Sharpley onu çıkarmak için elinden geleni yaptı, sadece beceremedi. | Open Subtitles | بذل شاربلي ما بوسعه لإخراجه، لم يتمكن من فعلها فحسب. |
Nanahuatl'ın kendi kanını akıtacağı kaktüs dikenlerinden ve kendi kanıyla boyamak için çam dallarından başka bir şeyi yoktu, ancak elinden geleni yapmakta kararlıydı. | TED | لم يملك ناناوات سوى شوك الصبار ليجرح نفسه به، وفروع خشب التَّنوب ليطليها بدمه الأحمر. لكنه صمَّمَ على بذل ما بوسعه. |
elinden geleni yapmaya çalıştığın zaman bana cesaret verdin. | Open Subtitles | ساكورا التي حاولت بذل جهدها وأمدتني بالشجاعة |
Buraya düşen müzisyenler ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. | TED | وقد بذل من إنتهى به الحال عازفاً هناك من الموسيقيين، أقصى جهدهم. |
Onu saklamak için büyük çaba sarf etmiş. | Open Subtitles | وكان اختراعاً مهمّاً بذل جهداً كبيراً لإخفائه |
İtfaiyelerin bütçesini kısmak için niye bu kadar uğraştı? | Open Subtitles | ولماذا بذل كل هذا الجهد لخفض ميزانية المطافى ؟ |
250 dolarlık takım elbise giyen ve elmas yüzük takan adamlara bakıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتَ تنظر إلى رجال يرتدون بذل بقيمة 250 دولارًا وخواتم من الماس |
MIA işi sonlandırmak için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | كان نتيجتها بذل جهد اكبر لحل مشكلة المفقودين في الحرب للابد |
Eğer mümkünse Chaka'yı kurtarmak için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | إذا كان ممكنا, أود بذل قصارى جهدنا لإنقاذ شاكا |
Sen ve ekibinin elinden geleni yapıp bunu duyurmanızı istiyorum.. | Open Subtitles | احرص ورجالك على بذل كلّ ما بوسعكم لتحقيق ذلك |
Andrew'un yabancılık çekmemesi için elinizden geleni yapmanızı istiyorum çocuklar. | Open Subtitles | الآن أريد كل ما عليك اللاعبين بذل قصارى جهدكم لجعل اندرو يشعر رحب هنا. |
Tahmin edersin ki onun konumunu korumak için elimden gelen her şeyi yapmaya mecburum. | Open Subtitles | وآمل أنّكَ تعي بأنّي مجبرة على بذل كلّ ما بوسعي لتأمين منصبه |
elinden geleni yapmaya çalışan iki adam. Nasıl ama? | Open Subtitles | رجلان يحاولان بذل قُصارى جُهدهـــــما، مـــاذا في ذلك؟ |
Onsuz elinizden gelenin en iyisini yapmalısınız. Dağılabilirsiniz. | Open Subtitles | سيكون عليكم بذل قصارى جهدكم بدونه انصراف |
Bundan daha iyisini yapman lazım. | Open Subtitles | سيتوجب عليك أن تحاول بذل مجهود أكبر من هذا |
Eskiden kişilikler arasında geçiş yaparken çaba sarf etmem gerekiyordu. Şimdiyse düşünmeden istediğim kişiliğe geçebiliyorum. | Open Subtitles | اعتدتُ بذل مجهود للتبديل بين النسخ لكن الآن أستطيع الانزلاق بينها دون تفكير حتى |
Ve böyle devam edeceksek biraz çaba sarf etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | وإذا كنا نريد إنجاح هذا سيكون علينا بذل الجهد |
Buradaki doktorlar ellerinden geleni yaptı ama bacağını düzeltmesi için uzman doktor getirttim. | Open Subtitles | بذل الأطباء هنا ما بوسعهم ولكنّي استدعيتُ إخصائيّاً إلى هنا ليعيد موضعة ساقك كما يجب |
Zavallı at çok uğraştı, ama şimdi gösteriye bile katılamıyor. | Open Subtitles | لقد بذل الحصان المسكين جهداً كبيراً والآن لن يستطيع حتى التباهي بقدراته |
250 dolarlık takım elbise giyen ve elmas yüzük takan adamlara bakıyorsunuz. | Open Subtitles | .والثورة في عالم الجريمة أنتَ تنظر إلى رجال يرتدون بذل بقيمة 250 دولارًا وخواتم من الماس |