"تضارب" - Traduction Arabe en Turc

    • çatışması
        
    • çatışmasına
        
    • Tutarsızlık
        
    • çelişki
        
    • çatışmam
        
    • çelişkili
        
    • spekülasyon
        
    • çatışmasından
        
    • çıkar çatışmaları
        
    • çatışma
        
    Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. Open Subtitles اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى
    Çıkar çatışması yaşanmayacağından ve hastane için mali sorumluluk yaratmayacağından emin olmak istiyoruz. Open Subtitles اهتمامنا ينصب حول التأكد من عدم وجود تضارب بالمصالح ولا مسؤولية قانونيّة للمستشفى
    Kız arkadaşının dâhil olduğu bir olaya bakman menfaat çatışması olmuyor mu? Open Subtitles أليس هذا تضارب في المصالح؟ أنت تعمل في قضيه وحبيبتك طرفاً فيها؟
    Teşekkürler ama bu bir tür çıkar çatışmasına neden olur. Open Subtitles شكراً لك، لكن ذلك يُشبه تضارب في المصالح نوعاً ما.
    Tarifi olmayan bir biçimde, başvurumuzda bir Tutarsızlık olmuş gibi görünüyor. Open Subtitles لسبب مجهول، يبدو أن هناك تضارب في ملفاتنّا.
    Ya da bu çıkar çatışması tişörtlerini ütüleme tarzlarını sevmenden mi kaynaklanıyor? Open Subtitles أم أن هذا تضارب مصالح. لأنك تحب الطريقة التي يكوون بها قمصانك.
    Yani, popüler inancın aksine deneysellik ile değerler arasında çıkar çatışması yoktur. TED هكذا، وخلافاً للإعتقاد السائد لا يوجد هناك تضارب في المصالح ما بين الأبحاث التجريبية والقيم
    Eğer insanlar müdürün bir öğretmen ile çıktığını öğrenirlerse, bunu çıkar çatışması olarak görebilirler. Open Subtitles أن الناظر على علاقة بمعلّمة، قد يعتبرون ذلك تضارب مصالح.
    Ne yazıkki, bu çıkar çatışması olarak biliniyordu Open Subtitles ولسوء الحظ , هذا يعرف بتضارب المصالح تضارب مصالح غير معلنة
    Kitapevi hakkında yazsan, çıkar çatışması olur mu? Open Subtitles هل تعتقد بأن هناك تضارب مصالح إذا كتبت عن المتجر؟
    Çıkar çatışması davaya zarar verebilir. Open Subtitles استميحك عذراً؟ تضارب المصالح يمكن أن يؤثر سلباً على القضية
    Yani çıkarlarımızın kısa bir çatışması, ona... örneğin seçimlere karşı durmak suretiyle... benimle ölüm kalım savaşına girme ihtiyacını falan hissettirmez. Open Subtitles أي أن القليل من تضارب المصالح بيننا لن تجعله يشعر بأنه بحاجة ليقتلني أي بالاعتراض على الانتخابات المحلية
    Çıkar çatışması kalmadığına göre, Open Subtitles طالما أن هذا لم يعد تضارب المصالح أود ان أرشح
    Bu eşimle benim arasında geçen özel bir durum bundan dolayı araştırmam ilginçlikerin çatışması şeklinde olacaktır. Open Subtitles تتضمن حادثة بيني وبين زوجتي لذا قيامي بها سيكون تضارب مصالح
    Avukat hanım, Bay Devlin'in kurbanlarından biriyle bir ilişki yaşarken, onu temsil etmeniz çıkar çatışması sayılmaz mı? Open Subtitles اليس هناك تضارب من كونك موكلة شخص متهم بقتل لشخص كان لديك معه علاقة حميمة؟
    Dosyayı bırakman gerekeceğini biliyorsun, ilgi çatışması ve benzeri şeyler nedeniyle. Open Subtitles انت تريدين استكمال هذه القضية تضارب المصالح هذا كل شيء
    Çıkar çatışması olmasa, Chicago, Chicago olmazdı. Open Subtitles لن تكون شيكاجو إذا لم يكن هناك تضارب في المصالح
    Ayrıca bu soruşturmada zıtlaşma ya da çıkar çatışmasına izin veremem. Open Subtitles لا أريد أيضاً تحيزاً أو تضارب مصالح في التحقيق
    Değilse, valimi öldürmeye çalışan ama konsülümü kurtaran bu adamda garip bir Tutarsızlık var derim. Open Subtitles وإذا لم يكن , هناك تضارب غريب .... فى ذلك الرجل الذى يحاول أن يقتل حاكمى ورغم ذلك ينقذ حياة قنصلى
    Bu durum sizin için bir çelişki yaratıyorsa... - ...belki de başka bir karakola gitmeliyim. Open Subtitles إذا هو تضارب مصالح معك، ربّما يجب أن أذهب إلى منطقة أخرى
    Birçok çıkar çatışmam mevcut. Open Subtitles لدي عدة تضارب مصالح هنا
    Evet, bir tür çelişkili psikolojik değerlendirme zırvalığı, yasal çekişmeler. Open Subtitles نعم، نوع من تضارب التقييمات النفسية، والجدال القانوني
    İnsan ruhlarından spekülasyon yapıyorsunuz, Tanrı aşkına! Open Subtitles أنت تضارب على أرواح الناس يا رجل
    Gerçeğin farklı fikirlerin çatışmasından doğduğu fikri ve empatinin duygusal kası, demokratik vatandaşlığın gerekli araçlarıdır. TED وفكرة أن الحقيقة تنبع من تضارب أفكار مختلفة، والقوة الوجدانية للتعاطف، هي الأدوات الضرورية للمواطنة الديمقراطية.
    Bu da, toplumların nasıl yanlış kararlar verdikleriyle ilgili bir genel kural: çıkar çatışmaları. TED إذن, هذا إستنتاج عام يبين لماذا تتخذ المجتمعات قرارات سيئة: تضارب المصالح.
    Kuantum mekaniği ile öngörülen, uzay ve zamanın belirsizlikle titreşen resmi, genel görecelikle açıklanan uzay ve zamanın düzgün, öngörülebilir ve geometrik modeli ile kesin bir çatışma durumundadır. Open Subtitles للفضاء والزمن التى تُوقِعت بواسطة ميكانيكا الكم فى تضارب مباشر مع النعومة,

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus