"بشعر" - Traduction Arabe en Turc

• saçlı
• saçları
• saçı
• saç
• kılı
• saçla
• saçına
• saçlarla
• kıllı
• saçlarını
• saçını
• kafayla
• saçlarım
• saçlarıyla
• saçlara sahip

Evet efendim. Daha bebekler. Sarı saçlı küçük bir kız.
أجل يا سيدى , مجرد رضيعتين بنات بشعر أصفر ذهبى

Karşıdaki tezgahın yanında sarı saçlı, yeşil ceketli, falafel yiyen bir adam var.
في عرض الشارع , رجل بشعر اشقر وسترة خضراء وبعدسات , ويتناول توابل

Başka bir siyah saçlı, mavi gözlü yiyecek çalarken yakalanmış.
أخرى بشعر أسود وعيون زرقاء تم الامساك بها تسرق الطعام.

Koyu renk montu vardı. saçları saman sarısıydı. Sakalı vardı.
يرتدي معطف غامق، يحظى بشعر أشقر مائل لرملي مع لحية.

Fazla titiz görünmek istemem ama kırmızı halılı bir etkinlikte kasket saçı istemiyorum.
لا اريد ان اكون كالفتاة حيال هذا ولكني لا استطيع ان احضى بشعر الخوذه عندما تكون هناك سجادة حمراء

Şimdi de saç. Roma'da kadınlar daha uzun görünsün diye peruk takıyorlar.
النساء في روما يستخدمن حتى الباروكات ليحظين بشعر طويل.

Bu arada bir saniyeliğine ara vermek istiyorum, çünkü duydum ki TED'de konuşma yapmak için bir ön koşul varmış -- eski günlerden kabarık saçlı bir resminiz olması gerekiyormuş.
في الواقع سأتوقف للحظة لأنني سمعت أنه لتحدث في تيد يجب أن تكون لديك صورة شخصية من الأيام الخوالي بشعر كبير

Ama kızıl saçlı beyaz gözlü bir kız hatırlamıyorum.
لكني لا أتذكر أي فتاة بشعر أحمر وعيون بيضاء

Phil Donahue'ya benziyordu, beyaz saçlı... - İşte o adam! - Onu yakalarım.
أنه يشبه فيل دونافو بشعر أبيض ، هذا هو الرجل

Kadın evinin üstünden uçan kahverengi saçlı bir kadın gördüğüne yemin ediyor.
والتي أقسمت بدورها بأنها رأت فتاة بشعر بُنّي تطير حول المنزل صباح اليوم

Bütün ailem ve hatırlayabildiğimiz en gerilere kadar, onların aileleri de, koyu renk saçlı.
كلّ عائلتي العائدين بقدر ما نتذكّر أننا بشعر أسود

Uzun saçlı hipinin teki. Dr. Dopler silahlı ve tehlikeli.
انه خنفوس بشعر طويل دكتور دوبلر محسوب مسلح وفى منتهى الخطوره

Sinemanın ortasında kızıl saçlı bayanın telefon ettiğini iddia ediyordu, ben de kontrol ettim.
زعم رؤية مرأة بشعر أحمر تجري إتصالاً في نصف الفيلم وسوف أتحقق منه

Çocuklarımı arıyorum. Kızıl saçlı üç oğlan.
أنا آسفة، أنا أبحث عن أولادي ثلاثة أولاد بشعر أحمر

Kaçak bir çocuğu arıyorduk da on altı yaşında, sıska, saçları koyu renk.
نحن نبحث عن فتىً هارب ,في الـ16 من عمره بنيته ضعيفة, بشعر داكن

Çocuklarımın saçı için anlaşma yapmamız ikimizin de çıkarına.
سيكون في مصلحتنا نحن الإثنان إذا استطعنا التوصل لإتفاق مشترك فيما يتعلق بشعر هؤلاء الأطفال المساكين

Sizlere sunan Lancer, erkekler için saç güçlendirici..
برعاية منعم الشعر لانسر للعناية بشعر الرجال.

Burada vücut kılı kanyonu var.
حسنا , انا لدى فجوة هنا مليئة بشعر الجسم

Şu saça bak. Kim bu kadını bu saçla devlet televizyonuna çıkardı.
انظري إلى هذا الشعر, من سيترك إمرأة تخرج بشعر لعين مثل هذا

Grace T. grace H' ye vurdu sonra grace S., graceT nin saçına sakız yapıştırdı sonra heryer ağlayan Gracelerle doldu...
بضرب جرايس ح .وجرايس س . وضعت علكة بشعر جرايس ت

Eğer ıslak saçlarla yatarsam, saçlarım b.k gibi oluyor.
فلو نمتُ بشعر مبلّل, فسأشعر في الصباح وكأنّي بيوم العيد.

Ağız dolusu çilek tadında sarı kıllı taşaklara hazır olun.
إستعدوا لفم مملوء بشعر أشقر بنكهه الفراولة علي خصيتين

Zavallı Çocukların saçlarını Saygıyla Düzenlemek Bizim Ortak İlgi Alanımız
سيكون في مصلحتنا نحن الإثنان إذا استطعنا التوصل لإتفاق مشترك فيما يتعلق بشعر هؤلاء الأطفال المساكين

saçını boyatmış, plak koleksiyonu olan bir sokak serserinden başka bir şey değilsin.
لا شيء سوى شبح شوارع بشعر مصبوغ و مجموعة سجلات.

Neden herkes böyle yapıyor? Çünkü kimse bebek bezi gibi kafayla dolaşmak istemiyor, şey gibi--
،لا يريدون أن يمشون بشعر أكرت ...يبدون مثل

Harika. saçlarım acayip. Geç kaldım.
رائع، أنا متأخرة بشعر شيء و يمكنني التنفس بصعوبة.

Kırlaşmış saçlarıyla, uzun boylu, kumral bir adam. Yanılıyorsam söyle.
رجل طويل بشعر أبيض صحح لى اذا كنت مخطأ ً

Olağanüstü saçlara sahip sıradan bir insan sadece.
،مجرد رجل بسيط بشعر فريد من نوعه