2 tonluk balına yağı tortuda istiridye bulmak için eşeleniyor. | Open Subtitles | طنان من الدهن المتحرّك يطوف بحثاً عن البطلينوس في الرواسب |
Bu yolun üzerinde kör yürüyorum Daha yüksek bir yer aramaya | Open Subtitles | وأنا أمشي أعمى على هذا الطريق بحثاً عن مناطق أكثر ارتفاعاً |
İş aramak için yaklaşık olarak altı ay önce geldi. | Open Subtitles | وقال انه جاء إلي منذ ستة أشهر بحثاً عن وظيفة |
Gidip neler olduğunu bilen biri var mı diye bakabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نذهب بحثاً عن شخص يعلم ما حدث بالفعل. |
60 saatlik kuşatma sırasında bir noktada teröristler odadan odaya giderek ek kurbanlar bulmaya çalışıyorlardı. | TED | في مرحلة ما خلال الحصار الذي استمر 60 ساعة، كان الإرهابيون ينتقلون من غرفة إلى أخرى بحثاً عن ضحايا جدد. |
Yani kuşların olmama ihtimali etrafta gezinerek yok olmuş gibi görünen çayırkuşlarını arayan bazılarımız için az çok temel oldu. | TED | وهكذا فان مسألة ألا يكون لدينا طيور أصبحت جوهرية لأُولئك الجائلين منّا بحثاً عن طيور قبرةالمروج والتي يبدو أنّها اختفت. |
Seks hayatımızdan bahsedecek daha fazla insan bulmak için gelmediğine emin misin? | Open Subtitles | أمتأكّد أنّكَ لم تحضر بحثاً عن أشخاص آخرين تتفاخر أمامهم بحياتنا الجنسيّة؟ |
Siz ikiniz Askeri haklayın ve hedefi bulmak için tüm bloğu araştırın. | Open Subtitles | و أنتما أقتلا الجنديه ثم فتشا القسم بحثاً عن الهدف ، هيا |
Oğlum kartel tarafından öldürüldüğünde, hayatımı bunu yapan adamı bulmak için adadım. | Open Subtitles | ،حينما قتل إبني بواسطة العصابة لقد قضيتُ كلّ ساعاتي بحثاً عن القاتل |
Böylece, rastgele genleri değiştirmeye ... ... uzun ömürlü hayvanları aramaya başladık. | TED | بدأنا في تغيير الجينات بشكل عشوائي بحثاً عن حيوانات طويلة العمر |
Buraya cevaplar aramaya gelmiştim sadece ülkeye olan bu komployu ve arkasındaki adamları ortaya çıkarmayı değil, sonunda dünya dışı zeki yaşamın olasılığı hakkındaki gerçeği öğrenmeyi umuyordum. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا بحثاً عن الأجوية. آمل ليس فقط أن أكشف هذه المؤامرة من قبل الحكومة والرجال الذين يقفون خلفها, بل وأن أعرف الحقيقة أخيراً عن احتمال.. |
Sanırım büyük tehlikede. İpucu aramaya geldim. | Open Subtitles | أظن أنها في خطر كبير أتيت بحثاً عن أية أدلة |
Yarısı gidip altın aramak için kaçtı. | TED | نصف هذا العدد قصَد الصحراء بحثاً عن الذهب. |
Arabayı aramak için birini bulmalıyız ki bizi biraz gezdirip arabayı bulmak için yardım etsin. | Open Subtitles | يجب أن نطلب من أحداً أن يقود بنا في أرجاء المكان بحثاً عن السيارة |
Beni en çok rahatsız eden aşk aramak için bir işten diğerine giden kimseler. | Open Subtitles | لكن ما يزعجني هم من عمل لآخر بحثاً عن الغراميات |
Ben ailesinden başka kimse var mı diye üst kata bakacağım. | Open Subtitles | سأتحقق من الدور العلوي بحثاً عن أي أفراد آخرين من العائلة |
Bir şey bulmaya geldin ve buldun. | Open Subtitles | الحقيقة هي، أنك جئت الى هنا بحثاً عن شيء ما، ووجدتيه |
Yetkililer bunun bölgede su arayan bir ayının saldırısı olabileceğini söylediler. | Open Subtitles | ضباط أمن الحيوان يعتقدون أنه قد يكون دباً تجول فى تلك المنطقة بحثاً عن المياة |
Ve bu yürüyüşümüzün bir örneğidir... ...manzara Kenya da fosil ararken. | TED | وهذا مثال عما يمكن فعله ونحن نسير عبر المناظر الطبيعية في شمال كينيا، بحثاً عن البقايا المتحجرة. |
Özgeçmişlere bakıp Asyalı isimleri olanları mı arayacağım? | Open Subtitles | هل يجب أن أبحث إذاً بالسير الذاتية بحثاً عن الأسماء الآسيوية؟ |
Yıllardır yaptıkları gibi takım olarak çalışarak boğazda yayılıp av arıyorlar. | Open Subtitles | يعملون كفريق ،كما فعلوا لعقود ينتشرون عبر المضيق بحثاً عن طريدتهم |
İlkel atalarımız, evleri ve canları tehlikede olunca bilinmeyen yerlere yol almaya daha iyi fırsatlar bulabilmek için cesaret ettiler. | TED | وعندما أدرك أسلافنا الأوائل أن مساكنهم ومعيشتهم في خطر، غامروا بإيجاد طريقهم وسط بيئات غريبة بحثاً عن فرص أفضل للعيش. |
Gördüğünüz bütün şüpheli şahısları tutuklayıp, kayıp evrakları arayın. | Open Subtitles | ألقوا القبض على المشبوهين وفتشوهم بحثاً عن الوثائق. |
Mükemmel yön bulma yeteneğini kullanarak... okyanuslarda dolaşıp kendisine bir eş arıyor. | TED | وهو يستخدم خصائصه في الملاحة لكي يجول البحار بحثاً عن شريكة حياته |
Salağın birini dere tepe her yerde arıyorum. Senden n'aber? | Open Subtitles | أقطع الريف بحثاً عن ذلك الأحمق ، ماذا عنك ؟ |
Dün, yeni galeri için kiralayacak yer bakmaya çıktım. | Open Subtitles | ذهبت بحثاً عن أرض للإيجار لأجل المعرض الجديد البارحة |
Kıyıdaki bütün havaalanlarını yasadışı bir olaya karıştığını düşündüğümüz bir uçağı sormak için arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتصل بجميع المطارات الساحلية بحثاً عن طائرة نعتقد أنها تشترك في بعض الأنشطة الغير شرعية |