"تتخلص" - Traduction Arabe en Turc

• kurtulmak
• kurtulmalısın
• kurtulamazsın
• terk
• kurtulman
• kurtulmaya
• kurtulmanı
• kurtulamayacaksın
• kurtul
• atmak
• başından
• kurtulması
• kurtulmanız
• kurtulmasını
• kurtulacaksın

Hiçbir şeyden kurtulmak istemiyorsan nasıl daha fazla yer açabilirim?
كيف يمكنني ان أخزن أشيائي إذا لم تتخلص من شيء؟

Şu büyük poker oyunlarından birini düzenlemek için bizden kurtulmak istiyorsun.
تريد ان تتخلص منا حتى تستطيع استضافة احدى العاب الورق خاصتك

Öncelikle Brooklyn'deyiz. Bu şeyden kurtulmalısın.
اولا نحن فى بروكلين الان يا رجل يجب ان تتخلص من هذه التفاهات

Benden o kadar kolay kurtulamazsın. Telefonumda internet var.
لا يمكن أن تتخلص مني بهذه السهولة، لدي خدمة الإنترنيت بهاتفي.

Bak, ona teklifte bu kadar çok oyalanırsan seni başından atar ve terk eder.
انظر, اذا كنت ستأخذ وقت كثير هي ستذهب اذن سوف تتخلص منك

Biliyorum önce o çekirdekten kurtulman gerek.
انا أعلم، تحتاج ان تتخلص من تلك البذرة أولاً.

Benden kurtulmaya çalıştın.
من أول لحظة وصلت لهنا حاولت أن تتخلص مني

Sanırım onun işi benden kurtulmanı... sağlamaktı ki yaptı da.
لقد كان عملها أن تتخلص مني... . و فعلت ذلك

Bimiyorum ama eğer şimdi bir şeyler yapmazsan ondan asla kurtulamayacaksın.
لا أعلم ، ولكن يستحسن ان تفعل شيء لتوقف الآن وإلا لن تتخلص منه

Dang hummasını yayan sivrisineklerden kurtulmak istiyorsunuz, fakat aynı zamanda diğer böcekleri kapsamasını istemiyorsunuz.
أنت تريد التخلص من هذه البعوضة التي تنشر حمى الضنك، لكنك لا تريد حقًا أن تتخلص من جميع الحشرات الأخرى.

Ama tüm haşerelerden kurtulmak istemiyorsunuz.
لقد هاجمتك. لكنك لا تريد أن تتخلص من جميع الحشرات.

Sen hatırlıyor musun? Silahşordan kurtulmak istiyorsun, mesele bu mu?
لا أذكر أحداً , هل تذكر أنت أنت تريد أن تتخلص من المقاتل ، أليس كذلك ؟

Bir çocuca tecavüz etmenin cezası olan... bu işkenceden kurtulmak için yalvaracaksın.
ستتوسل عبثاً لكي تتخلص من العذاب الذي ستعاقب به لأغتصابك طفلة.

Kendi yolunu tekrar bulmadan önce bu yükünden kurtulmalısın.
يجب أن تتخلص من الأعباء التى تثقل كاهلك قبل أن تجد طريقك من جديد

Ondan kurtulmalısın rakibini elemelisin, ki bu kesinlikle ben değilim.
عليك أن تتخلص من الأقوى أن تقضي على منافسك والذي بالتأكيد ليس أنا

Olmaz. Ondan o kadar kolay kurtulamazsın. Önce gerçeği öğreneceğim.
لا، لن تتخلص منها بهذه السرعة سأعرف الحقيقة أولاً

Bir güvenlik personeli olarak, anahtarları olan bir kızı terk ettikten sonra anahtarları değiştirmeni tavsiye ederim.
كمحترفة أمن، أنصحك بتغيير الأقفال بعد أن تتخلص من الفتاة التي لديها مفتاح منزلك.

Bu ağırlıktan kurtulman lazım dostum. Sana ne lazım biliyor musun?
يجب أن تتخلص من الوزن الزائد أتعلم إلى ماذا تحتاج؟

Onu senden kurtulmaya çalışmakla suçlamak pek şık bir hareketti.
أنيق جداً بإتهامها بأنها تريد أن تتخلص منك

Çünkü sana kız arkadaşından kurtulmanı söylediğimi hatırlıyorum.
لأنني وحسب ما أتذكر أخبرتـُـك بأنك يجب أن تتخلص من صديقــتـك

Bu kadar kolay kurtulamayacaksın, Jeff.
لن ادعك تتخلص من هذا بسهوله، جيف

Yine! Sana şu şeyden kurtul demiştim! Çok kötü duruyor.
مجدداً، ولقد أخبرتك بأنّ تتخلص من ذلك الشئ، يبدو بشعاً

Tuvaleti hiç böyle pislikleri atmak için kullanmamıştım. İyi oluyormuş.
لم تتخلص من القذارة عبر المرحاض من قبل، هذا واضح

Sen şimdiye bütün aşıklarını başından savdın Onların evliklerine engel odun?
حتي الأن كنت تتخلص من محبوباتك، هل بدأت تفسد زواجهم أيضآ؟

Birlikte olursak o adamdan kurtulması daha kolay olur.
،إذا كُنا معاً سوف يكون من السهل لها أن تتخلص من هذا الرجل

Sizinle ava çıkma yaşı geçtiği zaman onlardan kurtulmanız gerekir.
في الدقيقة التي لا يستطيعون فيها صيد صيداً كبيراً، يجب عليك أن تتخلص منهم.

Sadece onun o heriflerden birkaç dakika içinde kurtulmasını sağla ve onu dışarı getir.
فقط تدخل و إجعلها تتخلص من هؤلاء الرجال في خلال بضع دقائق و أحضرها للخارج

Peki bu kartlardan nasıl kurtulacaksın?
اذاً كيف يفترض أن تتخلص من تلك البطاقات اللعينة ؟