"بقرار" - Traduction Arabe en Turc

    • karar
        
    • kararı
        
    • kararını
        
    • karara
        
    • kararlar
        
    • kararından
        
    • kararla
        
    • kararıyla
        
    16 yaşında verdiğin bir karar hakkında düşünmek için yeterince uzun bir süre. Open Subtitles سنتين لا يزال وقتاً طويلاً للتفكير بقرار إتّخذته عندما كنتِ في الـ 16.
    O halde tüm adayları toplayalım ve demokratik bir karar verelim. Open Subtitles إذا أرى بأنه يجب علينا جمع المرشحين و القيام بقرار ديموقراطي
    Normal bir yolculuk hikayesinin girişinde, yolculuğa karar verilir gelişmedeyse yolculukta bir felaket olur, hikayenin sonunda yeniden bir araya gelinir. Open Subtitles الفصل الأول سينتهي بقرار الذهاب في الرحلة الفصل الثاني سيكون عن الرحلة و سينتهي بكارثة و الفصل الثالث سيكون عن عودتنا
    Yani ya seni dinlemiyordur ya da isteklerine karşı gelme kararı alıyordur. Open Subtitles يمكن أن تكون لا تسمع لكَ أو ربما هي تقوم بقرار واعٍ
    kararını verinceye kadar, bana karar konusunda serbestlik tanıdı. Open Subtitles قالت أن لها أن تبقى حرة أيضا حتى تقطع بقرار
    Öyle deliller sunacağım ki, jüri odasına gidecek... ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde bir karara varacaksınız. Open Subtitles أنا سأقدم أدلة كافية حتى تستطيعوا أن تدخلوا غرفة المحلفين وتعودوا بقرار واضح ليس به أى شك
    Bu kişinin neye göre karar verdiğini, nerede olduklarını, kiminle birlikte olduklarını, enerjiyi, herhangi bir şeyi biliyorum ve karışıma başka şeyler de koyabilirim. TED أعرف الظروف التي تتحكم بقرار هذا الشخص، أين ومع من يعيش، نشاطه، وأي شيء عنه، ويمكنني الحصول على معلومات أخرى.
    Yani, politik olarak mantıklı bir karar alıyordu. TED لذا فقد قامت هي بذلك بقرار سياسي عقلاني
    Zor bir karar verseniz bile bu sizi daha zor bir duruma sokabilir. Open Subtitles ،حتى بعدما تقومي بقرار صعب ربما هذا يضعكِ في موقف أكثر صعوبة
    İIk kez olsun doğru bir karar veriyordum. Open Subtitles وبأنّي كنت أقوم بقرار صحيح للمرّة الأولى.
    Yine de, senin gideceğin yere benim karar vermeme izin verdiler. Open Subtitles لكن علي اي حال هم كلفوني بقرار اعادة تعيينك
    - karar çıkabilir. - Duyuyorum tatlım. Open Subtitles قد يخرجون بقرار في أي لحظة أسمعك يا عزيزتي
    Stay Field'ın hayatta kalanları, bunu yapıp yapmamaya sizler karar vermek zorundasınız. Open Subtitles فأني أثق بقرار اولئك الأشخاص المستيقظين من سبات حقل البقاء سواء أكان قرارهم بأستخدام هذه القوة أوبرفضها
    Kurulun en son kararı ortaya çıkınca neler yapacağını kim bilir? Open Subtitles يمكنني أن أتخيل كيف سيكون رد فعلها عندما تعلم بقرار اللجنة.
    Ya onu bizim gözetimimize bırakırsınız ya da mahkeme kararı çıkarttırırım. Open Subtitles فإما أن تعيده إلى وصايتنا، أو آتي بقرار من المحكمة.
    Benim gibi olmanı isteseydim sonunda seni yalnız ve sefil bir şekilde bırakacak olan bu aptalca ve inatçı kararı vermen konusunda seni sıkıştırırdım. Open Subtitles ان أردتك ان تكون مثلي لكنت حضضتك على القيام بقرار عنيد و غبي
    Ve eğer karar veremezsen, kararını verenen kadar yanında olurum. Open Subtitles وإذا لم تقدري على الخروج بقرار سأجلس لجوارك حتى تتمكّني من ذلك.
    Ancak bir karara bağlı kalamamam konusunda annem haklı. Open Subtitles إلا لو كانت أمي محقّة وأني لا أستطيع التمسّك بقرار
    Her gün büyük kararlar veriyor güvendiklerinden tavsiyeler alıyorsun. Open Subtitles أنت تقوم بقرار كبير كل يوم , وتتلقى النصيحة ممن تثق به
    Yargıcın kararından memnun olmadığınız açık. Open Subtitles سيدي من الواضح أنك لست سعيد بقرار المحكمة
    Jürinin vereceği salakça bir kararla bunun mahvolmasını istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريده أن ينهار بسبب محكمة غبية , تأتى بقرار غبى
    Üstünün kararıyla geri planda kalmaktan sıkıntı duyuyor musun? Open Subtitles هل تشعر بالإحباط بقرار رئيسك بإبقائك على المقعد؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus