Komisyon, içinde bulunduğumuz 1973 yılı itibariyle maymunların ... insanlara düşman olduğuna dair elle tutulur kanıtlar olmadığını, oy çokluğuyla kabul etmiştir. | Open Subtitles | عن طريق تصويت الأغلبية ، اللجنة لا تجد أدلة قوية عن العداوة من قبل القرود نحو البشر بنهايتنا سنة 1973 من إلهنا |
Ama öyle olsa bile bize bir oy verene kadar buradan gitmiyorum. | Open Subtitles | ولكن حتى مع ذلك لن اغادر هذه الغرفة حتي تعطينا تصويت ما |
Kapitalizm hadımıyla oy elde etmiş olan kadını hemen görmek istiyorum! | Open Subtitles | إني أطلب رؤية تلك الرأسمالية الخصية المطالبة بحق تصويت المرأة فورًا |
Beni mi, Gunanar'ı mı yoksa Bodie'yi mi öldüreceklerine karar vermek için bir internet oylaması yapacaklar. | Open Subtitles | سوف يقتلوننى بعد تصويت عبر الانترنت سوف يرون من الذى سيقتلونه انا او جارنر او بودى |
fakat oylamaya giderse akışa uyacak. | Open Subtitles | ولكن, إن كان هناك تصويت فسيتحتم عليها مجاراة التيار |
Çünkü Brexit oyu şunu gösteriyor ki özgür demokrasi kırılmış. | TED | لأن ما أثبته تصويت خروج بريطانيا أن الديمقراطية الحرة معطلة |
- Dan White'ın oyunu istiyorsak ondan üstün olmalıyız. | Open Subtitles | نحن نحتاج إلى تصويت جماعى نحتاج إلى عناوين المقالات |
Ondan önce başka bir seçim oldu ve ben yokum artık. | Open Subtitles | حسناً، لقد قاموا بإجتماع تصويت قبل ذلك و لقد تم طردي |
oy vermemek tiksindiğiniz ve karşı olduğunuz her şeye oy vermektir. | TED | عدم التصويت هو تصويت. لكل شيء ربما تمقته أو تعارضه. |
Yakın zamanda, yerleşik dört Mars üssünden birinde yeni bir uzay limanı inşa etmek istediğimizi ve yerini belirlemek için oy kullandığımızı düşünün. | TED | تخيل أننا نريد بناء محطة فضاء جديدة في واحدة من أربع قواعد أنشئت مؤخراً على المريخ ويتم إجراء تصويت لتحديد موقعها. |
Size hatırlatırım ki, bu oy çokluğuyla kabul edilmişti. | Open Subtitles | إسمحو لي أن اذكركم بأن هذا كان تصويت الأغلبية |
Nüfus cüzdanı gibi, Doğum sertifikaları, oy pusulaları. Eğer cédulan yoksa başın belada demektir. | Open Subtitles | شهادات ميلاد, اوراق تصويت ان لم يكن لديك وثيقة فانت في ورطة كبيرة |
İnsanların oy hakkını bir tiran için kullandım. | Open Subtitles | لقد جعلتكِ تعيسة بذلك الوقت الذي رميت تصويت الشعب لذلك الذي استبد بي |
Bölüm şefleri fazladan tatil günü için oy kullanacaktı ya? | Open Subtitles | نعم، حول تصويت رؤساء الأقسام على يوم إجازة إضافي أو شيء من هذا القبيل؟ أجل |
Bütün ortakların oylaması sonucunda resmi olarak görevinden alındın. | Open Subtitles | بعد تصويت من قبل جميع الشركاء تم تنحيتك رسمياًً من مكانك |
Senato oylaması ve Romero'yu bana söylediğin için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أريد أن اشكرك لأخباري حول تصويت مجلس الشيوخ وروميرو. |
fakat oylamaya giderse akışa uyacak. | Open Subtitles | ولكن, إن كان هناك تصويت فسيتحتم عليها مجاراة التيار |
Peki çoğulluk oyu gerçekten en adil yöntem mi? | TED | إذن، هل تصويت الأكثرية هو الطريقة المنصفة؟ |
Söz verdiğin gibi senato oyunu ver bağırsaklarını kolye olarak takmayacağın küçük de olsa bir şansın olsun. | Open Subtitles | الأن أنت ستسلم , تصويت مجلس الشيوخ كما وعدت و هنالك فرصة صغيره بأنك لن ترتدي . أمعائك مثل قلادة |
seçim olmadığı sürece kimse gelmez, genellikle. | Open Subtitles | لا يأتي أحد في العادة إلا إذا كان هناك تصويت |
Teresa, güvenoyu oylamasını kıl payı aştın. | Open Subtitles | تيريزا، لقد نجوتِ بالكاد من تصويت عدم الثقة |
oy çokluğu olması lazım. Tekrar oylayalım. | Open Subtitles | يجب ان يكون بالإجماع اعادة تصويت |
Şu üç şey - göçmenlerin oyları, sesleri ve bakış açıları - bence demokrasimizin daha güçlü olmasına yardımcı olabilecek. | TED | وهناك ثلاثة أشياء: تصويت المهاجرين، الأصوات ووجهات النظر التي أعتقد بإمكانها أن تساعد بتعزيز الديموقراطية |
Ben kazandığımda olduğu gibi, uzmanların oylarını kullanmasını beklemek zorundasınız. | Open Subtitles | عليكم أن تنتظروا تصويت المشرفين، تماماً كما حدثَ يومَ ربحت |
Ben de oylamanın bütçe olayları yüzünden hileli geçebileceği konusunda daha endişeliyim. | Open Subtitles | وأنا أكثر اهتماماً بالتحايل على تصويت السندات |
Senato oylamasında adaylığı teyit edilecek. | Open Subtitles | للفوز بالتأكيد عندما يُعقد تصويت مجلس الشيوخ يوم الثلاثاء الساعة السادسة مساءاً |
Bu arada, bugün bina tadilâtı için oylamamız var. | Open Subtitles | بشكل عرضي, لدينا اليوم تصويت كبير لتجديد هذه البناية |
İtiraz ediyorum. Takım isimlerine dair tüm oylar aynı fikirde olmalıdır. | Open Subtitles | أنا أطالب بأن يكون أي تصويت على إسم الفريق جماعيا ً |
Sana ne diyeceğim, yarinki oylamayı küçümsüyorsun. | Open Subtitles | سأخبرك بأمر، ما كنت لأقلل من شأن هذا الرجل العامي في تصويت الغد |