"تخبريه" - Traduction Arabe en Turc

• söyleme
• söylemedin
• söylemelisin
• söyler
• söylemeni
• söylemiyorsun
• söyle
• söylemek
• söylemen
• söyleyebilirsin
• anlatma
• söylemeyin
• söylemezsen
• söylemediğin
• bahsetme

Hemen söyleme. Daha önce yaptıkları için ona iyi bir ders vereceğim.
لا تخبريه ليس بعد سأمزح معه لقاء ما فعله بي من قبل

Ama gemiden inmeden önce söyleme.
و لكنك لن تخبريه الا حين تنزلين من السفينة

Gerçekte kim olduğunu ona niye daha önce söylemedin Maymun?
مانكي لما لم تخبريه قبل قليل من أنت حقا ؟

Neden çocuklarımın iki farklı babası olduğunu da söylemedin? !
لما لا تخبريه أيضاً ان أولادي يحظون بأبين مختلفين ؟

Betty, bebeğin onun olmayabileceğini söylemelisin. Belki onundur.
بتـي يجب ان تخبريه من الممكن ان لا يكون طفله حتى

- Lütfen ona... - Hemen aşağı ineceğimi söyler misin?
هل تستطيعين من فضلكِ إن تخبريه إنني آتيه خلال لحظات

Ona, cuma sabahı gelip söylediğim gibi suçlu savunması yapmasını söylemeni istiyorum.
اريدك ان تخبريه ، ان ياتى صباح الاثنين سيجدنى مُدان بالذنب كما اخبرته

Ona tam da bizim evdeyken kapıya bir adamın geldiğini neden söylemiyorsun?
لما لا تخبريه كيف عندما كنتي بأرجاء منزلنا؟ والفتى أتى إلى الباب؟

Buraya kendi isteğinle geldiğini ve gitmeyeceğini söyle ona, anladın mı?
ثم تخبريه بأنك تأتى هناو أردتى هذا وأنت لم ترحلى، ترى؟

Pekala,ama eğer bir çocuk ararsa,sakın ona b.ka battığımı söyleme
حسناً, ولكن لو اتصل ولد رجاء لا تخبريه بأنني اغير الحفائض

İhtiyacı olduğunu biliyorum. Ama sakın benim verdiğimi söyleme.
اعلم انه يحتاج، لكن رجاءً لا تخبريه انني اعطيته لك

Ne sebeple olursa olsun ona ismini söyleme, beni duydun mu?
تحت أىّ ظرف من الظروف , لا تخبريه بإسمك هل تسمعينى ؟

Ona en başta söylemedin çünkü yalan söylediğini bilmesini istemedin.
أنتِ لم تخبريه فى المقام الأول لأنكِ لم تريدين أن يعرف انكِ كنتِ تكذبين عليه

Yani ona gittiği için çok kızgın olduğumu bu yüzden onunla bugün konuşmak bile istemediğimi söylemedin?
اذن لم تخبريه اني مازلت غاضبة لأنه تركنا؟ حتى أني لا أريد التحدث معه اليوم؟

Şehirden ayrılacağını ciddi ciddi düşündüğünü ona söylemedin ve bu durum onun hayatını alt-üst edecek bir şey ve özellikle Oliver'ın da.
لم تخبريه أنكِ تفكّرين جدياً بترك المدينة، وحقيقة أنّ ذلك سيؤثّر على حياته لكن بالتحديد على حياة أوليفر

ona kırıldığını söylemelisin..
عليكِ تخبريه بأنكِ شعرتِ بقليل ٍ من الأذى

Eğer bu senin derslerini etkiliyorsa ona bunun için başka yollarda olduğunu söylemelisin.
إذا كان هذا يؤثر على دراستكِ يمكنكِ أن تخبريه بوجود طرق اخرى

Mia, bu akşam onu görürsen, beni aramasını söyler misin?
أوهـ ,ميا ,اذا قابلتيه الليلة هل تخبريه بأن يتصل بي

Beni sevmesinde sorun olmadığını söylemeni, ve onu sevmemde bir sorun olmadığını söylemeni istiyorum.
أريدك أن تخبريه بأنه لا بأس أن يحبني أريدك أن تخبريه بأنه لا بأس من أن أحبه أيضاً

Neden ona seks yaparken ağladığımı söylemiyorsun?
لماذا لا تخبريه أننى أبكى أثناء ممارسة الجنس؟

Şunu söylüyorum, hayır talep ediyorum. Git onu bul ve bunu ona söyle.
حسناً أنا أقصد لا أنا ألح أن تذهبى و تجديه و تخبريه بهذا

Yanlış bir şey yapmadıysam, neden ona söylemek zorundayım? Pekala, DJ'le aranızdaki ilişki bittiyse, o zaman anlatma.
حسنا، إذا إنتهت علاقتك بدي جي حقاً أظن ألا تخبريه.

Ancak babana doğruyu anlatman gerek, ona şimdi söylemen gerek.
لكن عليك أن تخبري والدك الحقيقة وعليك أن تخبريه الآن

Ya da alternatif olarak, onun en sonunda cehennemde gördüğünde, ona kendin söyleyebilirsin.
أو بدلاً من ذلك عندما ترينه في الجحيم ربما يمكنكِ أن تخبريه بنفسكِ

Ona birşey anlatma. Bebekler hakkında herşeyi bildiğini sanıyor.
لا تحاولي أن تخبريه شيئاً يا مللي فهو يعرف كل شيء عن الأطفال

Lütfen Ona söylemeyin Bayan Minchin.
ارجوك لا تخبريه بذلك.

Eğer söylemezsen, yakında evlenecek sen de kendinden nefret edeceksin.
اذا لم تخبريه الان سيتزوج وانتى ستكرهين نفسك

Kimseye söylemediğin bir şey ya da hatta belki söylemeyi bile düşünmediğin bir şey.
شيء لم تخبريه لأحدٍ قط أو ربما لم يسبق وفكرتي بالإفصاح عنه.

Iris'e geçmişten bahsetme. Anlaşıldı mı?
لا تخبريه بأي شيء حول الماضي، أهذا مفهوم؟