"تبقيني" - Traduction Arabe en Turc

    • tutuyor
        
    • tutmak
        
    • tutan
        
    • kalmamı
        
    • tutuyorsun
        
    • tutmaya
        
    • tutma
        
    • haberdar
        
    • sağlayan
        
    • tutamazsın
        
    Askeri görevlerim beni evden uzakta tutuyor, Majesteleri. Open Subtitles واجباتي العسكرية تبقيني بعيداً عن البيت يا جلالتك
    Hafta sonları dövüşüyorum. Beni zinde tutuyor. Open Subtitles ألاكم في عطلات نهاية الأسبوع تبقيني نشيط
    Lesli, senin görevin beni ve ekibimi hapishaneden uzak tutmak. Open Subtitles ليزلي، إن عملكِ هو أن تبقيني وطاقمي بعيدًا عن السجن
    Bu derslere katılmama izin vermeniz gerekiyor. Beni dengede tutan tek şey bu. Open Subtitles يجب عليكم أن تدعوني أحضر هذه الصفوف انها التي تبقيني متوازناً
    Bir şey yapmazsan, sessiz kalmamı sağlamak zorunda kalırsın. Open Subtitles حسنا، اذا كنت لا تنوي فعل شيء و تريد أن تبقيني صامتاً
    Üzgünüm, bunu yapamam. Tanrı aşkına, neden beni uzak tutuyorsun? Open Subtitles آسف سام هذا مستحيل بيلي لم تبقيني بعيداً عن هناك ؟
    Selam tatlım, bu gece beni sıcak tutmaya ne dersin? Open Subtitles مرحباً يا عزيزي، أتريد أن تبقيني دافئة الليلة؟
    Uzun hikâye. Beni doğru yolda tutuyor. Open Subtitles أنها قصة طويلة حسنا ، لكنها تبقيني نزيهاً
    Beni kendilerine melek diyen bozulmuşlardan uzak ve canlı tutuyor. Open Subtitles تبقيني حيًا و مخفيًا عن بقية الفاشلين الذين يدعون نفسهم بالملائكة
    Hayır, Beni zinde tutuyor Open Subtitles أووه لا , تبقيني مفعمه بالنشاط
    Beni zinde tutuyor. Open Subtitles مفيدة للعقل , و تبقيني في حال جيده
    Bu haplar beni sadece burada tutuyor ama asıl ihtiyacım olan bilirsin, doğru şeyi yapmalıyım. Open Subtitles وسأصبحشرطياً.. كانت الأقراص تبقيني هنا لكنالأن... هذا ما اريده فعلاً أن أكون هكذا
    Yani beni elinde tutmak için tasarladığın planının parçası mı tüm bunlar? Open Subtitles إذن .. هل هذا كله جزء من خطتك المتقنة لكي تبقيني مهتمة بك؟
    Tüm bunların üstüne bir de beni aşağılamak için burada tutmak zorunda mısın? Open Subtitles هل يجب أن تبقيني هنا لإذلالي ، علي كل ما مضي؟ ؟
    Bu derslere katılmama izin vermeniz gerekiyor. Beni dengede tutan tek şey bu. Open Subtitles يجب عليكم أن تدعوني أحضر هذه الصفوف انها التي تبقيني متوازناً
    Dövüşmek ve daha güçlü olmak, yalnızca bunlar beni ayakta tutan şeyler oldu. Open Subtitles المقاتلة وأن تصبح أقوى هي الأشياء .الوحيدة التي تبقيني أستمر
    Beni kontrol etmek için aptal aptal sorular sorup daha fazla burada kalmamı sağlayacağını umuyordum. Open Subtitles كنت أتمنى أن تبقيني هنا لوقت أطول وتسألني بعض الأسئلة الغبية وتدفع لي الحساب
    Hayalimin gitmek olduğunu bildiğin halde burada kalmamı istiyorsun. Open Subtitles أن تبقيني هنا للأبد عندما كنت تعلم أن حلمي هو الخروج
    Adeta ufak bir kutuda tutuyorsun sanki kırılabilir bir yadigârmışım gibi. Open Subtitles تبقيني في هذا الصندوق الصغير كأني تذكار سهل الكسر لا اعلم، ربما تكون عادة
    Olivia ile olan ilişkini korumak için beni bu masada tutuyorsun. Open Subtitles أنت تبقيني على هذا المكتب لأنك تظن أن هذا سينقذ علاقتك بأوليفيا
    Asıl komik olan beni hatta tutmaya çalışman. Open Subtitles نعم, المضحك أنك تحاول أن تبقيني على الخط
    Beni diken üstünde tutma! Open Subtitles هيا ، لأجل الرب لا تبقيني كمن هو مقيدا بالكلابات
    Gelişmeler için beni haberdar edecektin hani aramızdaki meseleden söz ediyorum. Open Subtitles كان عليك أن تبقيني مطلعه على آخر الأخبار.. بشأن المسألة بيننا
    Ama en azından dayanmamı sağlayan o güzel müzik vardı. Open Subtitles لكن على الأقل كان لدي تلك الموسيقى الرائعة تبقيني أواصل
    Bana böyle davranarak hevesli tutamazsın. Open Subtitles أنتِ لن تبقيني متحمسة عندما تصبحين لئيمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus