"بحثاً" - Traduction Arabe en Turc

• aramaya
• araştırma
• bulmak
• aramak
• bulmaya
• arama
• diye
• arıyor
• ararken
• makale
• aradım
• kontrol
• arayan
• arıyorum
• arıyordum

Sizce beni aramaya çıkmadan önce daha ne kadar beklerler?
و كم برأيكِ سيطولُ الوقتُ قبلَ أن يأتوا بحثاً عنّي؟

Laneti kırarsa babam kim olduğunu hatırlayıp beni aramaya gelecek.
إنْ أبطلت اللعنة، سيتذكّر والدي حقيقته و سيأتي بحثاً عنّي.

Yeryüzünde araştırma yapmaya devam ediyorum. Beşinci Kol'la ilgili bilgi almaya çalışıyorum.
كنتُ أترقب الأقاويل على الأرض بحثاً عن أيّة معلومات عن الرتل الخامس

2 tonluk balına yağı tortuda istiridye bulmak için eşeleniyor.
طنان من الدهن المتحرّك يطوف بحثاً عن البطلينوس في الرواسب

Dışlanan genç foklar yiyecek aramak üzere kıyıda dolanmaya başlıyor.
عندما يُطردون، فإن المراهقين يجوبون الشريط الساحلي بحثاً عن الطعام

60 saatlik kuşatma sırasında bir noktada teröristler odadan odaya giderek ek kurbanlar bulmaya çalışıyorlardı.
في مرحلة ما خلال الحصار الذي استمر 60 ساعة، كان الإرهابيون ينتقلون من غرفة إلى أخرى بحثاً عن ضحايا جدد.

Şu anda çevre sistemlerde yoğun bir arama yapıyorlar.
هم يجرون الآن بحثاً شاملاً فى الأنظمة المحيطة

Bu yolun üzerinde kör yürüyorum Daha yüksek bir yer aramaya
وأنا أمشي أعمى على هذا الطريق بحثاً عن مناطق أكثر ارتفاعاً

Ne duyarsanız duyun, aklınızdan ne geçerse geçsin beni aramaya gelmeyeceksiniz.
أنا لا أبالي بمّا ستسمعون ،أو ستفكرون لا تأتوا بحثاً عني

Böylece, rastgele genleri değiştirmeye ... ... uzun ömürlü hayvanları aramaya başladık.
بدأنا في تغيير الجينات بشكل عشوائي بحثاً عن حيوانات طويلة العمر

Bu araştırma değil. Sen, vatanım hakkında bir Rehber kitabı okumadın.
هذا لم يكن بحثاً لأنّكِ لم تقرئي كتاب دليلٍ حول بلدي

Edelman diye bir halkla ilişkiler şirketi var. Her sene, tam olarak güven ve insanların ne düşündüğü ile alakalı ilginç bir araştırma yapıyorlar.
هناك شركة علاقات عامة تدعى تُجري بحثاً سنوياً عن الثقة ومايدور في أذهان الناس

Hatta gezgin erkeğinizi bulmak için araştırma takımı toplayacağım.
أنا سأَنهض مع مجموعة إستكشاف و إذهب بحثاً عن ولدك التائه لك

Seks hayatımızdan bahsedecek daha fazla insan bulmak için gelmediğine emin misin?
أمتأكّد أنّكَ لم تحضر بحثاً عن أشخاص آخرين تتفاخر أمامهم بحياتنا الجنسيّة؟

Siz ikiniz Askeri haklayın ve hedefi bulmak için tüm bloğu araştırın.
و أنتما أقتلا الجنديه ثم فتشا القسم بحثاً عن الهدف ، هيا

İş aramak için yaklaşık olarak altı ay önce geldi.
وقال انه جاء إلي منذ ستة أشهر بحثاً عن وظيفة

Bir şey bulmaya geldin ve buldun.
الحقيقة هي، أنك جئت الى هنا بحثاً عن شيء ما، ووجدتيه

İstasyonun her iki yönünde, iki kilometre boyunca rayları da içeren başka bir arama daha başlatmanı istiyorum.
ابدأ بحثاً آخر فى المحطة بما فيها القضبان مسافة ميل فى كل جهة

Gidip neler olduğunu bilen biri var mı diye bakabiliriz.
يمكننا أن نذهب بحثاً عن شخص يعلم ما حدث بالفعل.

Mükemmel yön bulma yeteneğini kullanarak... okyanuslarda dolaşıp kendisine bir eş arıyor.
وهو يستخدم خصائصه في الملاحة لكي يجول البحار بحثاً عن شريكة حياته

Ve bu yürüyüşümüzün bir örneğidir... ...manzara Kenya da fosil ararken.
وهذا مثال عما يمكن فعله ونحن نسير عبر المناظر الطبيعية في شمال كينيا، بحثاً عن البقايا المتحجرة.

Buraya gelirken bulmayı umduğum makale değil bu pek.
حسناً، هذه لم تكن المقالة التي أتيت بحثاً عنها

- Bilemiyorum. Bir iz için evi baştan aşağı aradım.
لقد قلبتُ هذا المنزل رأساً على عقب بحثاً عن دليل.

Şimdi Rod, her gece dolabında Rita Rudner olup olmadığını kontrol ettiriyor.
الآن رود يجبرني على تفقد الخزانة كل مساء بحثاً عن ريتا رادنر

Buraya beni arayan birisi gelirse ona bu anahtarları verirsin.
إن أتي أحداً إلي هنا بحثاً عني أعطيِة هذة المفاتيح

Salağın birini dere tepe her yerde arıyorum. Senden n'aber?
أقطع الريف بحثاً عن ذلك الأحمق ، ماذا عنك ؟

Kaç zamandır seni arıyordum. Bir saniye bekle.
لقد قضيت أسبوع من حياتي بحثاً عنكِ, أعطني ثانية من وقتك