Birkaç gün sonra da çıkıp mekanı yerle bir etmemizi emretti. | Open Subtitles | بعد يومين ، خرج أمرنا بنسف المكان عن بكرة أبيه |
Kibriti çakarım ve burayı yerle bir ederim. | Open Subtitles | سأشعل عود كبريت و أوقد النار في المكان عن بكرة أبيه |
Siz burayı yerle bir etmeden geri döneceğim. | Open Subtitles | سأعود حتى قبل أن تتمكن إحراق هذا المكان عن بكرة أبيه |
Kibriti çakarım ve burayı yerle bir ederim. | Open Subtitles | سأشعل عود كبريت و أوقد النار في المكان عن بكرة أبيه |
Rahibin tapınağını kundakladın. yerle bir ettin. | Open Subtitles | لقد أحرقت معبد الكاهن، أحرقته عن بكرة أبيه |
Kutsal mekânına saldırıp, yerle bir ettiniz. | Open Subtitles | لقد أحرقت معبد الكاهن، أحرقته عن بكرة أبيه |
Packard Kereste Fabrikası'nın yanarak yerle bir olan deposunu görmektesiniz. | Open Subtitles | أقف مباشرةً أمام منطقة مخازن حطب هائلة حيث احترق مصنع نشارة "باكارد" عن بكرة أبيه. |
Burayı yerle bir ederim. | Open Subtitles | سأحرقُ هذا المكان عن بكرة أبيه |
Karartıp gözümüzü, Yıkıp yerle bir edelim burayı | Open Subtitles | لنتهور، وندمر هذا المكان على بكرة أبيه |
O zaman burayı yerle bir derim. | Open Subtitles | وقتها سأحرق المكان عن بكرة أبيه |
Sinirim bozulunca evimi yakıp yerle bir ettim. | Open Subtitles | -أجل . بعدما انهرت وحرقت منزلي عن بكرة أبيه. |
Karartıp gözümüzü, Yıkıp yerle bir edelim burayı | Open Subtitles | لنتهور، وندمر هذا المكان على بكرة أبيه |
Bu dünyayı yerle bir etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد تدمير هذا العالم عن بكرة أبيه |
Kasabayı terk ettiğin gece, Mason Treadwell'ın evi yerle bir oldu. | Open Subtitles | حُرق منزل (ميسون تريدويل) عن بكرة أبيه ليلةِ غادرتِ البلدة. |
Washington'un orta yerine süreceğim ve orayı yerle bir edeceğim aynı senin yapman gerektiği gibi. | Open Subtitles | (سأقوده مباشرةً إلى قلب (واشنطن و سأُحرق المكان عن بكرة أبيه و ذلكَ هو ما يفترض بكَ فعله |
Ama orası yerle bir oldu. | Open Subtitles | -لكن ذلك المكان إحترق عن بكرة أبيه . |