Adamın sırtından pizza yemesine izin veriyor. İşte aşk bu. | Open Subtitles | أن تجعلي رجلاً يأكل البيتزا من مؤخرتكِ فهذا أمراً محبب |
Ve sen kimsenin sana öyle hissettirmesine izin vermeyeceğine karar verdin. | Open Subtitles | وعندها قررت انك لن تجعلي اي احد يضعك تشعرين بذلك الشعور |
Lütfen bu kararın benim adıma kötü ebeveynlik olmasına izin verme. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تجعلي هذا القرار يأتي سلباً على جانبي من التربية |
Bilinmezden korkmak gibi bir şeye yol açan bu duyguya nasıl izin verirsin? | Open Subtitles | كيف لكِ أن تجعلي ذلك الشعور يُعرقل بواسطة شيء كالخوف من المجهول ؟ |
Bu adamı birşeylerin peşinden koşar hale getirme... özellikle geçmişini temizlemeye çalışan biriyken. | Open Subtitles | لا تجعلي ذلك الرجل يعود إلى شيء أخذه بعيداً وطويلا جداً أن يرى طريقه واضحة هو أهم شيء |
Tatlım dur, bir T-bone bifteğinin aramıza girmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | توقفي ، حبيبتي لا تجعلي أمر الذهاب لتناول قطعة من اللحم الضان حائلاً بيننا |
O zamana kadar kimsenin pencerelere dokunmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | و حتى ذاك الوقت , لا تجعلي أي أحد يلمس النوافذ |
Ailemle bu kadar yakınsam ne olmuş? Bunun aramıza girmesine izin verme. | Open Subtitles | انا قريب من عائلتي لا تجعلي هذا يقف في طريقنا |
Geçmişinin seni kim olduğun konusunda yönlendirmesine izin verme, onu gelecekte olacağın kişinin bir parçası haline getir. | Open Subtitles | لا تجعلي ماضيك يملى عليك من انت لكن اجعليه جزء مما ستكونين |
Kişisel şeylerin, fikrini etkilemesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لا تجعلي الامور الشخصية تؤثر على قرارك لا |
Sen büyük bir bestecisin. Ve insanların bunu görmelerine izin vermen gerekiyor. | Open Subtitles | انتِ كاتبة اغاني عظيمة و يجب ان تجعلي الناس يروا ذلك |
Sal mültecilerinin telefonunuzu kullanmasına izin verir misiniz? | Open Subtitles | لم أقتله ألا تجعلي أي لاجئ يستعمل هاتفك ؟ |
Bana bol geliyolar. Koca kıçının seni görevinden alıkoymasına izin verme. | Open Subtitles | انها واسعه علي لا تجعلي مؤخرتك السمينه تعطلك عن مهمتك |
Sen sürücü intikam için saplantı izin veremem... | Open Subtitles | لا يمكنك أن تجعلي هوسك .. بالانتقام يقودك |
İzin kâğıtlarını imzalamaları için aileni getirtmelisin. | Open Subtitles | عليكِ ان تجعلي عائلتك توقع على أوراق الحقوق |
Sonra da, ya da ailenin Dexter'i yanına göndermesine izin vermelisin, demişti. | Open Subtitles | ومن ثم قال او بامكانك ان تجعلي والديك يبقيان ديكستر معك |
Aptal bir skandalın seni kaçırtmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تجعلي بعض الفضايح الغبية تجعلك تهربين |
Seni ele geçirmesine izin veremezsin, tamam mı? Seni değiştirmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تجعلي الأمر يسيطر عليكِ، لا تجعليه يغيركِ |
Hayatını, olduğundan daha acı hale getirme. | Open Subtitles | فقط لا تجعلي حياته مؤلمه أكثر مما هي الأن |
Durumu daha kötü hale getirmesen iyi olur Renee. | Open Subtitles | إنكِ لاتريدين أن تجعلي الأمر أسوأ مما هو عليه الآن |
İnatçı ruhuna izin verme sakın. | Open Subtitles | لا تجعلي مما عمدتي اليوم ان يجعلك منبوذة |
Sponsor bulmak için de insanların seni sevmesini sağlamalısın. | Open Subtitles | و لتحصل على الرعاة يجب أن تجعلي الناس يحبونك |