"بينهم" - Traduction Arabe en Turc

    • Aralarında
        
    • arasında
        
    • dahil
        
    • Aralarındaki
        
    • onları
        
    • en
        
    • aralarına
        
    • arasındaki
        
    • arasına
        
    • dâhil
        
    • onlarla
        
    • içlerinde
        
    • İçlerinden
        
    • ortak
        
    • birbirleri
        
    Sadece hizmet verdikleri toplumları anlamalarını değil aynı zamanda, görünmeyen engelleri yıkmalarını ve Aralarında güçlü bağlar yaratmalarını sağladı. TED لم يجعلهم فقط مرتبطين بالمجتمعات التي يخدمونها بل و قد كسر الحواجز الغير مرئية و خلق رابطة دائمة بينهم
    "Ancak diğer taraftan bakıldığında, Aralarında masum olanlar da vardı." Open Subtitles لكن من الناحية الأخرى كان هناك اشخاص أبرياء بينهم أيضاً
    Tekrar geri, derine, altına... arasında, içinden geçerek... içinde olmak ve ötesinde..." Open Subtitles ولقد عدت من جديد على بعد من الإثنين، بينهم فيهم و أعلاهم
    Para dolu ayakkabı kutularından bir konteynır dolusu var, birinci sınıf malzeme satarlar - duyarlı biri mutlaka dahil olmalı. Open Subtitles انهم لديهم وعاء ملىء بالنقود فى صناديق الأحذية انهم يبيعون أجود أنواع المخدرات لابد أن يكون من بينهم شخص ماهر
    Bu ağda, bütün noktalar ayrı birer yarasayı ve Aralarındaki çizgiler de bireyler arasındaki bağı, ilişkiyi ifade ediyor. TED في هذه الشبكة، كل الدوائر هي عُقد، أفراد من الخفافيش، و الخطوط بينهم هي روابط اجتماعية، علاقات بين الأفراد.
    Hepsinin hipokampüsünü çıkart ve nöroloji öğrencileri için onları diseksiyona hazırla. Open Subtitles استخرجي الأفضل من بينهم ثم قومي بتحضيرها للمناقشة مع طلاب الأعصاب
    Aralarında canavar ruhlular vardı, tam bir sıçan avı ve Gertie koşamaz. Open Subtitles هناك يبدو مثل بعض الوحوش بينهم صيد جرذ عادي وجيرتي لايمكنها الركض
    Kılıçlarını benim için ortaya koyarlarsa Borgia arazilerini Aralarında paylaştırırım. Open Subtitles إذا عهدوا سيوفهم لي, وعقارات بورجيا سوف اقسمها فيما بينهم.
    Aralarında bir bağ bulunmayan iki müşteri ve bir fahişe. Open Subtitles إذن رجلان و مومس و لا توجد صلة واضحة بينهم
    Ama bizi oraya götüren kadın, Billie Trump Aralarında yok. Open Subtitles ولكن المراه التي قادتنا لهناك بيلي ترومب ليست من بينهم
    Kraliyet ve Şirket küçük anlaşmazlıklarını çözerse seni Aralarında ezerler. Open Subtitles إذا قام ولي العهد بحل نزاعه مع الشركة سيسحقونك بينهم
    Aralarında ilişki bulamayacağınız insanların arasında ilişki buluyorsunuz ve seyircilerin suratına bakarak konser yaratabiliyorsunuz. TED لذا فإنه يمكنك أن تربط بين أناسٍ ليس بينهم أي صلة، ويمكنك أيضا إنشاء حفلات موسيقية بالنظر إلى وجوه الجمهور.
    Tekrar geri, derine, altına... arasında, içinden geçerek... içinde olmak ve ötesinde..." Open Subtitles ولقد عدت من جديد على بعد من الإثنين، بينهم فيهم و أعلاهم
    İnsanları kendi arasında savaşa zorlayan her tür tanrıyı öldürmeye karar verdik. Open Subtitles تعهدنا إن كان هذا الرمز يجعل البشر يتقاتلون فيما بينهم , فسنقتله
    Garnizon komutanı da dahil olmak üzere, esir düştüler. Open Subtitles فى الخارج أصطف الأسرى ومن بينهم قائد الحامية
    Birkaç yakınım dahil olmak üzere hiç kimse nezaketimi hak etmiyor. Open Subtitles مع بعض الاقارب ولايوجد بينهم من يستحق اعتباره.
    Aralarındaki her çizgi iki insan arasındaki ilişki. Farklı türde ilişkiler. TED كل خط بينهم هو علاقة بين شخصين أنواع مختلفة من العلاقات.
    onları didik didik araştırırsan Michael'a dair bir iz bulman mümkün. Open Subtitles فتش بينهم وعلى الارجح سوف تعثر على دليل يقودنا الى مايكل
    1818 künye numaralı asker içlerinde en cesur ve çetin olanıydı. Open Subtitles صاحب البطاقة رقم 1818 كان بالتأكيد الأشجع والأشد قساوة من بينهم
    Eğer o limon ağacını bulmak istiyorsak, aralarına sızmam lazım. Open Subtitles لو كنا سنجد الشجرة فعليّ الإنخراط بينهم متخفياً
    Yahniyi harika yaptı diye, Sadece ikizlerin arasına kafanı sokarsın. Open Subtitles اعرف و لكن لحساء عظيم جدا ضعى رأسك بينهم
    Ricky Wurman'ın hiç yapamadığı partiydi, ben de dâhil olmak üzere birçok eski dostunu bir anlamda davet etmişti. TED كانت الحفلة التي لم يحظى بها ريكي أبداً إذ دعا العديد من أصدقائه القدامى، ومن بينهم أنا.
    Yani bağlantılı değiller, ama onlarla ilgili bir şey bağlantılı? Open Subtitles إذاً، لا توجد بينهم علاقات و لكن شيئاً آخر يجمعهم؟
    Ve çoğunlukla daha zeki olurlar içlerinde daha daha zeki şahıslar olmasına rağmen. TED و في الواقع بإمكانهم أن يكونوا أذكى حتى من أذكى شخص متواجد بينهم
    İçlerinden birinin vade günü 100 yıl kadar önceydi. TED كان من بينهم كتاب واحد تأخر موعد تسليمة 100 عام.
    Ve bu çekişmeli gençleri başka bir botla yarışsın diye bir bota koyduğunuzda, ortak çalışmak dışında bir şansları kalmıyor çünkü artık aynı bottalar. TED وعندما تضع هؤلاء في منافسةٍ مع قاربٍ آخر ، فليس لديهم أي خيارٍ آخر غير التعاون في ما بينهم لأنهم جميعاً في قاربٍ واحد.
    O gece ve diğer bir sürü gece, sadece birbirleri için değil, kendilerinden sonra gelecekler için kendilerini kanıtlamaya çıktılar. TED خلال تلك الليلة والليالي السابقة، هرع الكثير منهم لإثبات أنفسهم ليس بينهم فقط ، بل لكل الآتين بعدهم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus