| Kilisenin saati ikiye vurunca mezara inip orada ışıldayan iki mumu söndürürsün. | Open Subtitles | وفى الساعة الثانية تماماً, تستطيع أن تدخل المقبرة وتطفىء الثلاث شمعات بالداخل. |
| Prostat biyopsisi yapılıyor. İnan bana, orada olsan kesin hatırlarsın. | Open Subtitles | سيستأصلون عيّنة من البروستات، ثقي بي، لو كنت بالداخل لعرفت |
| Hepimizin bilmesi için,belki yaşayan birşey,belki hatta ölen birşey var içerde. | Open Subtitles | كُلنا نعرف بأنه ربما يكون هناك شيئاً حياً او ميتاً بالداخل |
| İçeri girdik, sonra o madeni şey açıldı, içinde ölü adam vardı. | Open Subtitles | لقد كنا بالداخل وهذا الشىء المعدنى أنفتح وكان هناك رجلاً ميتاً بداخله |
| Elektrik alan, kaynak dediğimiz şeyde ya da, aygıtın içinde kalıyor. | TED | فهي تبقى بالداخل ، بما نسميه المصدر أو في داخل الآداة |
| burada, ama anahtara ihtiyacımız var, o da babamın boynunda asılı. Daima. | Open Subtitles | إنها بالداخل هناك ولكننا نحتاج المفتاح الذي يوجد حول رقبة أبى دائما |
| İçerideki adamımızın, bir rehinenin idamı için zaman çalmaya çalışması olabilir. | Open Subtitles | نعتقد أن عميلنا بالداخل ربما كان يحاول إعاقة عملية قتل الرهينة |
| orada bir milyon içki var. Bir tanesini fark ederler mi sanıyorsun? | Open Subtitles | يوجد مليون زجاجة خمر بالداخل هل تعتقد أنهم سيدركون فقدان زجاجة واحدة؟ |
| Aslında yaptığı volkana karşı gerilimli bir baskı oluşturmaktır ve orada duran magma kendini bir patlamayla dışarıya doğru fırlatacaktır. | Open Subtitles | وذلك يعمل على تأسيس ضغط توتريّ في البركان. وأي صهارة كامنة بالداخل ستشق طريقها مندفعة للأعلى على شكل ثوران متفجر |
| Bell orayı kapatmış. Her şeyin hâlâ orada olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | وأغلق كلّ شيء، أعتقد أنّ كل شيء ما يزال بالداخل. |
| orada işimize yarayabilecek sihirler var. Kardeşlerimi kurtarmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | يوجد سحر بالداخل يستطيع مساعدتنا يمكننا استخدامه للعثور على إخوتي |
| FBI! orada biri var mı? - İçerde biri var. | Open Subtitles | اف بي اي ،هل يوجد أحد هنا؟ يوجد شخص بالداخل. |
| Dalak, karaciğer, böbrekler, üreme organı. Birçok önemli şey var içerde. | Open Subtitles | الطحال، الكبد، الكلى والأعضاء التناسلية ثمّة الكثير من الأعضاء الهامّة بالداخل |
| İçerde bir şeyler olabileceği aklıma gelmedi bende içeri girdim. | Open Subtitles | لو أكن أتوقع أن شيئا ما يحدث بالداخل لذا دخلت |
| İçeri girmeliyiz ve telsiz sığınağını konrtol etmeliyiz. İçerde hâlâ kurtulanlar olabilir. | Open Subtitles | علينا الدخول، وتفقد غرفة الإتصال قد يكون هناك ناجون ما زالوا بالداخل |
| Katilin içeride olduğunu söyledi, ben de görmek için içeri girdim. | Open Subtitles | ذلك حينما أخبرتي أن القاتل موجودٌ بالداخل, لذا ذهبت للحاق به |
| Joyce, kapının önünde bağırıp durma, söyleyecek bir şeyin varsa, içeri gel! | Open Subtitles | جـويس, لاتصـرُخي هكـذا بوجـه جيـمس. إذا كـان لـديك شيئـاً لتقـولينه, تعـالي بالداخل. |
| Jack Bauer içeride, CTU'nun kısa bir süre içinde gerçekleşecek olan... | Open Subtitles | اشرح جاك باور بالداخل يزود الوحدة بمعلومات لبدء عملية إنقاذ الرهائن |
| Ne kadar daha burada kalacağından emin olmadığım için ben de gidiyorum. | Open Subtitles | مرحباً ، لست أعرف كم من الوقت ستكونين بالداخل لذلك أنا ساغادر |
| Yani demek istediğin içerideki adamımın bir işe yaramadığını mı söylüyorsun. | Open Subtitles | لذا تابعتي بالداخل ليس لها قيمة, هل هذا ما تخبرني به؟ |
| Tekrar ediyorum, içeriye cep telefonu ve kamera sokmak yasak. | Open Subtitles | أكرّر، غير مسموح بتواجد الهواتف الخلويّة و كاميرات التصوير بالداخل |
| Şimdi de içine biraz kimya koyacağız ve hücrede biraz kimya yapacağız. | TED | والآن سنضع الكيمياء بالداخل و نجرى بعض التفاعلات الكيميائية فى هذه الخلية. |
| evde kimse yok. İçeri geçip çay içmek ister misin? | Open Subtitles | اسمع، لا يوجد أحد بالداخل هل تود الدخول للشرب الشاي؟ |
| Hep içerisi ve dışarısı, ben ve diğeri oluyor; diğeri ise her zaman bizden tamamen ayrı. | TED | وهي بالداخل والخارج, الذات والاخر وان الآخر هو مختلف تماما |
| - Masamızı bulalım. - İçeride görüşürüz. | Open Subtitles | ـ دعونا نَجِدُ موائدنا ـ سَنَراكم بالداخل |
| İçerideyim. Pekâlâ, Ford, bir fikrin var mı? | Open Subtitles | أنا بالداخل حسناً يا فورد, هل لديك أى فكرة ؟ |
| İçeriden herhangi birine yaklaştığımız anda vurulabiliriz. | Open Subtitles | بمجرد اقترابنا من اى فرد بالداخل سنتعرض لاطلاق النار |
| Onu teselli edecek tek kişi sen olmayacaksın. Bütün sevgilileri içeride. | Open Subtitles | فلن تكون أنت الوحيد القادر على إرضائها , فكل عشاقها بالداخل |