"تحفر" - Traduction Arabe en Turc

    • kazıyorsun
        
    • kazıyor
        
    • kazıp
        
    • kazmak
        
    • kazıyorsunuz
        
    • kazarak
        
    • kazarken
        
    • kazar
        
    • kazarsın
        
    • kazmıyorsun
        
    • delik
        
    • Kazman
        
    • kazmanı
        
    • kazmaya
        
    • kazırken
        
    Ne yapıyorsun bu pisliği kazıyorsun. Open Subtitles ما الذي تفعله؟ تحفر حفرة حول تلك القذارة.
    Köpek gibi kazıyorsun diyorum. Toprağı bir hayvan gibi atıyorsun. Open Subtitles قلت بأنّك تحفر مثل شخص يعبث بالتراب كالحيوان
    O zaman neden attığın her adım mezarımı kazıyor? Open Subtitles هل نحن شركاء؟ إذا لماذا كل حركة منكِ تحفر في قبري ؟
    Dişi deniz kaplumbağaları yılda bir kere kumda bir çukur kazıp yumurtalarını bırakmak için ekvatoral denizden volkanik adanın cayır cayır yanan sıcak kumsalına sürünerek çıkar. Open Subtitles مرة واحدة فى السنة ،تزحف الأنثى خارج البحر إلى رمال الشاطئ الحارقة لجزيرة بركانية لكى تحفر حفرة فى الرمال
    İçindeki adam gözlerini sana dikmişken bir mezar kazmak zor oluyor. Open Subtitles من الصعب أن تحفر قبراً عندما يكون صاحبه ينظر إليك مباشرة
    Eskortunuzu her ektiğinizde, kendinize daha derin bir kuyu kazıyorsunuz. Open Subtitles كل مرة تترك المرافقين انت تحفر نفسك في حفره اعمق
    Köpek gibi kazıyorsun diyorum. Toprağı bir hayvan gibi atıyorsun. Open Subtitles قلت بأنّك تحفر مثل شخص يعبث بالتراب كالحيوان
    Makinadan tam olarak 3 adım ileriyi kazıyorsun değil mi? Open Subtitles وأنت تحفر بالضبط 3 أقدام من الجزء الأمامي من قارب النجاة؟
    Dilinle mezarını kazıyorsun. Kıçına tekmeyi yiyeceksin. Open Subtitles انك تحفر قبرك بلسانك سوف تتسبب فى ضربك
    Dilinle mezarını kazıyorsun. Kıçına tekmeyi yiyeceksin. Open Subtitles انك تحفر قبرك بلسانك سوف تتسبب فى ضربك
    Sana geri gitmemeni söylemiştim. Benim çukurumu kazıyorsun! Open Subtitles اخبرتك بأن لا تعود ان تحفر لي حفرة كبيرة هنا!
    Arka yüzgeçleri ile dikkatlice ve tam da doğru derinlikte çukur kazıyor. Open Subtitles مع زعانفها الخلفيه تحفر بعنايه العمق المناسب لها
    Şu an kendi mezarını kazıyor olma ihtimalin çok yüksek biliyorsun değil mi? Neyse, bir şey demedim. Open Subtitles أنت، ثمّة احتمال مرجّح لكونك تحفر قبرنا، لا تزعج نفسك.
    Bence daha derin olmalı. Hayvanlar kazıp çıkarabilir. Open Subtitles أعتقد أنها يجب أن تكون اعمق فالحيوانات قد تحفر و تخرجه
    Böyle mezar kazmak olmaz! Bu iğrenç bir şey! Open Subtitles إنتظر، لا أنت لا يمكن أن تحفر قبر شخص ما ذلك مقرف
    Şehirde fazlasıyla çukur yok mu zaten? Siz niye başka bir çukur kazıyorsunuz? Open Subtitles ألا يوجد ما يكفي من الحفر في المدينة حتى تحفر حفرة أخرى؟
    Racnoss İmparatoriçesi'nin kazarak ne çıkardığını bulmamız gerek. Open Subtitles نحتاج لمعرفة ما تحفر امبراطورة الراكنوس لتخرجه
    Onlar günde 30 metreye yakın siper kazarken biz başımızı bile kaldıramıyoruz. Open Subtitles نحن لا نعمل شيئاً، بينما قواتهم تحفر ثلاثين ياردة من الخندق كل يوم
    Porsuk köstebekleri delikler kazar, Cumhuriyet Şehri'nin altına kurtarırlar bugün bizi Kuvira'dan, hala çok şirin olduğunu düşünsem de. Open Subtitles * خُلد الغرير تحفر حفر * * تحت مدينة الجمهورية * * يجب أن نهرب من (كوفيرا) اليوم *
    Bir mezar kazacak kadar vakit harcarsan bir tane de kendin için kazarsın. Open Subtitles خذ وقتك لحفر قبراً واحداً، يجدر بك أن تحفر واحداً لك
    Benim için kazmıyorsun. Benim için hava hoş, gitmeye hazırım! Open Subtitles . انت لا تحفر من اجلي . انا جاهز ولا احتاج شيئا
    Ben burada olduğum sürece, bu topraklara delik açılmayacak. Open Subtitles لن تحفر الثقوب في هذه الأرض طالما أنا حي
    Altının sorunu, toprakta gömülü olması. Çıkartmak istiyorsan, Kazman gerekir. Open Subtitles الان الذهب مدفون تحت الأرض، إن أردت الحصول عليه عليك أن تحفر
    Bir tünel kazmanı istiyorum, böylece kurtarma ekibi aşağı inip beni alabilir. Open Subtitles احتاج منك ان تحفر حفرة حتى يستطيع المنقذين الهبوط و انقاذي.
    Temel attığımız gün oğlumla buldozerin kazmaya başlamasını izledik. Open Subtitles في اليوم الذي بدانا الحفر ابني وأنا شاهدنا الحفّارة تحفر
    Sen kazırken ben tutarım. Open Subtitles وسأراقب لك الطريق بينما تحفر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus