Bunlar Russ ve Joba, Bess'in Joy'un tarafından ilk kuzenleri. | Open Subtitles | هؤلاء .. روس و جوبا اقارب بيس من طرف جوي |
Bess, sen onun adamlarının yerini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | بيس , تعلمين أين يكمن رجاله , أليس كذلك؟ |
Tilly Rice, Bess Sedwick'inkine benzer şapka giyiyordu, | Open Subtitles | كان تيلى رايس ترتدى قبعة تشبه ما تلبسه بيس سيدويك الى حد ما |
Kalkıyor, scooterına atlıyor, şehirde hızlıca sürüyor Santa Maria della Pace Kilisesini geçiyor, vadiye doğru, turistlerin gezinmekte olduğu sokaklar arasında gidiyor. Roma'nın arka sokaklarındaki sessiz yaşamı her köşede rahatsız ederek | TED | فيستيقظ وينطلق علي دراجته البخاريه عبر المدينه من امام كنيسة بيس سانتا ماريا ديلا في الازقة ، من خلال الشوارع والتي يتجول السياح عبرها يعكر هدوء الحياة في الشوارع الخلفيه بمدينه روما |
Evet, Olivia Pace'in yanında. | Open Subtitles | نعم, أنا أعمل مع أوليفيا بيس الكاتبة الأميريكية |
Yani Luke, Bess'le tartışmanın ve anlaşmanın hiçbir yolu yok gibi mi hissediyorsun? | Open Subtitles | إذاً، لوك، هل تشعر أن ليس هنالك طريقة لتناقش الأمور مع بيس وتصلا إلى تسوية؟ |
Ve Bess, sen de Luke seni kandırıyor gibi hissettin. | Open Subtitles | وأنتِ يا بيس مرة أخرى، شعرتِ أن لوك خدعكِ |
Seni endişelendirmek istemem Bess ama ben Oliver'ın senin inandığın kadar değiştiğinden emin değilim. | Open Subtitles | لا أريد أن أشغل بالك يا بيس لكني لستُ متأكّداً أنَّ أوليفر تغيّر بقدر ما تريدين التصديق |
İnsanların çoğu bir haftada değişmez Bess. | Open Subtitles | لا يستطيع معظم الناس أن يغيّروا نمط معيشتهم في أسبوع واحد يا بيس |
Bess'in gidip de bir türlü dönemediği ilk tatilde sen de ortalardan kayboluyorsun. | Open Subtitles | أولاً تختفي بيس بهذه الإجازة الدائمة على ما يبدو وبعدها تغيب أنت بدون إذن |
Bess her gün arıyor. Ve biz her şey iyi diye ona yalan söylüyoruz | Open Subtitles | كانت بيس تتصل كل يوم نكذب عليها ونقول لها كل شيءٍ على مايرام |
Eğer bana sürekli bağıran biriyle olmak istesem Bess'le evli kalırdım dedim. | Open Subtitles | قلتُ لها لو كنتُ أريد شخصاً يصرخ طوال الوقت لبقيت متزوجاً من بيس |
Ama iş kurallar koymaya, sınırlar belirlemeye geldiğinde uzun zaman boyunca bunu Bess'in yapmasına izin verdin. | Open Subtitles | لكن حينما يأتي دور صياغة القواعد أو وضع منهاج له لوقتٍ طويل، تركتَ بيس تقوم بذلك |
Hiç içki problemim olmamıştı. Bu Bess'in paranoyasıydı. | Open Subtitles | لم أكن أعاني من مشاكل مع المشروب بيس التي كانت شكّاكة |
Ama en çok da Olivia Pace'e teşekkür etmeliyim. | Open Subtitles | أكثر من ذلك دعونا نشكر أوليفيا بيس الموجودة هنا الليلة |
Sizin de izninizle Bay Pace'in yerine yeni bir sekreter atadım. | Open Subtitles | إن أذنت لي فخامتك أنوي تعيين سكرتير جديد بدلاً من السيد بيس |
- Bay Harrington Pace olduğuna emin misiniz? - Evet, efendim. | Open Subtitles | -أيمكنكِ التأكيد أن هذا السيد "هارنغتن بيس"؟ |
Arkasında bıraktığı büyük hazine One Piece'i bulmak için birçok erkek Grand Line'a doğru yola çıktı. | Open Subtitles | من أجل العثور على الكنز الأسطوري ون بيس بدأ القراصنة رحلة بإتجاه طريق الماء العظيم : جراند لاين |
Leonard Augene, 33 Bis rue Amedee Cousin. | Open Subtitles | ليونارد اوغين 33 بيس رو اميدي كوزن. |
Peace Corps'da bir dizüstü bilgisayarım vardı ve ekran ölü piksellerle doluydu. | TED | كان لدي حاسوب محمول في بيس كوربس، والشاشة فيها الكثير من البيكسلات الميتة. |
68'de Paris Barış Görüşmeleri'nde diplomat sorgucusuydum. | Open Subtitles | النائب ديبريفير باريس بيس يتحدث 68 |
ilk gördügüm Gösteri Rob Base DJ EZ Rock oldu. | Open Subtitles | أول حفلة لي كانت لـ بوب بيس و دي جي إيزيفا |
Black Eyed Peas... Kaç albüm sattınız? Milyon mu yoksa milyonlarca mı? | Open Subtitles | بلاك أيد بيس كم عدد التسجيلات التي بعتوها؟ |
Bu yüzden BarışBedeli'ni kurdum. | Open Subtitles | لهذا قررت جلب (بيس فير) للعالم |
Bak, Benim bir Peacekeeper olmadığımı biliyorsunuz! Şunları çıkarmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | إنظرى انا لست بيس كيير لماذا لا تنزعى هذه الاشياء عن ذراعى |