"تخذل" - Traduction Arabe en Turc

• kırıklığına uğratma
• hayal kırıklığına
• sefere başarısız

Ne beni, ne de babanı hayal kırıklığına uğratma.
لا تخذلني او تخذل والدك، مفهوم؟

Tüm insanlığı da hayal kırıklığına uğratma. - Selam. - Selam.
فى الواقع، لا تخذل البشرية كيف حالك؟

Çocuklarını asla hayal kırıklığına uğratma Kasper.
اياك وان تخذل ابناءك ياكاسبر

Hastanelerde, insanları hayal kırıklığına uğratmamak çok zordur.
في المستشفي من الصعب أن تتجب أن تخذل الناس

Bu Kendal Strickland'ın hayal kırıklığına uğratıldığı ilk zaman değildi.
لم تكُن امره الاولى التى تخذل فيها " كاندول "

Bir dahaki sefere başarısız olma! Bir dahaki sefere başarısız olma!
لا تخذل مولودك الثاني

Ailemizi hayal kırıklığına uğratma.
لا تخذل عائلتنا.

Wyatt, Hadi, anne hayal kırıklığına uğratma.
هيا (وايات) لا تخذل أمك

Aileni hayal kırıklığına uğratma.
لا تخذل عائلتك

Görevdeyken, ekibini hayal kırıklığına uğratmaktan daha kötü bir şey yoktur.
في الميدان, لا يوجد شيء أصعب من أن تخذل فريقك

Senin de çok iyi bildiğin gibi bir annenin çocuğunu hayal kırıklığına uğratması korkunç bir şeydir.
أنّه لأمر شنيع أن تخذل أم ابنتها، كما تعلمين جيّدًا.

Ve birbirinizi hayal kırıklığına uğratmamalısınız.
ولا ينبغي أبداً أن تخذل أيّ منكما الأخرى.

Asla kavga etmezler, sinirlenmezler endişelenmezler ve seni hayal kırıklığına uğratmazlar.
فهي لا تتشاجر أبداً أو تستاء ولا تقلق أو تخذل

Sen hiçbirimizi hayal kırıklığına uğratmadın.
ستيوارت أنت لم تخذل أيّ أحد منّا

Bir dahaki sefere başarısız olma!
-لا تخذل مولودك الثاني