"ان تجد" - Traduction Arabe en Turc

• bulmak
• bulmalısın
• bul
• bulup
• bulursun
• bulabilir
• bulmayı

Yalnız adı Charlie olan Vietnamlı bulmak çok zor oluyor.
انه شئ صعب جدا ان تجد شخص فيتنامى اسمه شارلى

Zor olan bu gerilimi atmanın yollarını bulmak.
ان أصعب شئ هو ان تجد طريقة لتخفيف هذه الحدة

Arada bir karşına bir duvar çıkabilir, ama onun üstünden, etrafından yada içinden geçmek için bir yol bulmalısın.
ربما سيواجهك جدار من حين الى اخر ولكن عليك ان تجد طريقة لتجاوزه .. الالتفاف حوله .. اختراقه

- Ölmek için kendine bir sallanan sandalye bul! - Tüm acılar...
ربما تستطيع ان تجد نفسك ككرسى هزاز عتيق حتى تموت فى الام

Yüksek bir yer bulup etrafı gözlemeni istiyorum.
ادم, اريد منك ان تجد بعض الاشياء و ان تبقى متيقظ

Umarım bir gün kendine, senin seviyende bir eş bulursun.
واتمنى في يوم ما ان تجد لك شريكا بنفس مستواك

Cadı bana bir beden buldu, belki bir tane daha bulabilir.
الساحرة أحضرت لي جسد واحد، وربما تسطيع ان تجد لي أخر

Bence, sevdiğin bir iş bulmak ve hayatın boyunca buna devam etmektir.
أعتقد انه يجب عليك ان تجد شيئاً تحب فعله ومن ثم تفعله لبقية حياتك

Kalbimi neşeyle dolduracak birini bulmak kolay.
ان تجد شخصا عازبا في العالم الذي يَملأ قلبَكَ بالبهجةِ

-Seni düzeceğim. -Önce aletini bulmak zorundasın.
تبا لك ايها الاحمق عليك ان تجد قضيبك اولا

Brooklyn'de düşünmek için sakin bir yer bulmak zordur.
من الصعب ان تجد مكان هادئ فى بروكلين لتفكر

BrookIyn'de düşünmek için sessiz bir yer bulmak zordur.
من الصعب ان تجد مكان هادئ فى بروكلين لتفكر

Şehrin kalbinde kendini çağırabileceğin bir yer bulmalısın.
يجب ان تجد منزلا فى قلب المدينة ليكون ملكا لك

Şunu da eklemeliyim ki, annen için iyi bir istirahathane bulmalısın
وانا مصر بأنّ يجب عليك ان تجد وسيلة جيّدة لعناية و راحة امك

Şimdi beraber mutlu olacağın başkasını bulmalısın, Henry.
الان ، من الافضل ان تجد شخصا لتكون سعيدا معه ، هنرى

Ayrıca Trask, ne yaparsan yap, Magneto'yu bul ve durdur.
تراسك, يجب ان تجد ماجنيتو و توقفه باية وسيلة ممكنة

Bana hemen başka bir rakip bul, Jergens.
من الافضل ان تجد لى منافس فى نفس المرتبة

Tüm polisleri bulup madene koymana istiyorum.
. اريدك ان تجد كل شرطي الان , وتاخذهم الي منجم الملح

Vay anasını! Buradan olabildiğince çabuk çık. Telefon bulup, polisi ara ve nerede olduğumuzu söyle.
اخرج من هنا الى ان تجد هاتف وتتصل بالشرطه لتخبرهم بمكاننا

Ve gerçekten, umarım ki babanı bulursun.
اتصل بي في أقرب فرصة بيتر و أنا آمل حقاً ان تجد أباك الحقيقي

Herhangi bir yerde olabilecek birisini nasıl bulursun?
كيف يمكن ان تجد شخصاً يمكن ان يكون في اي مكان ؟

Sahneye daha yakın bir yer bulabilir miydiniz?
أيمكنك ان تجد لنا شيئاً قريباُ من المسرح

İlhamını başka bir yerde bulabilir misin?
حسنا, هل من الممكن ان تجد الإلهام في مكان اخر؟

Çünkü, bu ülke için yaptığın onca şeyden sonra babanı bulmayı, Bilgisayar'ı kafandan çıkarmayı ve normal bir hayat sürmeyi hak ediyorsun. Teşekkür ederim.
لأن ، بعد كل شيء فعلته لهذه الدوله ، أنت تستحق ان تجد والدك لتخرج التداخل من رسك وتحضى بحياة طبيعية