"بعصا" - Traduction Arabe en Turc

• sopayla
• sopasıyla
• sopa
• sopası
• çubuk
• çubukla
• değnekle
• değnek
• sopaya
• asasıyla
• çubuğuyla
• koltuk değnekleri

Laennec, söylendiğine göre, Paris sokaklarında yürürken iki çocuğun bir sopayla oynadıklarını görür.
ويقال بأن لينيك كان يتمشى في شوارع باريس ورأى طفلين يلعبان بعصا

Düşünün ki tahta ve ucunda bir kancası olan bir sopayla yapılıyordu. ya da her ikisiyle.
تخيل القيام بذلك بعصا خشبية في نهايتها كلاب. للقيام بأحد هذه الأعمال.

Demir bir sopayla ya da beyzbol sopasıyla vurmuş olmalı.
لقد قام بتكسيرها بعصا حديدة أو بعصاة بيسبول

Bir gece eve geliyorsun, karın başını beysbol sopasıyla dağıtıyor.
تعود للمنزل ليلةً ما تضربك زوجتك بعصا بيسبول

Neden kendine bir sopa alıp sonra da tam kafama vurmuyorsun.
لم لا تذهب إذن وتأتي بعصا, ثم تضربني على رأسي بها

Sohbet bol ama ufak tefek hırsızlık ve bilardo sopası darbesi az.
الكثير من المحادثة , و القليل من السرقات و الضرب بعصا البلياردو

O ancak kadınlar hapisanesinin el işi odasında tahta çubuk tasarlar.
التصميم الوحيد الذي بإمكانها القيام به هو بعصا الحلوي. في غرفة الحرف والفنون بسجن النساء. أنها لصة.

O an düşündüğüm tek şey muhtemelen bir çubukla yemek yiyen diğer odadaki adamdı.
كل مافكرت به في تلك اللحظه كان في ذلك الشخص المجاور ربما اكل بعصا واحدة

Hayat bir parça yağ değildir, Öyle olsa bile, sorunlar sihirli bir değnekle birden yok olmaz.
الحياة مو بس دهون مؤخرة، وحتى لو كانت مو دهون المؤخرة الي تروح بعصا سحرية

Tabi kafam oldukça kalındır. Ve sopayla adam öldürmek de bir kadına göre değil.
ولكن, رأسى كان صلبا, وطريقة قتل رجل بعصا حديدية ليست طريقة نسائية

Vücudumu geliştirir ve Richard'a arkasından bir sopayla vururdum.
اكون عضلات في جسمي العلوي واضرب ريتشارد من الخلف بعصا

Fakat bazen beni neşeyle az önceki gibi yumrukladığında sanki biri beni minicik ama çok gerçekçi bir sopayla dövüyormuş gibi hissediyorum.
لكن احيانا تلكميني لكمات مرحة كهذه تشعرني انني اضرب بعصا صغيرة وحقيقية

Jack ona sopayla vurdu, ama Bruce ona karşılık vermedi.
جاك ضربه بعصا لكن بروس لم يضربه بالمقابل

Ya öldürmek için... ya da gösteriş olsun diye... silahın arkasıyla veya bir sopayla vurmuşlar.
وهي تعني إنك قد قتلت رجلك أو إنك تتباهى بضربك له بأخمص مسدسك أو بعصا

Saldırı ve adam dövme. 93'te bir adamı bilardo sopasıyla öldüresiye dövmüş.
التعدي و الضرب, لقد كاد أن يقتل رجل حتى الموت بعصا عام 93

Yatağını toplamadığın için süpürge sopasıyla kafanı yarmıştı.
.وتقوم بشق رأسك بعصا المكنسة لانكِ لم تقومى بترتيب فِراشكَ

Adamın karısı bagajı açınca onu neredeyse hokey sopasıyla öldürecekti.
لأن زوجته كادت أن تضربه ضرباً مبرحاً, بعصا الهوكي عندما فتحت ذلك الصندوق

Bunu sürerseniz erkekleri tavlamak için sopa kullanmanıza gerek kalmaz.
عليك ارتداء هذا، وسيكون لديك للفوز الرجال قبالة بعصا.

Bunun için mi herkesi hockey sopası ile dövüyorsun?
إذا كان ذلك ، لماذا تضرب كل شخص بعصا الهوكي؟

Uzun bir çubuk getirip, ayaklarıyla çubuğun iki tarafına da kenetlenmişler.
قاموا بالإمساك بعصا طويلة وأمسكوا بأطرافها بمخلابهم

- Büyük bir çubukla kendimi ovalamaya.
ــ إلى أين أنتِ ذاهبة؟ ــ سأجلد نفسي بعصا كبيرة

Ama kimse bana danışmadı, çünkü benim işim bir değnekle çöpleri toplamak.
لكن لم يستشرني أحد لأنّ عملي فقط صيانة المتنزّه و هو فقط تنظيف القمامة بعصا

Ve sonra biri sihirli bir değnek sallıyor ve bütün notalar yerlerini bulmaya başlıyor.
وبعدها , يلوح أحدا بعصا سحرية وكل تلك المقطوعات

Seni sopaya bağlayıp, beyaz bayrak olarak kullanabilir miyim?
هل أستطيع أن أربطك بعصا وأستخدمك كعلم أبيض؟

Kavmini kılıç zoruyla değil, bir çoban asasıyla kurtaracak.
ليس بالسيف سوف يحررهم الله و لكن بعصا الراعى

Pogo çubuğuyla oynayıp duran sensin de.
لأنك من لا يستطيع التوقف عن اللعب بعصا القفز الخاصة به.

Justin' in koltuk değnekleri ile vajinalarına sokmak istiyorum.
كل ما أريد هو أن أضاجعهن بعصا "جاستن"