Ve son kez ben de sahada rakibin kıçını tekmelemek istiyorum. | Open Subtitles | لقد هزمنا تقريبا هؤلاء المنافسين بآخر مرة وأنا بحاجة لركل مؤخراتهم |
Bakın, en son etrafımda tekneler olduğunda katilin biri tarafından kaçırılmıştım. | Open Subtitles | اسمع، بآخر مرّة تواجدتُ بها قرب القوارب، كان هنالك قاتل يختطفني |
En son, silahın yerine kalbinle düşündüğünde ne yaptıklarını hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | أم عليّ تذكيرك بما فعلوه بآخر مرّة فكّرتَ فيها بقلبك عوضاً عن مسدّسك؟ |
son yüzyıl içinde bu ülkenin seviyesi gerçekten de düştü. | Open Subtitles | يافتى, لا بدّ أن هذهِ البلدة أبكمتّ بآخر مائة عام. |
En son böyle bir yerde kaldığımızda, annemle canımızı kurtarmak için kaçıyorduk. | Open Subtitles | بآخر مرة جئت فيها إلى مكان كهذا، كنت وأمي نحاول الفرار بحياتينا، |
En son böyle bir yerde kaldığımızda, annemle canımızı kurtarmak için kaçıyorduk. | Open Subtitles | بآخر مرة جئت فيها إلى مكان كهذا، كنت وأمي نحاول الفرار بحياتينا، |
Kariyerinden kalan son parçalara tutunan mutsuz, egoist, vasat bir aktör. | Open Subtitles | رجل حزين واناني يتشبث بآخر ما تبقى له من حياته المهنية |
Kendisine söyleyin, son yaşadığı öfke sorunuyla ilgili deneme süreci meselesini kendisiyle görüşmek için Pazartesi sabah tam 9'da evinde olacağım. | Open Subtitles | اعلمه أنني سأكون في منزله في حوالي التاسعة صباح يوم الإثنين لمناقشة قضية إختبارية تتعلق بآخر حادث نتيجة للغضب قام به |
son 24 saatte laboratuvara giren çıkan herkesi takip et. | Open Subtitles | تتبّع كل شخص دخل وخرج من المعمل بآخر 24 ساعة |
Çünkü en son söyleyecek bir şeyim olduğunu sorduğunda toplantının ortasında söyle demiştin. | Open Subtitles | لأنكَ بآخر مرة قلت لو كان لديّ شيء لقوله، فعلي قوله بالإجتماع اللعين. |
Bu oyunda, sırayla, söylediğiniz kelimlerin son harfi ile başlayan kelimeler söyleyerek, ilerliyorsunuz. | TED | إنها لعبة حيث تأخذ فيها دورك لتقول كلمات تبدأ بآخر حرف من الكلمة السابقة. |
Davranışlarına göre birisini en son ne zaman yargıladığınızı düşünün özellikle başkası hakkında fikrinizi değiştirdiğinizi hissettiğinizde. | TED | فكر بآخر لحظة حكمت فيها على شخص بناءً على سلوكه، وخصوصاً عندما تشعر حقاً وكأنك غيرت رأيك حول شخص. |
Ama kaçıyorlar! Hayır. Onları tanıyorsam, dönüp son bir kez direneceklerdir. | Open Subtitles | سيستديرون ويقومون بآخر وقفة لهم إن كنتُ أفهمهم ، وحينما يفعلوا سأكون معهم |
son kez gece, birinin beni beklediğini düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أفكر بآخر مرة شخص ما جلس طوال الليل يعتني بي |
En son ham şeker pazar fiyatını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل انت على معرفة بآخر أسعار السوق للسكر الخام |
son konserde orkestra çukuruna bakarken panikledim. | Open Subtitles | إنه من أجل الخوف من المسرح لقد ارتعبت بآخر حفل لي لابد من أنه بسبب قاعة الأوركسترا |
son aldığımız bilgilere göre sevgili Challenger'ımız kötülerin kıskacından kurtulmuş durumda. | Open Subtitles | ل، بآخر معلومات، متحدي روحنا فقط كسر حلقة الشر |
Kardeşim Geçen sefer hapisten çıktığında ne yaptı biliyor musun? | Open Subtitles | أتدرين ماذا فعل شقيقي عندما خرج من السجن بآخر مرّة؟ |
Geride kalan tek şeyinse koridorun sonunda karaciğer biyopsisine gidiyor. | Open Subtitles | لم يتبق لديك سوى من بآخر الممر في طريقه لفحص النسيج |
(Gülüşmeler) Ama bu sayı bile başka bir sayıya kıyasla çok küçük: sonsuz. | TED | وحتّى ذلك الرقم هو صغير جدا مقارنة بآخر: اللانهاية. |
Hemen sokağın aşağısında çok güzel organik bir smoothie yeri var. | Open Subtitles | أوه ، هناك المكان العضوي الرائع . بآخر الشارع ، أعتقد أنك ستحبينه |
Künefe yapacağını söylemişti. Ben de onu sokağın aşağısındaki Lübnanlı dükkana gönderdim. | Open Subtitles | أعتقد أنّها كانت تصنع الكُنافة، يطلبها بعض اللبنانيين القاطنين بآخر الشارع |
Piyanonun sonundaki bir paket Virginia sigarasını görüyor musun? | Open Subtitles | هل رأيت تلك العلبة القاتلة بآخر البيانو؟ |
Kancalı olmak hoşuna gidiyordur belki. Bir tane daha istiyorsundur. | Open Subtitles | ربّما يعجبك الخطّاف ولعلّك ترغب بآخر |
Futbol maçı değil ki bu birini diğeriyle değiştiresin. | Open Subtitles | تلك ليست مُبارة كُرة قدم بأن تستبدل واحداً بآخر |
- Evet, koridorun ilerisinde. | Open Subtitles | نعم, إنه بآخر الردهة الباب الثاني على يمينكِ |