en bağlı toplumuz. Ama ben gittikçe düşünmeye başlıyorum ki sahip ya da sahip olduğumuzu düşündüğümüz ilişkiler, insan | TED | ولكنني بدأت أعتقد أن هذه الارتباطات التي نملكها أو التي نعتقد أننا نملكها هي مجرد محاكاة ساخرة للعلاقات الإنسانية. |
Beni terk etmedi. Annemin senin hakkında haklı olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لم تتخلى عني بدأت أعتقد بأن والدتك ربما كانت محقة بأمرك |
Ancak sonra, insanlarla konuştukça, belki de tamamen geriye doğru yaptığımı düşünmeye başlıyorum. | TED | ولكن بعد ذلك، كلما تحدثت أكثر إلى الناس بدأت أعتقد أنني ربما أتراجع إلى الوراء |
Bir şeylerin döndüğünü düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت بدأت أعتقد أن ربما شيئا ما كان يجري. |
Sayın Bölge Savcısı. Bizi unuttuğunuzu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | سيدي النائب العام، لقد كنت بدأت أعتقد أنك قد نسيت أمرنا |
Ama şimdi bunun yanlış bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكني بدأت أعتقد أننا ننظر إلى الأمر من زاوية خاطئة |
Buralarda tesadüf diye bir şeyin olmadığına inanmaya başladım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أنّه لا يوجد شيءٌ يُدعى صُدفةٌ هُنا. |
Bir planın olmadığını düşünmeye başlıyorum, eğer varsa bile en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد بأنه ليس هناك خطة وإن كانت هناك ، فلن أشك بها أبداً |
Evet Peki.Çok kibar olduğumu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | نعم ، حسن ، بدأت أعتقد أنني الأكثر سذاجة |
Zayıf noktasını bulabilmek için zaman kazanmaya çalıyordum, ama hiç olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | إعتقدت بأني يمكن أن أكسب بعض الوقت لإيجاد نقطة ضعفه لكن بدأت أعتقد أنه ليست لديه نقطة ضعف |
Dünyanın, babalarımızın kurduğu planlarda, sandığımızdan daha büyük bir rol oynadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن الأرض قد تلعب دورا أكبر في خطط آبائنا أكثر مما ندرك |
Benim uykudaki kripto gücümün, süper iz sürme yeteneği olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد أن تجسسي الخارق قد تكوني قدرتي الكريبتونايتية الكامنة |
İşte bu noktada onların birlik oluşturduklarını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بهذه المرحلة، بدأت أعتقد أنهم يقيمون مباراة بالدوري |
Başkanın bize güvenmediğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد الآن بأن الرئيس لا يثق بنا |
Yavaş yavaş üstüne düşen kısmı yerine getirmediğini düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أنه لم يتمسك بطرفه من الاتفاق |
Burada bir tek vanilya veriyorlar diye düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن النكهة الوحيدة هنا هي الفانيلا |
Aramalarımı görmezden geldiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد أنك كنتي تتجنبين مكالماتي |
Amaçlarınızı desteklemek için gereken şeyden yoksun olduğunuzu düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | كنت قد بدأت أعتقد أنك تفتقر الوسائل لدعم طموحاتكم. |
O kötü çocukları herkese gösterdiğini düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أنا بدأت أعتقد بأنكِ تظهرين تلك السيئتين على الجميع |
Daha önce keşfettiğimiz her şeyden daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد بإنها أكثر خطورة من أي شيء قد عرفناه |
Evet düşündüğümden daha fazlası olduğuna inanmaya başladım. | Open Subtitles | أجل, بدأت أعتقد أن ربما كان هناك شيئ أكثر مما ظننت |
Düşünmeye başlarım... | Open Subtitles | بدأت أعتقد إنه من الممكن.. |
İçimde bir şeylerin gerçekten sükûnet için ağladığını düşünmeye başladım, ama elbette ki onu duyamamıştım, çünkü sağa sola çok koşturuyordum. | TED | ولقد بدأت أعتقد أن شيئا في داخلي كان بحاجةٍ حقيقيّه للسكينه، ولكن بالطبع لم أستطع أن أسمع لأني كنت اركض كثيراً. |