"تضرب" - Traduction Arabe en Turc

    • vuruyorsun
        
    • vurma
        
    • vurmak
        
    • ateş
        
    • vuruyor
        
    • vurdun
        
    • dövmek
        
    • vur
        
    • vurduğunu
        
    • vurduğunda
        
    • dövüyorsun
        
    • yumruk
        
    • vuramazsın
        
    • vuran
        
    • dayak
        
    Dün birini vuruyorsun ve şimdi bu. Senin için hapse girmeyeceğim. Open Subtitles تضرب رجلاً ليلة أمس والآن هذا لن أذهب للسجن من أجلك
    Amca, lütfen kardeşime vurma. Buraya eşeği satın almaya geldik. Open Subtitles عمي ارجوك لا تضرب اخي , نحن هنا لشراء حمارك
    Çok sert vurmak zorunda değildin. Hiç tereddüt bile etmediğini fark ettim. Open Subtitles لم يكن يفترض أن تضرب بهذه القوة بخلاف أنه لم يتردد أصلا
    Üçüncüsü, tanıklar Bay Graham Rogers, Bay Thomas Callahan ve Bay ve Bayan Paul Lukash- aslında ateş edildiğini gördüler. Open Subtitles ثالثا، الشهود – السيد جراهام روجرز السيد توماس كالاهان والسيد والسيدة بول لوكاش بالفعل شاهدوا الطلقة تضرب
    "Balo kraliçesi seçimi, modası çoktan geçmiş eskimiş ve seçkinci bir âdet." Chloe Sullivan tekrar vuruyor. Open Subtitles إن إنتخاب ملكة حفل التخرج عبارة عن طقس قديم ونخبوي قد ولى زمنه كلوي سوليفان تضرب من جديد
    Bir horoz vurdun, bir tavuk öldürdün. Bunlar şimdi Hollywood lafları. Open Subtitles *آمين * ، *الأخ بن* *تضرب ديك بالنار* ، *تقتل دجاجة*
    18 yaşında bir çocuğu dövmek sana kendini sert mi hissettiriyor? Open Subtitles ايجعلك ذلك تشعر بالقوة؟ ان تضرب فتى بعمر ال 18 سنة
    Yastığa vur. Gör kendini nasıl hissedeceksin. Open Subtitles فقط تضرب الوسادة جرب لتري شعورك ماذا سيكون
    Yani ben bir penguenin hiç kafasını taşa vurduğunu görmedim. Open Subtitles حسناً، أنا لم أر قط طيور البطريق تضرب رأسها بالصخر.
    Bu büyük tsunami Dünya'yı vurduğunda her türlü tahribata yol açabilir. Open Subtitles كافّة أنواع الدمار قد تحدث عندما تضرب الأرضَ تلك الموجة الضخمة
    Bunun için mi herkesi hockey sopası ile dövüyorsun? Open Subtitles إذا كان ذلك ، لماذا تضرب كل شخص بعصا الهوكي؟
    Neden aşçı olduğunu şimdi anlıyorum. İbne gibi vuruyorsun. Open Subtitles الآن أعرِف لماذا أنت طباخ أنت تضرب مثل الحزمة
    O adamla neden yattığı belli. Kız gibi vuruyorsun. Open Subtitles لا عجب من أنها تضاجع جثة ميتة فأنت تضرب كالفتاة
    Her zaman insanlara vuruyorsun. Evet, dövüşebildiğini biliyoruz. Open Subtitles أنت دائماً تضرب الناس، نعلم أنك تقاتل جيداً
    - Çok içme, kimse vurma. İyi olacaksın. Open Subtitles لا تسرف في الشراب لا تضرب أحداً و ستكون على ما يرام
    Bana vuracaksan yüzüme vurma çünkü pazartesi günü yeni bir Costco kartı alıyorum. Open Subtitles ،وإذا كنت ستضربني ،فلا تضرب وجهي لأني سأذهب للحصول على بطاقة ائتمانية يوم الاثنين
    Önce şu yarığı vurmak daha iyi. Open Subtitles مهلا، كروب، لابد أن تضرب ذلك من المرة الأولى
    Bu silahla insan boyutunda bir hedefe ateş açabilirsiniz Open Subtitles وظيفتكَ بهذا السلاحِ أن تضرب أي شيء بهيئة إنسان
    bir tsunami Manhattan adasını vuruyor. Open Subtitles و خلال ساعة هناك موجة هائلة سوف تضرب منهاتن
    Eve ördek getirmek şöyle dursun, tüy bile kırpamayan sen 30 metreden 10 cm'lik hedefi vurdun, ha? Open Subtitles أنت لم تخطط أبدا فى أن تكسر جناح للبطة لكى تجلبها الى المنزل أنت تضرب الأشياء من على بعد ثلاثة انشات طوال حياتك
    Çünkü kimi zaman takımın kaybeder ve çıkışta hakemi dövmek zorunda kalırsın. Open Subtitles لأنه في بعض الأحيان فريقك يخسر. و عليك أيضا أن تضرب المرجع.
    Ve vurduğun zaman, alçak ve sert vur çünkü bu önemli koçum. Open Subtitles وعندما تضرب ، إضرب بمستوى واطئ و بقوة ، لأنه مهم يا فتى.
    Karına daha sert vurduğunu söyle pis korkak. Open Subtitles أرجوك.. أخبرني أنك تضرب زوجتك أقوى من هذه الضربة, أيها الجبان
    Burayı vurduğunda yarınız, korkudan kılını bile kıpırdatamayacakken diğer yarınız da, yerinde duramayacak. Open Subtitles وعندما تضرب نصفكم سيخاف أن يتحرك والنصف الآخر لن يستطيع التوقف عن الحركة
    Karını eve gelmeyerek ve hareket eden her şeyi sikerek dövüyorsun. Open Subtitles أنت تضرب زوجتك بعدم عودتك للمنزل، ومضاجعتك لأية إمرأة تراها.
    Buz gibi suyu içince mideme yumruk yemiş gibi oldum. Open Subtitles المياه المتجمدة تضرب بطني كأنها ركلات ستمزق أحشائي
    Ben buradayken silahsız bir adamı vuramazsın. Open Subtitles لا تضرب رجل غير مسلح ليس بينما أَنا حوله
    ilk vuran değilsiniz ama eğer istilaya uğrarsanız öldüresiye bir misilleme yapacağınıza dair kamuya açıklanmış bir prensibiniz var. TED أنت لا تضرب النار أولا, و لكنكك ستعلن سياستك للجميع بأنك سترد بقوة إذا حاول أحد الإعتداء عليك .
    dayak yemeden rahatça konuşabileceğimiz bir yer var mı söyleyin. Open Subtitles اذكر اسم مكانا واحدا يمكن ان نتجدث فيه دون ان تضرب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus