Önceden kararlastırmadan bahsediyorsun, ki bu hep olur. | Open Subtitles | أنت تتحدّث عن المقدّر الذي يحدث طول الوقت |
Hep sana bir yetişkin gibi davranılmasını istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | دائمًا ما كنت تتحدّث عن رغبتك في أن نعاملك كراشد |
Hep sana bir yetişkin gibi davranılmasını istediğinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | دائمًا ما كنت تتحدّث عن رغبتك في أن نعاملك كراشد |
Çünkü okuldaki çocuklardan bahediyorsunuz, sağlıktan bahsediyorsunuz, kalabalıklaşan altyapıdan bahsediyorsunuz. | TED | لأنك تتحدث عن أطفال بالمدرسة، تتحدث عن الصحة، تتحدّث عن البنية التحتية المكتظة |
Dostum, meyveli gevreklerden bahsederken sert görünemiyorsun. | Open Subtitles | يا صاح، لا يمكنكَ التصرّف بشدّة عندما تتحدّث عن حبوب الإفطار. |
Şirketin yönetici ortağından bahsettiğinin farkındasın değil mi? | Open Subtitles | إنّكَ تدرك أنّكَ تتحدّث عن الشّريكة الإداريّة للشركة؟ |
Biltmore'daki cinayetten mi söz ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تتحدّث عن قضية القتل في فندق بالتيمور اللّيلة؟ |
Bir gezegeni tekrar başlatmaktan bahsediyoruz. | Open Subtitles | إنّ اللب بحجم المريخ. أنت تتحدّث عن توقف مفاجئ للكوكب. |
Pizzadan bahsediyordu, çocuklar. | Open Subtitles | كانت تتحدّث عن البيتزا يا شباب |
Yetim olmandan epey bahsediyorsun ama ailenle ilgili konuşmuyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تتحدث كثيرًا عن كونكَ يتيمًا لكنّكَ لا تتحدّث عن والديك |
isi birakmaktan bahsediyorsun peki ne yapacagiz? | Open Subtitles | أنت تتحدّث عن الإستقالة، لكن ما الذي سنفعله؟ |
Yeni Duff Kahramanından bahsediyorsun sanırım. | Open Subtitles | لابدّ أنك تتحدّث عن الجعة القاتمة الجديدة |
-50 Yazan tabelalardan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | -آه أنت تتحدّث عن الإشارات السرعة المحددة الـ50؟ |
"Sevgili Thaer, bugünlerde işlerin senin açından pek iyi gitmediğini söylüyorsun ama unutma ki 12 millik bir cepheden bahsediyorsun." | Open Subtitles | عزيزى "تير" رغم أنه قد تكون حالة الأشياء مؤخراً ليست على مايُرام معك أنت يجب أن تتذكّر بأنّك تتحدّث عن جبهة من 12 ميل |
-Televizyon dizisinden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تتحدّث عن البرنامج التلفزيوني؟ |
Bizim takımdan mı bahsediyorsun yoksa genel bir takımdan mı? | Open Subtitles | هل تتحدّث عن فريقنا أو الفريق الحقيقي؟ |
Bir ışınlama aletinden mi bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | تتحدّث عن جهاز للنقل من مكان لآخر في نفس الوقت، أليس كذلك؟ |
Herkesin, kocasını nasıl çok sevdiğinden bahsederken, ...gözlerindeki samimiyeti gördüm. | Open Subtitles | حين كانت تتحدّث عن حبّ الجميع له رأيت الحميمية في عينيها. |
Şirketin yönetici ortağından bahsettiğinin farkındasın değil mi? | Open Subtitles | إنّكَ تدرك أنّكَ تتحدّث عن الشّريكة الإداريّة للشركة؟ |
Yani insan zekâsına sahip bir köpekten söz ediyorsun. | Open Subtitles | لذا، أنت تتحدّث عن الكلب الذي له إستخبارات إنسانية. |
40 milyon dolar değerindeki külçe altından bahsediyoruz. | Open Subtitles | أنت تتحدّث عن أربعين مليون دولار لهذه السبيكة. |
Hiç şüphesiz ki, erkek arkadaşından bahsediyordu. | Open Subtitles | حسناً، لا شكّ أنّها كانت تتحدّث عن خليلها... |
Yürüyüşten bahsetme. Genç bayanı sıkıyorsun. | Open Subtitles | لا تتحدّث عن الزحف فأنت تُعكّـر صفو الشـابّة |
Belediye rüşvetlerinden, düşük ücretli iş yerlerinden bahsediyor. Bizden değil. | Open Subtitles | تتحدّث عن فساد المدينة، مصانع إستغلاليّة، ليس لديهم دليلٌ ضدّنا. |
Benim için kartelin başındaki adamlara ulaşmamıza yardım edecek derken bu adamdan bahsediyordun, değil mi? | Open Subtitles | ... عِندما كنت تتحدّث عنّي ... وكُنت مُحقّقاً مُهمّاً في قضيّ' عِصابة المخدّرات فهل كنت تتحدّث عن هذا الرجل؟ |
Bu dava hakkında bir daha benimle konuşma. Tamam mı? | Open Subtitles | لا تتحدّث عن هذه القضية معي مرة ثانية، اذهب |