"تذهبى" - Traduction Arabe en Turc

    • gitme
        
    • gidip
        
    • gitmek
        
    • gitmeni
        
    • gidiyorsun
        
    • gitmen
        
    • gitmedin
        
    • git
        
    • gitsen
        
    • gitmiyorsun
        
    • gitmelisin
        
    • gideceksin
        
    • gidemezsin
        
    • gidebilirsin
        
    • gitmelisiniz
        
    Biliyorsun küçük kız bence tatlı bebeciğin uyku diyarına gitme zamanı geldi. Open Subtitles هل تعرفى أيتها الصغيرة أعتقد أنك يجب أن تذهبى إلى السرير الان
    gitme, bu seni de ilgilendiriyor. Open Subtitles لا , لا تذهبى أنسة مارينا الحديث يخصك أيضاً
    Eğer ondan hoşlanabileceğini düşünüyorsan, gidip merhaba desene. Yoluma devam etsem iyi olur. Open Subtitles إذا كان هناك احتمال أن يعجبكِ فلِمَ لا تذهبى وتلقي عليه تحية الصباح؟
    - Nereye gitmek istersin? - Sanırım buna sen karar vermelisin. Bu senin gecen. Open Subtitles أين تحبين أن تذهبى عليك أن تقرر ، هذه ليلتك
    Senden seni hiç bulamayacakları doğru düzgün bir yere gitmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تذهبى لمكان أكثر آمانًا حيث لا يمكنهم إيجادك فيه
    Demek oluyor ki, arabanın görünmesini istemediğin bir yere gidiyorsun Open Subtitles هذا يعنى أنك تذهبى لمكان لا تريدى أحداً أن يرى سيارتكِ فيه صحيح؟
    Bay Joyce'un fikri, senin başsavcıya gitmen ve kendin teslim olman yönünde. Open Subtitles وفكرة السيد جويسى هى ان تذهبى الى المحامى العام وتسلّمى نفسك
    Hiç gerçek bir okula gitmedin mi? Open Subtitles اذن انت لم تذهبى لاى مدرسة حقيقية من قبل؟
    Senin için de çıldırmıyorum. git ve olman gereken kişi ol! Open Subtitles لما لا تذهبى وتخلعى هذا وتعودى للشخص الذى أنت عليه دائما
    Artık ipler küçük arkadaşımın elinde değil, o yüzden gitsen iyi olacak. Open Subtitles نعم, لكن صديقى ليس المسؤول عن البيت ولهذا يجب عليكى انت تذهبى
    - Hiçbir yere gitmiyorsun Onsuz daha iyi olursun -Kes şunu! Open Subtitles أنت لن تذهبى الى أي مكان أنتى أفضل حال بدونه توقف.
    Hayır, hayır, garaja gitme. Benimle doğu girişinde buluş, tamam mı? Open Subtitles لا لا, لا تذهبى للمرآب قابلينى خارج المدخل الشرقى, اتفقنا؟
    Ellie eve gitme. Ben Zipper'a bulaştırdım ve o da kurtadam oldu. Open Subtitles إيلى, لا تذهبى للمنزل لقد أصبت زيبر و لقد أصبح مستذئب
    Ne yaparsan yap sakın ama sakın hastaneye gitme. Open Subtitles لكن اى كان ما تفعلى بكل المعانى لا تذهبى الى المشفى
    Bayan Marple, karakola gidip, duyduklarınızı Open Subtitles انسة ماربل, الا تعتقدى انه يجب ان تذهبى الى الشرطة,
    Elbette yapabilirsin. Tüm yapman gereken birine gidip şöyle demek... Open Subtitles طبعاً ممكن كل ما عليكِ فعله، أن تذهبى إلى شخص ما وتسأليه
    Benimle yatağa gitmek istemiyorsan, seni terk etmeliyim. Open Subtitles اذا لم تذهبى الى الفراش معى فيجيب ان اتركك
    Freud arkada bu kadar önemli bir şey bırakan birinin aslında gitmek istemediğini söylerdi. Open Subtitles فرويد سوف يقول لك اذا تركتى شىء مهم خلفك انه يعنى انكى ليس من المفترض ان تذهبى الان
    Amerika'ya gitmeni istiyorum. Yok, Asya'ya git ya da başka bir yere. Open Subtitles أريدك أن تذهبى إلى أمريكا كلا , أذهبى إلى المشرق أو لمكان ما
    Gecenin 11'de nereye gidiyorsun? Dondurma yemeye. Open Subtitles اين تذهبى فى الحاديه عشر مساء أريد أكل الآيس كريم
    Bir hastalığın varsa eve gitmen daha iyi olur. Open Subtitles إذا كنت مصابة بمرض ما فيجب أن تذهبى للمنزل
    - Seni dün görmeye geldim çünkü... - Neden Chicago'ya gitmedin? Open Subtitles انا اتيت لرؤيتك ليلة امس لماذا لم تذهبى الى شيكاغو
    Şunu söylüyorum, hayır talep ediyorum. git onu bul ve bunu ona söyle. Open Subtitles حسناً أنا أقصد لا أنا ألح أن تذهبى و تجديه و تخبريه بهذا
    Ackerman'ı görmeye yalnız gitsen sorun olur mu? Open Subtitles هل يمكنك ان تذهبى للقاء اكريمان بمفردك ؟
    Ona karşı böyle hissediyorsan, neden peşinden gitmiyorsun? Open Subtitles إذا شعرتى بأن ذلك الطريقِ عنه، لماذا لا تذهبى بعده؟ أَنا متأكدة بأنى لا أَهتم
    Polise gitmelisin. Open Subtitles يجب أن تذهبى للشرطة سأكون سعيدة أن أخذها للخارج
    Haydi, gidelim, Priya. Sen, kuaföre daha gideceksin. Open Subtitles دعينا نذهب بريا يجب أن تذهبى إلى صالون التجميل
    Dinle, Jersey. Bir yere gidemezsin Burası kontrolden çıkmak üzere Open Subtitles جيرسى لن تذهبى لاى مكان الليلة ساذهب لمكان لا اسيطر علية
    Yapacağın tek şey beni eleştirmekse, sen de gidebilirsin. Open Subtitles وأنت يمكنك أَن تذهبى أيضاً لاعتقادك بأن هذا يمكن أن ينقذنى
    Mrs Burke, ona iyi bakacaklar. Şimdi eve gitmelisiniz. Open Subtitles مدام بيرك , انهم سوف يعتنون به يجب ان تذهبى الى المنزل الان

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus