Sıkılana ve olayı batırana kadar, tabi ki iyi iş çıkaracaktır. | Open Subtitles | وستقوم بعمل رائع حتى تصاب بالملل وتبدأ وتخرب كل شيء بنفسها |
Orada iyi iş başardın ve sana minnettarım. | Open Subtitles | يعني قمت بعمل رائع جدّاً هناك، وأنا مقدّر جدّاً. |
Birincisi, delilleri bulmada çok iyi iş becerdin. | Open Subtitles | أولهما, أنكِ قمتِ بعمل رائع فى مسرح الجريمة |
Yön göstermekte harika iş çıkardın ama konuşsan daha iyi olurdu. | Open Subtitles | انظر، قمت بعمل رائع بإرشادنا لهنا ولكن بعض الكلمات ستساعد أفضل |
Çok iyi iş çıkarıyorsun. Keyif almaya bak. | Open Subtitles | أنت تقوم بعمل رائع أسمح لنفسك بالتمتع بهذا |
Çok iyi iş çıkarıyorsun,Muriel ve Mamie Van Dorren'den bile daha güzelsin | Open Subtitles | انتي تقومين بعمل رائع ماريل وانتي جميلة جداً |
Bunu bir kere söyleyeceğim: Annene bakmak hususunda çok iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | حسناً، سأقول هذا لمرة قمت بعمل رائع في الاعتناء بوالدتك |
Şapel'de resim yaparken... "Çocuklar, 15 şapelde çok iyi iş çıkardım ama... | Open Subtitles | عندما كان مايكل أنجلوا يرسم لوحاته الستة عشر قد قال إسمعوا أعتقد أنني قد قمت بعمل رائع |
Yaptığım işe iltifat etmek istediysen çok iyi iş başardın. | Open Subtitles | إن كنت تحاول مجاملتي فقد قمت بعمل رائع حقاً |
Ama Çoğalıcılar Yıldızgeçidi Operasyon odasını eski hâline inşa ederken iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | و لكن الريبليكيتورز قاموا بعمل رائع فى إعادة بناء غرفة البوابة لتعود إلى حالتها الأصلية |
Holly iyi iş çıkarıyor, ama onun kendi aile şirketi gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | وانها تقوم بعمل رائع, كما لو كان عمل عائلي |
Çok televizyon izliyorum ve sen de gerçekten iyi iş çıkarıyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني أشاهد التلفاز بكثرة و أنت تقومين بعمل رائع |
O şeyin izini sürerek iyi iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل جيد لتعقب هذا الشئ لقد قمت بعمل رائع |
Chuck, bak, çok iyi iş çıkardın fakat buradan sonrasını ben devralıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | تشاك لقد قمت بعمل رائع ولكنى سوف استلمة من هنا ولكن اتعلم ؟ |
Şu araştırma işinde harika iş çıkardığın için, ...bende senin için birşeyler yapmaya karar verdim. | Open Subtitles | بم أنك قمت بعمل رائع بالتحقيق قررت أن أستخدم سلطتي و أتصل ببعض معارفي |
Aşağıdaki herkes sizin harika iş çıkardığınızı söylüyor. | Open Subtitles | كل شخص هناك بالاسفل يقول انكي تقومي بعمل رائع. |
Özellikle ekstremitelerde harika iş çıkarır. | Open Subtitles | إنها تقوم بعمل رائع بالتحديد على الأطراف |
- Efendim? Zaten çok iyi bir iş çıkarmışsın. İyisi mi sen bitir. | Open Subtitles | يا عزيزتي لقد قمت بعمل رائع ألا تريدين إنهائه بنفسك ؟ |
Gerçekten harikasın. | Open Subtitles | اتصلتُ بالبرنامج أمس أنتَ تقوم بعمل رائع. |
Bir cerrahi ekibinin başındasınız ve harika bir iş çıkarıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تدير الطاقم الجراحي، وأنت تقوم بعمل رائع في ذلك. |
İşini iyi yapıyorsun, biraz kafein iyi gider dedim. | Open Subtitles | حسنا،انت تقوم بعمل رائع و حسبت بأنك تستطيع الاستفادة من الكافيين |
Senin güven ve hayranlığını kazanmakta bu kadar başarılı olunca... | Open Subtitles | لقد قمت بعمل رائع بأكتسابي لثقتك و أعجابك.. |
- Her neyse, aslında Çok güzel bir iş yaptın, lad. | Open Subtitles | على اية حال ، لقد قمت بعمل رائع يا لاد رائع |
Bunlar gibi uydular gezegenimizi anlamamıza yardımcı olacak Harika işler yaptılar. | TED | وتقوم هذه الأقمار بعمل رائع في مساعدتنا لفهم كوكبنا |
Evi çok iyi idare ediyor. Onsuz ne yaparız bilmem. | Open Subtitles | إنه يقوم بعمل رائع و لا أدري ماذا نفعل بدونه |
Çünkü ambulansları durduruz ki... böyle Mükemmel bir iş yapan... ilkyardım görevlilerini kutsayabilelim. | Open Subtitles | لأننا دائما نوقف سيارت الاسعاف حتى يمكننا ان نبارك من عليها وانتم ايها المسعفين تقومون بعمل رائع |