"تأكّدْ" - Traduction Arabe en Turc

• emin olun
• emin ol
• kontrol et
• Şuna bak

Kafasının kontrol edildiğinden emin olun.
تأكّدْ بإِنَّهُ يَحْصلُ على رأسهِ ذو مربعاتِ.

Kurpiyerler, hesapların doğru olduğuna ve herkesin doğru masada ve koltukta olduğuna emin olun.
التُجّار، يَتأكّدُ بأنّك تَدقيق الإيصالاتِ. تأكّدْ كُلّ شخصَ في المنضدةِ والمقعدِ الصحيحِ.

Güvenlik ekiplerinizi alıp binayı bir tarayın geride kimsenin kalmadığından emin olun.
تأكّدْ لا أحد يُصبحُ يساراً وراء. في العمليةِ وهم واضحون تقريباً.

-Yönelim işlemcisini aldığından emin ol.
تأكّدْ بأنّك تَحْصلُ منهم على وحدة التوجيه قبل ان تَفْقدُ هدوءَ أعصابكَ

- Bekle bir dakika. Tüm dış lastiklerin çıktığından ve yıkandığından emin ol.
إنتظر دقيقه ، تأكّدْ من كُلّ الإطارات في الخارج تم غسلها

Elektrik tesisatını kontrol et bir kopyasını al,tamam mı?
تأكّدْ المفتشَ الكهربائيَ يُصبحُ a نسخة، حَسَناً؟

Şuna bak.
تأكّدْ منه، نحن عِنْدَنا أنصارُ.

Adept gücünü kullanmadığınızdan emin olun!
تأكّدْ أَنْ لا تستعملَ قوَّتَكَ البارعةَ

Kimsenin onu vurmadığından emin olun.
تأكّدْ ان لا أحدَ يَطلق النار عليه.

Ambarı arayın, bir şey saklamadıklarına emin olun
دقّقْ المخزنَ، تأكّدْ لا شيءَ إختفى

Ben varım. Bileğinin bağlı olduğundan emin olun.
أنا أوافق تأكّدْ بأن أرساغَه مُقيده

Kapının kilitli olduğundan emin olun.
تأكّدْ الأبواب مغلقة. مرحباً.

Herkein güvenledışarı çıktığından emin olun!
تأكّدْ كُلّ شخصَ يَخْرجُ بسلامة!

Anlaşıldı. Yeni parolayı aldıklarına emin ol.
تأكّدْ , هم عِنْدَهُمْ كلمة السرُ الجديدةُ.

Yanımızda bir sürü film getiririz tüm heyecanı çekeceğimizden emin ol.
نحن سيصبح لدينا كثير من الخطوط . تأكّدْ نحن نَأْسرُ الشعور الكامل

Peşimden gelmeden önce ana noktaları temizlediğimden emin ol, tamam mı? Daha fazla zaman gerek.
تأكّدْ بأنّ نقاطِ التفتيش الواضح أمامك يَتْليني خارج، حسناً؟

Diğer herkesi koruduğuna emin ol..
تأكّدْ بإِنَّهُ يَبقي كُلّ شخصَ ما عدا ذلك ذلك الطريقِ.

Jonah, yarış alanına git ve başkan yardımcısının başkanı desteklediğini söylediğinden emin ol.
جوناه عليك أن تذهب لموقع السباق، تأكّدْ بأن نائبة الرئيس تقول أنها تساند الرئيس.

Uyandığında onu içtiğine emin ol.
تأكّدْ تَشْربُ ذلك على الإسْتِيْقاظ.

Git kontrol et ve sonra bana rapor ver.
إنزلْ هناك، تأكّدْ منه... ويَعُودُ لي.

kontrol et.
ـ تأكّدْ من ذلك

Hey, sen Şuna bak.
هيه, انت. تأكّدْ من هذا.