Bir keresinde muz fobisi olan bir kızı tedavi etmiştim. | Open Subtitles | ذات مرة، قمت بمعالجة فتاة كان لديها رهابٌ من الموز |
Hastalığı semptomatik olmadan sonunda teşhis ediyoruz, sonra bulguyu 10,20,30,40 yıl boyunca tedavi ediyoruz. | TED | نقوم بتشخيص المرض نقوم بتشخيص المرض وبمجرد ظهور أعراضه نبدأ بمعالجة الأعراض ل 10 و 20 و 30 و 40 سنة |
Dopamin reseptörü mutasyonuna sahip sineğimizi ve dopamin reseptörü geninin iyi bir kopyasını alıp genetik yollarla sineğin beynine dopamin reseptörünü geri koyuyoruz veya tedavi ediyoruz. | TED | حيث نقوم بأخذ الذبابات المعدلة جينيا ونقوم بمعالجة أو استبدال مستقبلات الدوبامين وراثيا و وضع نسخة جيدة من الجينات مستقبلات الدوبامين في دماغ الذبابة |
Söz açılmışken, MTV'de cazibe öğretmenlerinin bir hastalıkmış gibi gönül yarasını tedavi ettikleri bir program da vardır. | TED | وبالمناسبة، هناك برنامج على أم تي في يقوم به مدرسين الإغواء بمعالجة وجع القلب كمرض |
Çünkü bu benim için kaplıca tedavisi gibi. | Open Subtitles | لأنّه بالنسبة لي، هذا أشبه بمعالجة داخل منتجع. |
Senin büyülü güçlerin insanları iyileştirirken benimki gelecekte olacak iğrenç ve... | Open Subtitles | انظري بما أن طاقاتك السحرية تسمح بمعالجة عالمي الخاص بي فقط أخبريني -بجميع الأشياء المريبة التي ستحدث في المستقبل |
Genelde bacak ve kalça sorunlarını tedavi ederim, ayak vakaları nadiren olur. | Open Subtitles | أقوم بمعالجة الساق و الحوض لكن نادراً ما أعالج القدم |
Burada, virüsleri tedavi için bitkilerimiz, yaraları geçirmek için ağaç özümüz, kangreni durdurmak için böceklerimiz var. | Open Subtitles | هذه غابة امطار استوائية هنا لدينا نباتات تقوم بمعالجة الفيروسات |
Beyefendiye, burada sadece doktorların hastaları tedavi etmesine izin verdiğimizi söylüyordum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أشرح لهذا الرجل أنه عادة ما نسمح للاطباء بمعالجة المرضى |
Zamanımı Carmansville ve şehir merkezi arasında hastalıkları tedavi etmeye ayırabilirim. | Open Subtitles | ويمكنني تقسيم وقتي بمعالجة المرضى بين كارمنسفيل والمدينة |
Eğer sağlık kayıtlarını kontrol edersen parmağı kimin tedavi ettiğini bulursun. | Open Subtitles | ,تفحصي سجله الطبي وابحثي لو كان بإمكاننا معرفه من قام بمعالجة اصبعه |
Yetkililer şu an 31 hastayı tedavi ettiklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | حيث تخبرنا المصادر الرسمية بأنهم يقومون بمعالجة 31 جريحاً |
6 yaşındaki bir çocuğa yapacağınız hangi test kısırlığı tedavi edebilir? | Open Subtitles | ذلك يمكن ان يساعد بمعالجة العقم بالنسبة لألفيس، نحن فقط نجمع بيانات |
Bu yeni ahır sorunları tedavi ettiğinde Croatoan'u da durduracak mı? | Open Subtitles | هذه الحظيرة الجديدة عندما تقوم بمعالجة الاضطرابات هل سوف توقف كروتون ؟ |
Yaralıları ne kadar erken tedavi edebilirsek, savaşı da o kadar erken kazanırız. | Open Subtitles | كلما أبدرنا بمعالجة الجرحى, كلما أبدرنا بالفوز بهذه الحرب |
Sana bir şey sormak istiyorum. Bession'u tedavi ettin mi? | Open Subtitles | اريد أن اسألك، هل قمتِ بمعالجة "باثيون" ؟ |
-Sana sormak istiyorum. Bission'u tedavi ettin mi? | Open Subtitles | اريد أن اسألك، هل قمتِ بمعالجة "باثيون" ؟ |
Victor Benton burada hastayken onu tedavi eden sadece iki kişi varmış, | Open Subtitles | لم يكن هناك ألا شخصان قاما بمعالجة السيد، (بينتون) وهو مريض هناك |
Onu tedavi etmediler, tedavi edemeyecek kadar meşgullerdi. | Open Subtitles | لكنهم لم يرغبوا... كانوا مشغولين جداً ليقوموا بمعالجة كلبهم. |
Adam kanserimi tedavi ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل هو الذي يقوم بمعالجة سرطاني |
Pekala. Allison ve diğerlerinin tedavisi üzerinde çalış. | Open Subtitles | عليك فقط بمعالجة اليسون وكل الآخرين |
O çocuğu iyileştirirken Myshkin'in eli şeffaf hâle geldi. | Open Subtitles | الجلد على يد (ميشكن) استحال للون شفاف، أثناء قيامه بمعالجة ذلك الفتى. |