Bana aptal, hain, bela, amc.k ve çirkin adam denmiş ve bu sadece bir e-posta içindeydi. | TED | تمت تسميتي بالغبية، الخائنة، الكارثة ورجل قبيح جداً وهذا كان في ايميل واحد فقط |
Üç hafta öncesine kadar her hafta e-posta gönderirdi. | Open Subtitles | ايميل كل اسبوع ،حتى حوالي ثلاثة اسابيع من الان |
Georgina bunu öğrenir ve resmi Bronwen'den çalan Emil'e söyler. | Open Subtitles | جورجينا تكتشف الأمر وتخبر ايميل ويهب ويسرق اللوحة من برونوين |
Ve aynı alile üyesinin Emil Kurtz'ün de ölmesini istemesinin ihtimali nedir? | Open Subtitles | ماهي احتمالات ان يكون نفس الشخص من عائلته اراد ايميل كرتز ميتاً؟ |
Milyonlarca mail atmıştı. Muhtemelen evinede gitmişti. | Open Subtitles | لقد ارسلت له مليون ايميل ربما ايضا ذهبت الى منزله |
En kötü durumda Emile Durkheim gibi bir sosyologun analizine neden olur, intihar olaylarının artışına neden olur. | TED | انها تؤدي الى،في اسوء الحالات،حسب تحليل علماء الاجتماع.. امثال ايميل دوركايم،تؤدي الى ارتفاع نسب الانتحار . |
Hayır mesaj bıraktım, e-mail yolladım. Başka ne yapabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا, لقد ترك لها رسالة, ايميل, لا اعرف ماذا يجب أن افعل |
Arkadaşım, Neal, bana sen ve ortağın evime geldikten sonra bir email gönderdi. | Open Subtitles | صديقى نيل ارسل لى ايميل بعد ان حضرتى انتى وشريكك الى منزلى |
Bu sabah kanaldan bir e-posta aldım. | Open Subtitles | وقد حصلت على ايميل من الشركة هذا الصباح. |
Laugesen'la kankaları arasındaki bir e-posta yazışması elimde. | Open Subtitles | حصلت على رسائل ايميل بين لاغسن وبعض حلفائه |
Ayrıca şirketteki herkese benim, Rajiv'in sizi alt ettiğini açıklayan bir e-posta yollayacaksınız. | Open Subtitles | ويجب عليك انت ترسل ايميل للشركة تبين فيها انني انا راجيف هزمتك |
Ona e-posta mi yolladin yoksa o mu sana kuyruk salladi? | Open Subtitles | هل أرسلت لها ايميل أو اتصلت بها "collar = طوق الكلب" |
Kuramıyoruz. e-posta adresi veya anahtar kelime yok. | Open Subtitles | لا يمكننا ذلك لايوجد ايميل لهم ولا كلمة سر |
Pekala, işte Emil Lodan hakkında edindiğimiz bilgiler. Ordudaki psikiyatrik kayıtlarını ortaya çıkardım. | Open Subtitles | "حسناً, هذا مالدينا بخصوص "ايميل لودان نجحت بالوصول الى سجله النفسي الخاص بالجيش |
Senin Emil Strago'n az önce garajcımı öldürdü ve fiziksel olarak beni aşağıladı. | Open Subtitles | ايميل ستراجو خاصتك قتل رجل المرآب خاصتي وقد اعتدى علي جسديا |
Emil, hâlâ devam eden hassas projelere dâhildi. | Open Subtitles | ايميل كان ضمن مشاريع حساسة مازالت مستمرة |
Araştırman Emil'in hedef olduğunu ortaya çıkarırsa tekrar düşüneceğim. | Open Subtitles | ان كان تحقيقك سيكشف ان ايميل كرتز كان الهدف، سأفكر بالامر |
...onunla beraber olacağını düşünüyordum çünkü beni bütün yaz aramamış veya mail atmamış olman için başka bir neden göremiyorum tabii bu konuşmayı kapının önünde yapmamızın da. | Open Subtitles | لأنني اعتقدت بأنك معها لان ليس هناك سبب آخر ولايمكن أن يكون هناك احتمال بأنك لم تتصل أو ترسل له ايميل طوال الصيف |
Sunucuya bir virüs bulaşmış ve bize her birimizin arama geçmişini mail olarak yollamış. | Open Subtitles | فايروس ضرب السيرفر وارسل لجميعنا ايميل وبتاريخ عمليات البحث لكل واحد منا |
Tamam Emile. Umarım geçerli bir nedenin vardır. Anlat. | Open Subtitles | حسنا" ايميل", لابدأنها حجةّ جيدة هذهالمرة , دعنا نسمعها |
Aslında Charles'ın e-mail anketine göre sekizinci. | Open Subtitles | حسناً وفقاً لـ ايميل تشارلز هذا المكان يحتل المركز الثامن |
Bence düşünceli bir email bu durumda daha iyi olur. | Open Subtitles | أظن أن رسالة ايميل مدروسة هي الطريقة المثلى |
Çünkü eğer o kadın duruşmaya hazırsa Louis'in kız arkadaşından gelen emailden çok daha fazlasına sahiptir. | Open Subtitles | لأنه اذا كانت هذه المرأة تريد الذهاب للمحاكمة فهي لديها اكثر من ايميل من صديقة (لويس) |
Bizde her e-postanın dijital kaydı var. | Open Subtitles | على اية حال نحن عندنا تسجيل رقمي لكل ايميل |
Patronunuzun e-postası vardır herhalde | Open Subtitles | فكرة جيدة رئيسك لديه عنوان ايميل ، اليس كذلك ؟ |