسوّق |
| Bu sevgili kız kardeşiniz Lucy değil. Bu sadece bir kabuk. | Open Subtitles | انها ليست لوسى التى تحبها انها فقط خيالها |
| Yine de, Bu sadece dolaşmaya ya da dışarı çıktığında gerekli. | Open Subtitles | على أي حال , انها فقط عند مغادرة المنزل أو عند الذهاب للخارج |
| Tamam, Bu sadece biraz kazanmak için yapacağım staj. | Open Subtitles | حسناً .. انها فقط فترة تدريبية لجمع بعض المال |
| Pekala, Bu sadece kayıtlara geçmesi için yapılmış bir stajdı. | Open Subtitles | حسناً .. انها فقط فترة تدريبيه .. لسجل الدرجات |
| Bilmiyorum... Bu sadece... Cenazeler ve annem, babam, bilirsin. | Open Subtitles | لا اعلم, انها فقط جنازات وامي وابي , تعلم |
| - Teslim olmak için 5 saniyen var ! - Dredd, o Sadece bir servis robotu. | Open Subtitles | لديك خمس ثوانى للأستسلام دريد، انها فقط مجرد آلة طعام |
| Sadece bir süredir seni böyle görmemiştim de. | Open Subtitles | انها فقط تم منذ بعض الوقت لقد رأيت لك مثل هذا. |
| Sadece bir sürü yalan ve söylenti. | Open Subtitles | وهل هذا له علاقه بأي شئ؟ انها فقط مجموعه من الاكاذيب و الاشاعات |
| Sam, Sadece bir kaç hafta sonsuz gibi görünen | Open Subtitles | سام ، انها فقط اسبوعين ستبدوا و كأنها الابدية |
| O sadece normal biri olmak istiyor. Herkesin ona normal davranmasını istiyor. | Open Subtitles | انها فقط تريد ان تكون طبيعية, تجعل كل الاشخاص يعاملوها كطبيعية |
| Yani O sadece Malikane'ye geri dönmek istiyor. | Open Subtitles | إنها لا تزال تفعل ذلك. اعني انها فقط تريد العودة الى قصر بلاي بوي |
| - Kızınızda da aynı dövme vardı. - Sadece seçilenler için bu dövme. | Open Subtitles | وجدنا العلامة نفسها على إبنتك انها فقط لقلة مختارة |
| - Kendince aptal fikirler üretiyor işte. - Ne fikri? - Benimle ilgili. | Open Subtitles | انها فقط لديها افكار غبية في رأسها هذا كل مافي الامر عن ماذا؟ |
| Onlar, sadece bazı ortakların isminin bulunduğu imza sayfaları. | Open Subtitles | انها فقط اوراق موقعة لبعض القوائم لشركاء |
| Altı üstü bir söz söyledi. | Open Subtitles | انها فقط تحاول ان تخرج ما بداخلها |