"تأمل" - Traduction Arabe en Turc

    • umut
        
    • umuyorsun
        
    • umuyor
        
    • umuyordu
        
    • meditasyon
        
    • bak
        
    • dua
        
    • ümit
        
    • umuyorsunuz
        
    • istiyor
        
    • umduğunu
        
    • umuyordun
        
    • bekliyorsun
        
    • Umarım
        
    • dilerdin
        
    - Ağabeyinin kılıcının kaleminden daha keskin olmasını umut etmelisin! Open Subtitles عليك أن تأمل أن سيف أخيك أكثر حدة من قلمه
    Bunun, hayatına heyecan katmanın bir yolu olmasını mı umuyorsun. Open Subtitles تأمل بأن تكون هذه طريقة لتعيد بعض الإثارة إلى حياتك؟
    Summerlin çok sıkı bir seçim yarışında ve hiç şüphesiz bu tür bir olayın kendisini yarışta ileriye taşıyacağını umuyor. Open Subtitles ان سمرلين في سياق من اجل اعادة انتخابها و لا شك فهي تأمل حدوث شيء كذلك سوف يساعد من موقفها
    Lisa bu mektubun ailesinin söylediği kişi olmadığını kanıtlayacağını umuyordu Open Subtitles هذا من أجلي ليزا كانت تأمل ان هذه الرساله ستثبت
    Biliyorsun. Yoga grubunda, meditasyon sınıfında. Open Subtitles لكن, تعلم, القليل من صفوف اليوغا هنا و مجموعة تأمل هناك
    Karada yasaları ve ahlak kurallarıyla boğulan zavallı salaklara bak. Open Subtitles تأمل أولئك السذج الذين يعيشون في أرض تحكمها قوانين وأخلاقيات
    Ağabeyinin kılıcının, kaleminden daha keskin olması için dua etmen gerekecek. Open Subtitles يجب أن تأمل أن يكون سيف أخيك أكثر حدة من قلمه
    Bir şeyi özlemek için, geri döneceğini ümit etmek gerekir. Open Subtitles أظن إنّك تشتاق لشيئاً تأمل إنه سوف يعود يوماً ما.
    Bir an gelir, köşene çekilip en iyisini umut edersin. Open Subtitles عليك أن توافق و تعتمد على الحظ و تأمل خيراً
    Çocuklarının kral olmasını umut etmiyor musun? Open Subtitles ألا تأمل أن يكون أولادك ملوكاً؟ تنبئن لك بلقب أمير كودور
    Ve, içten içe, belkide onunla yine birlikte olmayı umuyorsun. Open Subtitles و بداخلك, ربما كنت تأمل أن تعودا إلى بعضيكما يوم ما
    Bu konuda onunla konuştun mu yoksa benim bir şeyler söyleyeceğimi mi umuyorsun? Open Subtitles هل تحدّثتَ معه عن هذا الشيء أو كنتَ تأمل أنني أقول شيئاً؟
    Bugün, sinir koruyucu prostatektominin bir kısmını kendisi yapmayı umuyor; erektil fonksiyonu koruyabilen inanılmaz hassas bir disseksiyon. TED هي تأمل فعلاً اليوم أن تقوم ببعض عمليات الجراحة العصبية، تشريح بالغ الدقة من شأنه أن يحافظ على وظيفة الإنتصاب.
    Onu şehirde tutmayı ve onun sana karşı ilgisiz olduğuna inandırmayı umuyor. Open Subtitles فهى تأمل فى أبقائه فى المدينة ,وأقناعك أنه لايبالى بك
    Birini bulmanın onu diğerine götüreceğini umuyordu. Open Subtitles كانت تأمل أن العثور على أحدهما سيقود للآخر
    Ne kadar meditasyon yaparlarsa yapsınlar, zamanı geldiğinde o Hindular da bizim gibi altlarına sıçacak. Open Subtitles لا يهمّ متى استغراقهم في تأمل هذا الأمر .. حينما يحين وقتهم أولئك الهندوس سيتغوّطون خوفاً كبقيتنا ..
    3 hafta önceki durum güncellemesine bak. Ne kadar neşeli fark ettin mi? Open Subtitles تأمل بيانات تجديد حالتها المزاجية منذ 3 أسابيع، هل تلاحظ كم هي مبتهجة؟
    dua et de, onu burstan attırmak için Susan'ın sana yardım ettiğini öğrenmesin. Open Subtitles من الأفضل أن تأمل ألا يكتشف ذلك. أنها تساعدك على الإلقاء به خارج الأخويه.
    Ve açıkca, bu iyi bir soru, ama çok zor takaslar yapılacak ve kararlar, bu yüzden ümit etmelisiniz ki dünyanın verecek olan kararları bu hedeflerin meşru olacağına dair işaret, dimi? TED و بصراحة، هذا سؤال جيد. لكن سيكون هنالك بعض المقايضات القاسية و الخيارات هنا. لذلك تريد أن تأمل أن المنهج و الذي يقرر بواسطته العالم هذه الأهداف الجديدة سيكون منطقيًا، أليس كذلك؟
    Onun fizyolojisinin genetik bozulmanızı yenmek yolunda ipuçları vereceğini umuyorsunuz. Open Subtitles أنت تأمل أن تمكنك فسيولوجية جسده من وقف تدهوركم الجينى
    Ağzınızın köpürmesini ve şarkı söylemenizi istiyor ve gelecek için umut etmenizi. Open Subtitles و أن تأمل فى شيء بعدئذ و لكننا نستطيع أن نمتلكها الآن يا أخ
    James ve Phillipa seni bekliyorlar! Trenin seni nereye götürmesini umduğunu biliyorsun... Open Subtitles تعرف أين تأمل أن يأخذك هذا القطار، لكنّك لست متيقناً من ذلك
    Suçun Blanchard'ın üstüne kalacağını, davanın da orada kapanacağını umuyordun. Open Subtitles لقد كنت تأمل بان نلقي باللوم على بلانشارك ومن ثم تغلق القضية
    Bir Noel'de izin verdim, şimdi her Noel'de izin bekliyorsun. Open Subtitles أنا أمنحك يوم ميلاد واحد عطلة، و انت تأمل أخذها كلّها.
    Sonra Umarım ki, bir sonraki aşamaya geçmeyi işaret eden bir sona gelirsiniz. TED وبعد ذلك، تأمل الحصول على خاتمة، معلنة الإنتقال الى المرحلة التالية.
    Diğer stajyerlerle beraber D.C.'de olmuş olmamı dilerdin değil mi? Hayır. Open Subtitles لكنّك تأمل لو كنتُ في العاصمة مع تلاميذ الامتياز الآخرين، صحيح؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus