Belki de bilmiyorsun, çünkü birbirimize dair korkularımız eşzamanlı değil. | TED | ربما لا تعرف، لأن خوفنا من بعضنا البعض ليس متناسقاً. |
Bize, birbirimize karşı şüpheli olmamızı söyleyen tüm fikirleri reddederdik. | TED | قد نرفضُ كل الأفكار التي تجعلنا مرتابين من بعضنا البعض. |
Ne sizin korkularınızla yüzleşebilir, ne de hayallerinizin peşinden koşabilirim. Siz de aynını benim yerime yapamazsınız. Fakat birbirimizi destekleyebiliriz. | TED | لا أستطيع مواجهة مخاوفك أو مطاردة أحلامك، وأنت لا تستطيع فعل هذا بدلا مني، لكن نستطيع أن ندعم بعضنا البعض. |
Sanırım asıl istediğim de bu; birbirimize arka çıkmak ve birbirimizi kollamak. | TED | وأعتقد أن ما أريده بشدة، هو أن نكون مستعدين ونحمي بعضنا البعض. |
Kötü olansa küçük bir kasabada yaşıyor olmamız. Herkes birbirini tanıyor. | Open Subtitles | هذا هو الشي المزعج في المدن الصغيرة كلنا نعرف بعضنا البعض |
Bize zorluklar sunun, iyi olmayı hata yapmayı sorgulayın ve bunlarla birbirinizi destekleyin. | TED | وتحدّي أنفسنا، ممارسة أن نكون على ما يرام، أو نرتكب الأخطاء، وندعم بعضنا البعض من خلالها. |
Bu demek değil ki bir parçam onu hep sevmeyecek, ve belki de bir gün tekrar birlikte oluruz. | Open Subtitles | لا يعني بأن هناك جزء مني لن يقوم بهذا ربما سنعثر على الطريق لنعود إلى بعضنا البعض يوماً ما |
Çünkü eğer biz çevreysek, o zaman tek yapmamız gereken etrafımıza bakmak ve görmek kendimize nasıl davranıyoruz ve birbirimize nasıl davranıyoruz. | TED | لأنه إذا كنا نحن نمثل البيئة، فإنه علينا جميعا أن ننظر حولنا لنرى كيف نعامل أنفسنا و كيف نتعامل مع بعضنا البعض. |
Geçen sene bir kadın ile tanıştım, birbirimize aşık olduk ve evlenmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | إلتقيت بإمرآه العام الماضي, و أحببنا بعضنا البعض و عقدنا العزم على الزواج |
birbirimize yardım edebilmemiz için bizi bir süre güçlü kılar. | Open Subtitles | إنه يجعلنا أقوياء فقط لفتره حتى يمكننا مساعدة بعضنا البعض |
Seksin canı cehenneme. Bu seksten çok daha iyiydi. birbirimize tutunduk. | Open Subtitles | تبا للجنس، كان ذلك افضل من الجنس كنا مع بعضنا البعض |
Çünkü bu sayede burada varız, gerçekten, bunları ve birbirimizi sevmeyi anlamaya çalışıyorum. | TED | لأن ذلك حقا هو سبب وجودنا هنا، أعتقد معرفة الأشياء وحب بعضنا البعض. |
İşte o zaman birbirimizi sevdiğimizi anladık. O mükemmel biri, anne. | Open Subtitles | فى هذا المساء اكتشفنا أننا نحب بعضنا البعض ، إنه رائع |
birbirimizi 40 yıldır tanıyoruz ve sana bugüne kadar asla palavra atmadım. | Open Subtitles | لقد عرفنا بعضنا البعض منذ أربعين سنة ولم أكذب عليك من قبل |
-Herkes birbirini tanıyor. -aa.. Hukuk hakkında neler biliyorsunuz, Anlatmak ister misiniz? | Open Subtitles | كلنا نعرف بعضنا البعض. هل تُريدون أخباري بما تعرفونه عن مدرسة المحاماة |
birbirinizi delirtmeniz buradan çıkmamıza yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | إخافة بعضنا البعض لن يخرجنا من هنا، حسناً؟ |
Önümüzde parlak bir gelecek vardı... ve sonsuza dek birlikte olacağımızı sanıyorduk. | Open Subtitles | المستقبل وضعنا فورآ للأمام ونحن إعتقدنَا بأننا نعرف بعضنا البعض إلى الأبد |
Şimdi herkes yaklaşsın ve kollarını birbirine dolasın. | Open Subtitles | فلنقترب من بعضنا,و لنطوق بعضنا البعض بالأذرع |
Şimdi Tanışıyor mu olacağız? | Open Subtitles | أهنا حيث نتظاهر بأنّنا نعرف بعضنا البعض بشكل جيّد ؟ |
Ve birbirimizle sohbet ederken aslında birbirimizle nasıl sohbet edebileceğimizi öğreniyoruz. | TED | ونستخدم المحادثات مع بعضنا البعض لتعلم كيف نجري محادثات مع أنفسنا. |
Bu, birbirimiz hakkında bilgi sahibi olup desteklemekle ilgiliydi ve böyle sürdü. | TED | وكانت تلك هي روح معرفة ودعم بعضنا البعض والتي سيطرت على الأجواء. |
Hala zeki değilsin çünkü hiç birbirinize bile benzemiyorsunuz. | Open Subtitles | انه غير مقنع لاننا لاننا لا نشبه بعضنا البعض |
birlikte anlaşmak mı yoksa birbirinin önünü kesmek mi? | Open Subtitles | انسجام بعضنا البعض , او عرقلة مسارات بعضنا البعض ؟ |
Sadece cinsiyetimiz farklı ve akraba değiliz. Ayrıca birbirimizden de tahrik oluyoruz. | Open Subtitles | عدا إختلاف بالجنس, ولسنا متعلّقين إظافة إلى أنّنا منجذبان إلى بعضنا البعض. |
Tanıştığımız gün, Azadi meydanında birbirimizin yanından geçiyorduk ve omuzlarımız çarpıştı. | TED | يوم التقينا، مررنا بجانب بعضنا البعض في ساحة آزادي، واصطدم كتفان. |