...şimdi olgun bir kadınım. Ve,bu yol boyunca,bir kaç şey öğrendim. | TED | وأنا امرأة كبيرة الآن. وقد تعلمت أشياء قليلة على طول الطريق. |
Ben zaman içerisinde kontrolü sınıfa bırakmayı öğrendim. Kontrolü öğrencilere bırakmayı. | TED | لقد تعلمت التنازل عن سيطرتي على القسم لفائدة التلاميذ عبر الوقت. |
tebrik ediyorum. son görüştüğümüzden beri, birkaç taktik ve numara öğrenmişsin. | Open Subtitles | ثنائي ، تعلمت بضعة الخدع منذ لقائنا الأخير |
Tek bir algoritma neredeyse her şeyi yapabilecek gibi duruyor ve geçen sene öğrendim ki görmeyi de öğrenmiş. | TED | إنها لوغاريتمة واحدة تستطيع تقريباً أن تفعل أي شئ وقد أكتشفت أنها منذ عام مضى أيضاً قد تعلمت أت ترى. |
Ya da hiç Kamboçya'nın resmi dili Khmerce öğrendiniz mi? | TED | وهل سبق أن تعلمت شيئاً من اللغة الكمبودية؟ |
Şimdi çok korktum ve dersimi aldım, sen de artık gidebilirsin. | Open Subtitles | الاّن أنا أرتعد خوفا وقد تعلمت الدرس فيمكنك أن تذهب الاّن |
Bak dostum, sokaklarda iş yaparken... çok şey öğrendiğini biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع أنا أعرف أنك تعلمت كل هذا من خلال عملك في الشارع |
Bu süre boyunca birşey öğrendiysem o da aslında kim olduğundur. | Open Subtitles | واذا ما تعلمت شىء عبر هذا الوقت فهو: أنت من أنت |
Yargılamadığımda ve sadece akışına bıraktığımda daha fazla öğreniyorum, merak ve ilgi ile açık bir şekilde devam ettiğimde. | TED | تعلمت الكثير عندما تريثت وأرخيت قبضتي وانتظرت في فضول واستفهام. |
Tesadüfi sonuçları her zaman sevmedim ama sahip oldukları değeri anlamayı öğrendim. | TED | انا لا أحب دائما العواقب الغير مقصودة ولكني تعلمت حقاً ان اقدرها |
Ve yerimin sadece Batı'da ya da Afrika'da olmadığını öğrendim, ve hala kimliğimi arıyorum, ama Gana'nın demokrasiyi daha iyi uyguladığını gördüm. | TED | لقد تعلمت بأن مكاني ليس هو في الغرب أو في أفريقيا، ولازلت أبحث عن هويتي، لكني رأيتُ غانا إنشات ديمقراطية بصورة أفضل. |
Mühendisliği ve nesnelerin nasıl çalıştığını, okulda değil, parçalarına ayırarak ve bu inanılmaz derecede karmaşık cihazları inceleyerek öğrendim. | TED | تعلمت عن الهندسة وكيفية عمل الأشياء، ليس في المدرسة لكن من خلال تفكيك ودراسة هذه الأجهزة المعقدة بشكل رائع. |
Yarının asla bugün gibi olmayacağını ve düne hiç benzemeyeceğini öğrendim. | TED | تعلمت أن الغد لن يكون أبدا كاليوم، وبالتأكيد لن يكون كالبارحة. |
Doğrusu bunu kariyerimin çok, çok erken zamanlarında, Balkan Savaşları sırasında öğrendim. | TED | ولقد تعلمت هذا مبكرا جداً خلال مسيرتي المهنية، أثناء تغطية حرب البلقان. |
- Seyahatin sırasında İtalyanca konuşmayı öğrenmişsin | Open Subtitles | واثناء تلك الفتره من الزمن كنت قد تعلمت التحدث بالايطاليه بفصاحه |
Oh, okul gezisinden gerçekten birşeyler öğrenmişsin. | Open Subtitles | يبدو أنك تعلمت شيء مفيد من رحلتك المدرسية |
Benim bölgemin başsavcısının, amirimin ve yargıçların yardımı ve yönlendirmesi ile insanların hayatlarının mahfedilmesi yerine değiştirilmesi adına, savcıların gücünü öğrenmiş oldum. | TED | على طول الطريق، وذلك بمساعدة وتوجيه المدعي العام في المقاطعة ببلدي، مشرفي والقُضاه، تعلمت مسؤولية المدعي في تغيير الحياه بدلاً من تخريبها. |
Yani bu yüzden bir centilmenim. Bu yüzden birdenbire benden bu kadar şey öğrendiniz. | Open Subtitles | إذن لذلك أنا جنتلمان لهذا السبب تعلمت منى الكثير فجأة |
Ama sadece birkaç şey almak için. Sonra döndüm. Dersimi aldım. | Open Subtitles | ولكن فقط كي أجمع بعض الأشياء والآن رجعت , لقد تعلمت |
Tarih Erzebet'in çok küçük yaşta öfkeli olmayı öğrendiğini söyler. | Open Subtitles | ويخبرنا التاريخ بأنها منذ نعومة أضفارها تعلمت أن تكون شجاعة |
Bir şey öğrendiysem o da çok fazla demir madenine sahip olunmadığıdır. | Open Subtitles | حسناً إذا تعلمت أي شيء فهو لايمكنك وضع الكثير من خام الحديد |
Ayrıca, ben her zaman yeni bir şeyler öğreniyorum. Bu da bazı eski bilgileri unutturuyor. | Open Subtitles | وأيضاً ، كلما تعلمت شيء جديد فذلك يطرد أشياء قديمة من عقلي |
İkinizi yalnız mı gönderelim? Yo, yo. Hatalarımdan ders aldım. | Open Subtitles | وندعكم تذهبون بمفردكم، كلا، كلا، كلا، لقد تعلمت من خطأي |
Hayır, her şeyi öğrendim. Ve kendim öğrenmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لا, لقد تعلمت كل شيء واضطررت إلى أن أتعلمه بنفسي |
Bana nişastalı yiyecekler ile güzel ve rahatlatıcı yemekler pişirerek kederin azaltılabileceği öğretildi. | Open Subtitles | لقد تعلمت كيف أصرف الحزن بالخبز الجيد والطعام المريح وبالتالي الكثير من النشويات |
benim ne amacim nede kaderim var dikenler ile oynamayi ögrendim | Open Subtitles | لا أقصد هدفاً و لا تهمني المسافات و تعلمت العبث في وجه الأهوال |
3D yazıcılarla alakalı bildiğim her şeyi öğrendiğim küçük bir atölye buldum. | TED | وجدت ورشةً صغيرةً، تعلمت فيها كل ما أعرفه عن الطباعة ثلاثية الأبعاد. |
Şimdiden öğreniyorsun, akıllı "maymun". | Open Subtitles | لقد تعلمت بما فيه الكفاية أيها القرد الذكي |
Hareket etmeyi öğrendi ve görmeye başladı. İlk gözler trilobitler üzerinde çıktı. | TED | تعلمت كيف تتحرك و كيف ترى، أول أعين نمت على ثلاثية الفصوص. |