Biz insanların anlamadığı bir şeyi anlıyor gibi görünüyorlardı | TED | بدوا و كأنهم فهموا شيئاَ لا نفهمه نحن البشر. |
İşgalciler, cangılla dost olmuş gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | المحتلين بدوا وكأنهم قد أتخذوا من الأدغال صديقاً لهم |
Seni bulacaklarından emin görünüyorlardı. | Open Subtitles | بدوا متأكدين جدا انهم يمكنهم أَن يجدوك إعتقدت إذا بقيت معهم |
Yardımcı olabildiğime sevindim. Polis aklı karışmış görünüyordu. | Open Subtitles | أنا مسرور لأني ساعدت في ذلك الشرطة بدوا وكأنهم مشوشون |
Büyükannem ve kardeşlerim gibi bazıları okumak için doğmuş gibi görünüyorlar, sanki tarihleri yollarından çekilmiş gibi. | TED | البعض، كجدتي وإخوتي، بدوا كما لو أنهم خُلقوا وهم يقرأون، كما لو أن التاريخ تفاداهم. |
Çok olgun görünüyorlardı. Hiç de küçüğe benzemiyorlardı. | Open Subtitles | .بدوا كَـ البالغين .لم يبدوا كَـ القاصرين ابداً |
Salındıktan hemen sonra. Bir araya geldikleri için çok mutlu görünüyorlardı. | Open Subtitles | مباشرة بعد الافراج عنه ، بدوا سعيدين جداً لاجتماعهم ثانية |
Şüphesiz solgun görünüyorlardı! | Open Subtitles | لايصدق لاعجب بأنهم بدوا شاحبين |
Hatırlıyorum, çünkü çok mutlu görünüyorlardı. | Open Subtitles | أذكر لٔأنهما بدوا سعيدين جداً |
Evet, büyükelçilikteki güvenlik görevlileri gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | نعم, لقد بدوا كحراس شخصيين من السفارة. |
Oldukça samimi görünüyorlardı kardeşim. | Open Subtitles | لقد بدوا متآلفين للغاية يا أخي |
İdeal bir çift gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | بدوا كالأزواج المثالية. |
Biraz utangaç ve deneyimsiz görünüyorlardı. | Open Subtitles | بدوا مُحرجين وعديمي الخبرة. |
Son lise buluşmasına gelmeliydin. Herkes berbat görünüyordu. | Open Subtitles | ياليتك كنت في آخر لم شمل للمدرسة الجميع بدوا بشعين |
İlk bakışta hepsi normal görünüyordu. | Open Subtitles | في النظرة الأولى، بدوا كلهم طبيعيين للغاية |
Sıradan askerlerden daha iri görünüyorlar uzun boyları bizim cılız kalmış askerlerimizle tam bir tezat oluştuyordu. | Open Subtitles | بدوا أكبر من الرجال العاديين أشكالهم الطويلة المستقيمة كانت واضحة بالمقارنة إلى جيوشنا الصغيرة الحجم للمجنّدين الشاحبين |
Mutlu görünüyorlar. Bir çiftin pek çok ortak noktası olması ne güzel bir şey. | Open Subtitles | بدوا سعيدين، لمن اللطيف عندما تكون هناك عدة أمور مشتركة كثيرة بين شخصين. |
Onları evlendirmemi istediklerinde birbirlerine çok aşık gibilerdi. | Open Subtitles | عندما طلبا مني تزويجهما. بدوا مغرمان للغاية. ♪ Got a secret can you keep it? |
- Çok dost canlısı gibiydiler. - Yabanilerin tarzı bu. | Open Subtitles | لقد بدوا ودودين - هذا هو اسلوب الهجيين البرابره - |
- Hiç anlamıyorum. Telefonda gayet iyiye benziyordu. | Open Subtitles | لم أعد أفهم ذلك إنّهم بدوا جيّدين جدّاً عبر سمّاعة الهاتف |
Bir de çok ilgili görünürlerse kesin bir şeyin peşindelerdir. | Open Subtitles | وحتى إذا بدوا مهتمين فلأنهم عادة يرغبون في شيئاً ما |
İnsana benziyorlardı. | Open Subtitles | بدوا مثل الرجال. جاؤوا من السماء في كرة الضوء. |
Onlara nihayet söylediğim zamanı hatırlıyorum ilk defa o zaman gözümde küçük göründüler. | Open Subtitles | ... أتذكر عندما أخبرتهم أخيرا كان هو الوقت الوحيد الذي بدوا فيه صغارا بالنسبة |
Bana şaşırtıcı gelen bir başka konu da bizim dilimizi anlamada bizim onların dilini anlamaya çalışırken olduğumuzdan çok daha hünerli gözüküyorlardı. | TED | الأمر الثاني الذي أدهشني هو أنهم بدوا أكثر براعة في فهم لغتنا منا نحن لفهم لغتهم. |