"تتوقفوا" - Traduction Arabe en Turc

    • durmayın
        
    • durun
        
    • durmak
        
    • durma
        
    • durup
        
    • bırakmanızı
        
    • kesin
        
    • keser
        
    • kesmenizi
        
    • bırakacağınıza
        
    • durmayacaksınız
        
    Tabor Heights'ta benzin alın ve başka hiçbir şey için durmayın. Open Subtitles املؤوا الوقود عن محطة تابور ولا تتوقفوا من أجل أي شخص
    Buradan 13 km. uzakta. Ama durmayın. Open Subtitles ولكن لا تتوقفوا أو تغادروا العربة ، هل فهمتم؟
    Ama durmayın. Anladınız mı? Open Subtitles ولكن لا تتوقفوا أو تغادروا العربة ، هل فهمتم؟
    Tamam mı? Kaçın. Ne bir yerde durun, ne de saklanın. Open Subtitles لا تتوقفوا ، لا تختبئوا ، اجروا أتسمع ما أقوله؟
    Kim düşerse düşsün, durmak yok! Open Subtitles هل فهمتم ؟ ايا من كان هذا الشخص , لا تتوقفوا له
    Sakın durma. Yetki elinde... Open Subtitles لا تتوقفوا لقد بدأتم الآن معـــــــــــــــــــي
    Tamam. Herkes bir dakikalığına durup buraya bakabilir mi? Söyleyeceklerim var. Open Subtitles حسناً ، هل يمكنكم جميعاً ان تتوقفوا عن العمل لفتره ، هناك شىء اريد اخباركم به
    Hastaneye varınca durmayın. durmayın. Open Subtitles عندما تصلون الى المستشفى لا تتوقفوا لا تتوقفوا
    Millet, sakın durmayın. Open Subtitles نحن هنا , نحن هنا , نحن هنا الجميع , لا تتوقفوا
    Millet, sakın durmayın. Open Subtitles نحن هنا , نحن هنا , نحن هنا الجميع , لا تتوقفوا
    Ben sizden daha hızlı koşacağım. Aptallar. Hiç durmayın. Open Subtitles سأهربُ أسرع منكم أيها الأغبياء لا تتوقفوا أبداً
    Aramaya devam edin. Buluna kadar durmayın. Open Subtitles استمروا بالبحث لا تتوقفوا حتى يتمّ إيجادهم
    Şehir arkanızda bir nokta kalana dek durmayın. Open Subtitles لا تتوقفوا لا تتوقفوا حتى المدينة تتوارى .عن أنظاركم
    Sakın durmayın yoksa suratlarınızı ve vücutlarınızı yutarım! Open Subtitles لا تتوقفوا عن الركض وإلا سأكل أوجهكم و أجسادكم
    O halde ne olacağını görelim. O zamana kadar, durun ve geri çekilin. Open Subtitles حسنًا، دعونا فقط نرى ما سيحدث حتى ذلك الحين، تتوقفوا وتمتنعوا
    - Hala öyle takılıyoruz, dostum. - O öyle takılıyor. durun. Open Subtitles ومازلنا نفعل يا صديقي أتمنى أن تتوقفوا
    Rampa açılınca direkt kampa gidin, durmak yok! Open Subtitles عند الخروج ، إذهبوا مباشرتاً الى القاعدة لا تتوقفوا
    Unutmayın size işaret verene veya sizi havlu gibi yere fırlatana kadar durmak yok. Open Subtitles و تذكّروا... . لا تتوقّفوا لا تتوقفوا حتى أعطيكم الإشارة
    Hareket et, durma... Open Subtitles . . إستمروا بالحركة ، لا تتوقفوا
    Bir saniye durup düşünmenizi istiyorum ben olmasam burası nasıl bir yer olurdu. Open Subtitles أريدكم فقط أن تتوقفوا وتفكروا للحظة كيف سيكون هذا المكان بدوني.
    Size kendiniz hakkında düşünmeyi bırakmanızı söylemeyeceğim. TED الغاية من وجودي هنا اليوم ليست إخباركم أن تتوقفوا عن التفكير بأنفسكم.
    Yeter artık. Ağlamayı kesin yoksa yemek yüzü göremezsiniz! Open Subtitles إن لم تتوقفوا عن البكاء الآن ، لن تحصلوا على أي طعام.
    Şu flörtü bir dakikalığına keser misin? Open Subtitles أيمكنكم أن تتوقفوا عن العبث لدقيقة واحدة ؟
    Size bu saçmalığı kesmenizi kaç kere söyledim? Open Subtitles تفرقوا كم مرة أخبرتكم بأن تتوقفوا عن ذلك؟
    Tamam bakın, sizinle dışarı çıkmayı kabul edersem, Leonard ve Priya konusunda beni rahat bırakacağınıza söz veriyor musunuz? Open Subtitles حسناً, انظروا إن وافقت على الخروج معكما هل تعدونني أن تتوقفوا عن مضايقتي
    Hiçbir şey için durmayacaksınız. Open Subtitles لا تتوقفوا لأي سبب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus