"تتفهم" - Traduction Arabe en Turc

    • anlıyor
        
    • anlıyorsun
        
    • anlarsın
        
    • anladın
        
    • anlamanı
        
    • anlaman
        
    • anladığını
        
    • anlar
        
    • anlamıyorsun
        
    • anlarsınız
        
    • anlıyorsundur
        
    • anlayacaktır
        
    • anlamaya
        
    • anlamak
        
    • anlamanız
        
    FBI herşeyi anlıyor, buna senin sebep olmadığını söylüyorlar. Open Subtitles المباحث الفيدرالية تتفهم كل شىء تعرف أنك لست من يفعل هذا
    Bunu teklif etmen büyük incelik, ama anlıyorsun, değil mi? Open Subtitles لطيف منك إقتراح هذه الوظيفة، لكنّك تتفهم الوضع، صحيح؟
    Benim durumumdaki bir adamın önlemler almak zorunda olmasını anlarsın. Open Subtitles تتفهم ذلك رجل في موقعي يجب أن يتخذ الإجراءات الوقائية.
    Belki şimdi anladın. Seni burada yalnız bırakmak konusunda, Neden istekli değilim. Open Subtitles لربما، تتفهم أنا لم أنا . لست متحمسة على تركك هنا لوحدك
    Dostum anlamanı rica ediyor ki kuzeydeki adama olan sadakat yeminine bağlı kalacak. Open Subtitles صديقى يطلب منك أن تتفهم بأنه يبقى تحت القسم الوفى . إلى الرجل الذى فى الشمال
    Beni olduğum gibi kabul etmen ve anlaman, benim için çok önemli. Open Subtitles إنه يعني الكثير لي بأنك تتفهم حالتي وتتقبلني كما أنا
    Bana bunu anladığını söyle, söyle ki bazı ayarlamalar yapabileyim ve sana ihtiyacın olan korumayı sağlayayım. Open Subtitles , أخبرني أنك تتفهم هذا حتى يمكنني اتخاذ بعض الاجراءات و أمدك بالحماية التي تحتاجها
    Anneanne donlu kız anlar. Öyle değil mi anneanne donlu kız? Open Subtitles صـاحبة اللبـاس الداخلي للعجـائز تتفهم ذلك أليس كذلك صـاحبة اللبـاس الداخلي للعجـائز ؟
    Benim anladığım şekilde anlamıyorsun. Belli sorumluluklarım var. Open Subtitles . أنت لا تتفهم الأمر بنفس طريقتي على عاتقي مسئوليات مؤكدة
    Silahlı olduğunu sanıyoruz, o yüzden şansa bırakamazdık. Umarım anlarsınız. Open Subtitles من المفترض أن يكون مسلحا, ولم نستطع ترك الأمر للفرصة أتمنى أن تتفهم
    Eminim şu an ne kadar bir tehlikeli durumda olduğumuzu anlıyorsundur. Open Subtitles أنا متأكدة أنك تتفهم موقفنا غير المستقر هنا
    FBI herşeyi anlıyor, buna senin sebep olmadığını söylüyorlar. Open Subtitles المباحث الفيدرالية تتفهم كل شىء تعرف أنك لست من يفعل هذا
    Ama şunu bilmenizi isterim ki mahkeme işlediğiniz suçların bir noktaya kadar dış etkiler nedeniyle gerçekleştiğini anlıyor. Open Subtitles لكني أريد أن تعرفوا أن المحكمة تتفهم بأن تلك الجرائم ارتكبت على الأقل بمدى , خارج التأثير البشري
    Athar bu Wraithlerin yıldızlarımızın arasında bir bela olduklarını anlıyor fakat önce kendi halkını düşünmek zorunda. Open Subtitles آثار تتفهم و تتعاطف معكم هؤلاء الريث يجتاحون مجرتنا لكنها ترى أن حياة قومها تأتى فى المقام الأول
    Yani, durum hakkındaki endişemi ve devam etme isteğimi anlıyorsun, değil mi? Open Subtitles لذا، أعتقد أنك تتفهم مخاوفي ورعبتي بالإستمرار
    Sen de denemem gerektiğini anlıyorsun değil mi? Open Subtitles و هل تتفهم بأنه ما زال يجب علي ان أحاول ؟
    anlarsın diye düşünmüştüm. Yani ne kadar zor olduğunu biliyorsun. Open Subtitles إعتقدت بأنّك تتفهم أعني أنك تعرف كم هو صعب هذا
    Bu benim için fazladan bir günlük iş. anladın değil mi? Open Subtitles هذا يعني يوم كامل من العمل الإضافي ليّ، تتفهم ذلك صحيح؟
    Şişeden çıkacak cini bir daha içeri sokamazsın. Bunu anlamanı istiyorum. Open Subtitles آمل أن تتفهم أنه بمجرد ان تُفتح الزجاجه لايُمكنك إغلاقها
    Bu uygun olmaz, bunu anlaman benim için çok önemli. Open Subtitles ذلك ليس لائقاً ويهمني جدّاً أن تتفهم هذا.
    Seni bu birime göreve getirdiğimde, bunu anladığını söylemiştin. Open Subtitles عندما كلّفتك بقيادة تلك الوحدة، قلت إنك كنت تتفهم ذلك.
    Sarah hâlden anlar. Bence hayat dolu bir insan. Open Subtitles سارة تتفهم ذلك إنها، مثل، الخبيرة بشؤن الحياة
    Geçmişte Eyalet Başsavcılığı ofisinde yaptığın işler nedeniyle sanırım ne kadar tehlikeli bir durumda olduğunu anlamıyorsun. Open Subtitles لا أعتقد أنك تتفهم الأمر كيف أنك كنت معرضاً للخطر من عملك السابق مع مكتب المدعي العام.
    Görmek için duygularımı belki anlarsınız olaya merakım şundan ileri geliyor ben bu dedektifle birlikte yaşıyorum. Open Subtitles خصوصا بسبب رهافة مشاعرك قد تتفهم بأن اهتمامي بالقضية ينبع من
    Umarım anlıyorsundur. Her şeyin kitabına uygun olması lazım. Open Subtitles أتمنى أن تتفهم بأن الأمور يجب أن تجرى بطريقة معينة
    Uğruna savaştığım yerleri düşününce anlayacaktır. Open Subtitles انها تتفهم في المناطق التي احارب فيها القضاية
    Kıskançlık yapmadan önce, kız arkadaşının durumunu anlamaya çalışamaz mısın? Open Subtitles قبل ان تبدا بالغيرة,اليس عليك اولا ان تتفهم وضع صديقتك؟
    Belki bunu anlamak senin için zordur. Open Subtitles كولونيل , ربما كان من الصعب عليك ان تتفهم ذلك
    Fakat anlamanız gerekiyor ki, ben bu krizleri daha önce yaşadım. Open Subtitles ولكن لابد أن تتفهم أنني مررت بمثل هذه الكوارث من قبل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus