"تخبرني أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • söylüyorsunuz
        
    • söylemedin
        
    • olduğunu söyleme
        
    • söylememiştin
        
    Komutanım benim gibi iyi eğitimli bir imha silahının Silahlı Kuvvetlerde artık yeri olmadığını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تحاول أن تخبرني أنه لا يوجد غرفه لمدرب أسلحة الدمار؟
    Bana, bunu durduracak birşeyin olmadığını söylüyorsunuz. Open Subtitles إذن أنت تخبرني أنه لا شيء هناك يمكن أن يوقّف هذا
    Ağzında bir bomba olduğunu neden söylemedin bana? Open Subtitles بحق الجحيم, لماذا لم تخبرني أنه كان عندك قنبلة في فمّك؟
    Ağzında bir bomba olduğunu neden söylemedin bana? Open Subtitles بحق الجحيم, لماذا لم تخبرني أنه كان عندك قنبلة في فمّك؟
    Büyük bir anlaşma olduğunu söyleme. Söz konusu şeyin ne olduğunu biliyorum. - Hey. Open Subtitles لا تخبرني أنه أمر كبير أنا مدرك لمخاطر الأمور
    Şimdi sakın bunun kardeşlik ve dostluk olduğunu söyleme yoksa kahrolası masanın üstüne kusuveririm. Open Subtitles لا تخبرني أنه لأجل التنظيم أو الرفاق , لأنني سوف أتقيأ على هذه المادئة
    Bana başka bir mektup geldiğini söylememiştin. Open Subtitles لم تخبرني أنه كانت هناك المزيد من الرسائل
    Bana, bunu durduracak birşeyin olmadığını söylüyorsunuz. Open Subtitles إذن أنت تخبرني أنه لا شيء هناك يمكن أن يوقّف هذا
    Yani burada kimsenin gerçek adını kullanmadığını söylüyorsunuz. Open Subtitles على هذا, أنت تخبرني أنه لا أحد هنا يستخدم اسمه الحقيقي.
    Dört sauna, üç buhar banyosu, bir olimpik boy havuzunuz var ve ve kalkıp bana hiç alkolünüzün olmadığını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles أربعه ساونات و ثلاث حمامات بخار و مسبح كبير الحجم و تخبرني أنه لا يوجد كحول؟
    Şimdi de iki yıldır şüphelerinizin olduğunu mu söylüyorsunuz? Tanıklarınız varmış. Open Subtitles الآن تخبرني أنه كان لديكم شك لعامين بسبب الشهود ؟
    İlaç alerjisi ve ölüm riski içeren bir ameliyata ihtiyacım olduğunu söylüyorsunuz. Open Subtitles تخبرني أنه قد يحدث حساسية ضد عقار، أو أموت أثناء العملية
    Şimdi de bu olaydan iki gün önce cuma günü öldüğünü mü söylüyorsunuz? Open Subtitles و الآن تخبرني أنه توفى قبلها بيومين، الجمعة؟
    Peki, neden bana çocuğun steroid kullandığını söylemedin? Open Subtitles إذن لماذا لم تخبرني أنه كان يأخذ منشطات ؟
    Kurumlar vergisini hesaplamaya başladığını niye söylemedin? Open Subtitles لماذا لم تخبرني أنه بدأ حساب الضرائب للشركة
    Neden bana değil de sana ulaştığını söylemedin? Open Subtitles لماذا لم تخبرني أنه سألك أنت ولم يسألني أنا؟
    Etrafı karıştırdığını bana neden söylemedin? Open Subtitles لماذا لم تخبرني أنه كان يحوم هنا؟
    - Sakın sarhoş olduğunu söyleme. - Sarhoşsa, kovulur. Open Subtitles لا تخبرني أنه ثمل - نعم ، إنه شديد الثمالة -
    Lütfen cinsiyetçi bir söz olduğunu söyleme çünkü bu hiç hoş değil. Open Subtitles أرجوك لا تخبرني أنه كان تصريح جنسي ...لأن لأني لا أوافق على ذلك
    Sakın benim iyiliğim için olduğunu söyleme! Open Subtitles ! لاتتجرأ تخبرني أنه كان لمصلحتي
    - Senin anormal yardımcılarından biri olduğunu söylememiştin. Open Subtitles لا تخبرني أنه أحد أدواتك السرية
    Paraşütlü kurtarmadan olduğunu söylememiştin. Open Subtitles لم تخبرني أنه في فرقة إنقاذ جوية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus